CEZAEVİNE DÖNÜŞ
Pandeminin yoğun olduğu başlangıç günlerinde daha da yayılmasını önlemek amacıyla açık cezaevlerinde olan hükümlülerin kalan kısmı sonradan tamamlamak kaydıyla izinli olarak çıkmalarına karar verilmişti. Yüzlerce hükümlü (80.000 in üzerinde) bu karardan yararlanarak evlerine döndüler. Açık cezaevine infazın sonlarına doğru çıkılır. Yani cezanın belli ve büyük bir kısmı disiplin suçu işlemeden çekilmiştir. Son kısmı açık cezaevinde çekilir. Bu hükümlüler arasında (Adalet Bakanlığı hangi suçluların olduğu konusunda istatistiki bir açıklama yapmasa da) hemen her suçu işleyen kişiler olabilir. İzin için 2020 yılı nisan ayında alınan karardan sonra birkaç kez süre uzatımı yapılmıştır. Artık bu sürenin yeniden uzatılmayacağı, kalan kısmın çektirilmesi gerektiği kararı alınmıştır. Bu karar üzerine izinli olan hükümlüler ve yakınları isyan etmektedir.
Buna hakları var mıdır?
Bu köşede sıkça yazarım. Ülke yönetmek ciddi iştir. Dün ak dediğine bugün kara diyemezsiniz. Çünkü dün ak demeden önce gerçekten ak olduğunu tespit etmen kararı ondan sonra açıklaman gerekir. Bizim ülkemizde yıllarca buna uyulmamıştır. Özellikle de son yıllarda detaylı araştırma yapmadan bir kişi kararlar vermektedir. Hal böyle olunca da bir kaos oluşmaktadır. Hükümlüler de bu yönetim kargaşasından yararlanmak istemektedir. Bu kargaşa yurt dışındaki itibarımızdan tutun da ekonomimize, adalet sistemimize her şeyi etkilemektedir. Bir ülkede yürürlükte olan kanunlar varsa o kanunlar uygulanmalıdır. Hem de herkese eşit bir şekilde uygulanmalıdır. Aynı suçu işleyenlerin aynı cezayı çekmesi gerekir. Şimdi geri dönmek istemeyen hükümlülerin: ‘Tam iş bulduk. Çalışmaya başladık. Ben tekrardan cezaevine girersem çocuklarımın durumu ne olacak? Onlar aç mı kalsınlar?’’ gibi duygu sömürüsü yapan feryatları doğru değildir. Aynı suçu işleyip de sonuna kadar çekenlerin çocukları açlıktan öldüler mi? Siz bu soruyu sormak yerine suçu işlerken bunları düşünüp çocuklarınızın zor duruma düşmesine neden olmayacaktınız. Diğer taraftan siz yeniden içeri girmemek, dışarda kalmayı kazanılmış hak gibi görmeye başlarken (Cinayetten hükümlü olanlar için söylüyorum) katlettiğiniz insanların dünyaya geri gelme haklarının olmadığını da göz ardı etmemeniz gerekmektedir.
Yani kısacası hem adaletin herkese eşit uygulanması, hem de izinli olan bu hükümlülerin mağdur ettiği insanların adalete saygısının zedelenmemesi adına ben geri dönemem isyanını haklı bulmuyorum. Herkes yaptığının cezasını çekmelidir. Ben bir hata yaptığımda kendime bile ceza veren bir kişi olarak aksini düşünemiyorum.
Geçtiğimiz hafta öğretmenler gününü içine alan hafta idi. Bu vesile ile başta Baş Öğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu ülkenin geleceğinde çok büyük etkisi olan tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum.