52 YAŞINDAYIZ.
Elinizdeki bu sayımızla 51 yılı geride bırakıp 52. yılımıza girmenin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz.
Fatsa’nın sorunlarını gündeme taşımak, Ordu ve Ankara’daki bürokrasi sorunlarını aşmak için dönemin Devlet Hastanesi Baştabibi Opr. Dr. Osman Hilmi Memecan, Hikmet Altuntaş, Sıtkı Pazarbaşı ve İsmail Hanikaz tarafından 1971 yılının Şubat ayında kurulan ve ilçeyi ısıtıp pırıl pırıl açsın aydınlatsın diye adını “Güneş” koydukları gazeteniz, bugün 51 yılı geride bırakıp 52. yaşına girdi.
Değerli okurlarımız, Bir müessesenin yaşaması sadece kendi çabalarıyla olmuyor. Yaptığı işin kamuoyu tarafından da kabul görmesi, beğenilmesi desteklemesiyle sürüyor.
Şükürler olsun Allah’a ki, sizlerin desteği, yazarlarımızın hiçbir maddi karşılık beklemeden katkıları ile bugünlere geldik. Sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Sağ olun var olun.
Değerli okurlarımız,
1971 yılında yayın hayatına başlayan gazeteniz Güneş, o zaman kendi tesisleri olmadığı için ilk 2 sayısı Ünye’de Bizim Ünye Matbaasında, 32. sayısına kadar da Ordu Havadis Matbaasında basıldıktan sonra 1972 yılında kurulan kendi tesislerinde dizilip basılmaya başladı.
Güneş’in kendi tesislerinde basılmasından sonra yurdun dört bir yanından hatta yurt dışından okur sayısı artı. Okurlarımızın gösterdikleri bu ilgiden cesaret alarak 1974 yılında 41x57 ebadında otomatik Haıdelberg baskı makinesi alarak, daha temiz bir baskı ile okurlarımızın karşısına çıktık.
İlerleyen yıllarda, Ordu’nun hiç bir ilçesinde olmayan ve o yıllarda modern teknoloji olarak kabul edilen Entertip dizgi makinasıyla dizilen gazetemiz, dizgisi ve baskısıyla daha farklı bir görünümüyle okurlarıyla buluştu.
Yıllar içerisinde ilkelleşen teknolojiyi de geride bırakıp, 1992 yılından itibaren yine diğer ilçelerde olmayan bilgisayar sistemi ve ofset baskı teknolojisiyle basılıp dağıtılan gazetemiz, ilçenin sorunlarını da takip ederek çözüm yolları aradı.
Bugün ilçede yapılan yapılan hizmetlerin bir çoğunun gündeme gelmesinde ve yapılmasında (Direkli -Tazvara yolunun yapılması, Limanın yapılması, derinleştirilmesi, Devlet Hastanesine arsa alımı, yatak kapasitesinin genişletilmesi, Anadolu Lisesi, Denizcilik Meslek Lisesi, Fakültenin açılması, Yunus Emre Köprüsünün yapılması, Köylere Hizmet Götürme Birliğine yurt dışından araç getirilmesi, vs.) gazeteniz Güneş’in önderliği ve başlattığı kampanyalarla olmuştur.
Değerli Güneş okurları,
Kağıdı, kalemi elime alıp yazdığım ilk haberim 1972 yılında bir kaza ve ölüm haberi idi. Mayıs 7’si kabul edilen 20 Mayıs günü dayımın kızı Arzu Çamaş, yolun karşısına geçmek isterken, geçirdiği kaza sonucu yaşamını yitirmişti. Gazetemiz o yıllarda Ordu’da basıldığı için göz yaşları içerisinde Havadis Matbaasını telefonla arayıp Ahmet Gürpınar ağabeyime haberimi yazdırmıştım.
Ben de iz bırakan ikinci anım ise, 12 Eylül sonrası ilçeye gelen askeri yönetimin komutanı merhum Eşref Bitlis paşa ile oldu.
Merhum babam Hikmet Altuntaş ve merhum Sıtkı Pazarbaşı zaman zaman ziyaret ettikileri Eşref Bitlis Paşa; “Hikmet bey, Fatsa’da başka gazeteci yok mu? Onlara da haber verin birlikte sohbet edelim” der. O dönemde Güneş’ten başka gazete ve gazeteci olmadığı için babam “Oğlum var. Onu göndereyim der.
Babam bu daveti bana söylediği zaman önce ürktüm. Tepki gösterdim. O zamanlar bir çok göz altılar, sıkıntılar olmuştu. İlk aklıma gelen de bu olmuştu. Acaba sıra bana mı geldi diye düşünmüştüm. Tepkim boşunaymış. Rahmetli Eşref Paşa beni güler yüzle karşılayarak misafir etti. Çay içip sohbetimizi sürdürürken, “Evladım, bizler burada kalıcı değiliz. Bir gün biz de gideceğiz. Ama sizler burada yaşıyorsunuz. Geçmişte şu oldu, bu oldu diyeceksiniz. Bunların hepsine sünger çekip, yeni bir yaşam tarzını belirlemeniz gerekiyor. Sizden de nasıl bir Fatsa’da yaşamak istiyorsanız kaleminizi de öyle kullanmanızı istiyorum” dedi.
Paşam dedim, “Ben herkesin işi, aşı, sıcak bir yuvası olmasını, sokağa çıkıp rahat rahat gezip dolaşacağı bir Fatsa isterim. Zaten gazete olarak hep bu doğrultuda hareket ettik. Bundan sonra da aynı doğrultuda hareket edeceğiz. Hiç kimsenin bundan şüphesi olmasın” diyerek yanından ayrılmıştım.
Ayrılmıştım ama, üzerime önemli bir görev daha üstlenmiştim. Fatsalıysam, Fatsa’da yaşıyorsam üstüme düşen görevi yapmalıydım. Öyle de yapmaya gayret sarfettim.
Düzenlediğimiz futbol turnuvaları, Tiyatro etkinlikleri, Festivaller, hemşehrimiz Kadir İnanır’ın başrolünü oynadığı KOMSER ŞEKSPİR filminin galasının yapılması yine gazeteniz Güneş’in öncülüğünde gerçekleşmiştir. Bunları yaparken de yine en büyük desteği Fatsalı okurlarımızdan aldık.
Değerli okurlarımız,
Bu hizmetlerimizin gerçekleşmesinde tabiiki en büyük destek sizlerden geldi. Sizlerin desteği olmasaydı bu gazete 51 yılı geride bırakmaz, 52. yıldönümünü kutlamazdık. Bu arada, geniş yazar kadromuzun siyasi görüşleri farklı olsa da özgürce yazmaları, Fatsa’nın gündemini takip etmeleri, gazetenizin de özgür ve bağımsızlığın dan kaynaklanmaktadır. Her siyasi partiye olan aynı mesafedeki yakınlığımız ve uzaklığımız dün olduğu gibi, bugün de aynıdır, yarın da aynı olacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Biliyoruz ki siyasi partilerin sözcülüğünü yapan gazeteler okurlarından destek bulamadıkları için kaybolup gitmektedirler.
Değerli okurlarımız,
Güneş’in kurucuları, yazarları olan ve bugün hayatta olmayan Hikmet Altuntaş, Opr. Dr. Osman Hilmi Memecan, Av. Faik Orhan, Sıtkı Pazarbaşı, İsmail Hanikaz, Levent Akar, Mehmet Türe, Yusuf Bul, Seyfettin Mutlu, Fahrettin Ateşli, Sebahattin Göksu ve M. Şeref Kibar’a Cenab-ı Allahtan gani gani rahmet diliyorum. Onlardan aldığımız emanete en iyi şekilde sahip çıkarak, daha da ileriye götürmeyi yeğledik. Amacımız bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da yine sizlerden aldığımız güç ve destekle aynı çizgi doğrultusunda yayın hayatımızı sürdürmektir.
Değerli okurlarımız,
52. yılımızın benim için ayrı bir özelliği olmasını da sizlerle paylaşmak istiyorum.
Gazetemizin kurucularından merhum babam Hacı Hikmet Altuntaş aramızdan ayrıldığında gazeteniz Güneş 20. yılındaydı. Babamın bıraktığı emanetin üzerine bir 32 yıl daha koyarak 52. yılına taşımanın onurunu yaşıyorum.
Onun hayali olan ama göremediği bilgisayarlı dizim ve ofset baskı teknolojisini kurduğum için de çok mutluyum.
Gazetemizin bu günlere gelmesinde bize güç, cesaret ve destek veren siz değerli okurlarımıza, hiçbir maddi destek beklemeden yazılarıyla katkıda bulunan çok değerli köşe yazarlarımız Av. Mehmet Yıldız, Av. Nur Hilal Gündüz, Zekeriya Eruzun, Ahmet Becioğlu, Av. Atakan Orhan, Şevket ömeroğlu, Zeki Sarıhan, Zati Ürer’e, Sorumlu müdürümüz Av. Hikmet Altuntaş’a, Haber Müdürümüz Musa Aydoğan’a sonsuz teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar...
Bu arada gazetemiz sadece haftalık gazeteden değil, her gün haber akışının sağlandığı sosyal medya hesaplarından da takip ediliyor.
Korsan takipçi sayısı ile artırmadan tamamen gerçek olan takipçi sayımız her geçen gün artıyor. Bu da bize ayrı bir güç veriyor. Günlük haber sitemizden de yine Fatsa’da olup bitenleri takip edebilirsiniz.
Bu haftaki yazımızı sloganımızla bitirilim...
Fatsa’da GÜNEŞ var, GÜNEŞ’te Fatsa var.