KENDİ DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKMAK
Her türlü doğal güzelliğimizin yanında kendi çapında ün salmış birbirinden değerli hemşehrilerimiz var.
Herhangi bir toplulukta adını duyduğumuz hemşehrilemizle gurur duyuyor ve mutlu oluyoruz.
Ama gel gör ki, yeteri kadar ilgisiz kalıyoruz diye düşünüyorum.
Gerek bürokrat,gerek siyasetçi ve gerekse sanatçı olarak zenginliğine sahibiz.
Fatsa ilçesi olarak bizdeki imkan hiçbir il ve ilçede yoktur. Güzel vatanımızın her köşesine gidip krallar gibi karşılanan, adları cadde ve sokaklara verilen hemşehrilerimize niçin aynı sevgi ve saygıyı gösteremiyoruz anlamakta güçlük çekiyorum.
Halbuki birlik ve beraberlik içerisinde el ele kol kola verirsek, aşamayacağımız engel yoktur. Yeter ki bu birliği ve beraberliği sağlayalım.
Bu satırları yazarken hemen aklıma geldi. Hepimizin bildiği gibi, şehir stadyumu yıkılıp yeniden yapılacak. Çok güzel ve büyük bir yatırım. Her Fatsalı gibi bende gurur duydum. Hemen belirteyim ki, yeni yapılacak stadyumun adı da “Erdoğan Arıca Stadyumu” olmalıdır diye düşünüyorum.
Geçtiğimiz haftalarda yine gazetemiz yazarı Ahmet Becioğlu uzun uzadıya bu konuyu kaleme alıp gündeme getirmişti.
İstanbul ve Ankara’ya gittiğimde de görüştüğüm hemşehrilerimde aynı görüşte diyebilirim.
İlçemizde yetişen, Galatasaray ve Fenerbahçe takımında top oynamış, Milli Takımın kaptanlığı yapmış merhum Erdoğan Arıca ilçemizin gurur kaynağı olmuş, adını da spor tarihine altın harflerle yazdırmış bir isimdir. Erdoğan Arıca isminin yeni stadyuma yakışacağına yürekten inanıyorum.
Bu girişimden netice aldığımız taktirde de hem merhum Arıca ölümsüzleşmiş olur, hem de bizler kendi değerlerimize sahip çıkmış oluruz. Bundan sonra da bu tutum ve davranış diğer değerlerimize sirayet eder.
Yine kendi ilçemizden yetişen ünlü aktör Kadir İnanır. Çok iyi biliyorum, Kadir ağabeyin ismi bir çok ilde cadde ve sokaklara verildiği gibi Ürgüp’te büstü de yapılmış.
Bir Soner Arıca. Başka bir değerimiz. Fatsalı olmaktan gurur duyan, Fatsa’ya gelip, konser vermek için büyük fedakarlıklar yapan özel bir hemşehrimiz.
Bir Ali Poyrazoğlu... Tiyatro dünyasının duayeni. Fatsa’ya davet edilip onure edilemiz mi?
Bir Sami Aksu, bir Mehmet Gümüş, bir Aydın Beyoğlu, bir Elif Kaya, bir Funda Arar, Aktör Sinema Oyuncusu Levent İnanır. İstanbul’da yaşıyorlar ama, Fatsa’da özel olarak davet edilip ağırlanamazlar mı? Yine ilçemizde yaşayan, yazmış olduğu şiirleri şarkılar türküler yapılmış olan Şair Dursun Ali Akınet, Besteci, yorumcu, söz yazarı Avni Kaysal, Güzel sesiyle türkülere hayat veren, son yıllarda da besteler yapan Yüksel Kaytaz, Besteci Selahattin Aygün, ses Sanatçısı Kandemir Kaytaz,
Doktorlarımıza gelince, Prof. Dr. Uğur Türe. Beyin cerrahı. Ünü dünyaya yayılmış çok başarılı bir profesör.
Prof Dr. İsmet Dindar. Kalp hastalıklarında ünü dünyaya yayılmış.
Yazdığım isimler hemen ilk aklıma gelenler. Biraz araştırıp detaya girdiğimiz zaman yüzlerce doktorlarımız, sanatçılarımız, bestekarlarımız var.
Hani bir rivayete göre, canı helva istediği halde imkanı olmadığı için yapamayan bir kişi komşuna gider ve...
Komşu ... komşu... Unun var mı?
Var... var...
Şekerin var mı?
Var... var....
Yağın var mı?
Var... var...
Niye helva yapmıyorsun. Helva yapıp ta yesene der...
Fatsa olarak o kadar zenginliklere sahibiz ki, yeter ki, değerini bilelim.
Unumuz, yağımız, şekerimiz var ama bir türlü helva yapmıyoruz...
Kendi değerlerimize sahip çıkarsak, inanıyorum ki, Fatsa’nın her konuda çehresi değişir...
Bekleyip göreceğiz....
KAR FESTİVALLERİ
Akkuş ilçemiz ile başlayan Kar festivali, sırasıyla Çambaşı ve Menderesleriyle ünlü Aybastı ilçemizde devam etti.
Büyük ilgi gören Kar festivalleri 5 Şubat Mesudiye-Keyfalan yaylasında, 6 Şubat’ta Gölköy Uluvahta Yayalası’nda ve 13 Şubat Korgan Yaylası’nda devam edecek.
Aynı ilginin olacağından hiç şüphem yok.
Demek ki isteyince oluyor, olunca da ilgi görüyor.
Eskiden Mavi ve yeşil ile övünüyorduk. Şimdi mavi ve yeşile bir de beyazı eklemiş olduk.
Bir defa bu etkinliklerde ne kadar öğünsek az bile. Ama ben geç kalındığımıza üzülüyorum.
2 Ordu’lu (Ertuğrul Günay ve Numan Kurtulmuş) bakanımız oldu. Niçin onların zamanında bu güzellikler gündeme gelmedi, yapılmadı halen anlamış değilim.
Bugün, doğudan ya da batıdan gelen yerli veya yabancı bir turist, ilk ziyaretini Bolaman’daki Hazinedar Konağından başlayarak, sırasıyla Gaga gölü, Çamaş Kanyonu, Çatalpınar şifa suyu, Kabataş şelalesi ve Menderesleriyle ünlü Perşembe yaylasını ziyaret ederek turunu tamamlayabilir. İsterse Aybastı’dan Gölköy’e geçip Ulugöl’ü, oradan Çambaşı yaylasına giderek konaklayabilir.
Yeterli mi? Asla değil. Bugün pek gündeme gelmeyen ama görülmeye değer olan Hatipli Şelalalesi, Korgarn– Kumru yaylaları ilimizin en güzel yerlerinden bir tanesidir.
İlerleyen yıllarda buralara da önem verip yeterli yatırımı yaparsak Ordu ilimiz uçar... Tutana aşk olsun....
Ordu Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Mehmet Hilmi Güler’in “3 ay değil, 12 ay Ordu” sloganı ile bir çok etkinliklere imzasını attı. Atmaya da devam ediyor. Ordulu olarak ne kadar sevinsek, ne kadar öğünsek azdır. Benim tek istediğim, birbirinden güzel 19 ilçemizin her yerini gündeme getirip, bu güzelliklerini tüm dünyaya tanıtmak ve Ordu ilimizi turizm cenneti yapmak...
Tıpkı helva rivayeti gibi Unumuz, yağımız ve şekerimiz var ama, bir türlü helva yapıpyiyemiyoruz.