SELLER
Öncelikle sel nedeniyle kaybettiğimiz insanlarımıza rahmet yakınlarına baş sağlığı dileyerek başlamak istiyorum. Arkasından bu kötü günleri siyasete alet etmek isteyenleri kınayarak devam etmek istiyorum. Karadeniz Bölgesinde birçok ilimiz sel felaketi nedeniyle harap oldu. Bir kısmında üzülerek ifade etmek isterim ki can kayıpları da oldu. Her olayda olduğu gibi yine ülke ikiye bölündü. Bir gurup felaketi kadere bağlarken bir diğer gurup ise yönetenlerin beceriksizliğine bağladı.
Önce yöneticilerin beceriksizliği konusunu değerlendirelim. Dere yatağına inşaat izni mi verilir? Tabii ki verilmez. Ancak maalesef oy alınacak seçmeni kırmamak için işin başında kim olursa olsun bu konularda hataya düşmektedir. Keşke olmasa ama bu eleştiriyi yapanlar da aynı hataya düşebilirlerdi. Bu arada bu konu ile ilgili bir anı anlatayım. 1989 yılı idi. Ünye ve Fatsa il olma yarışındaydı. Dönemin Başbakanı Rahmetli Yıldırım Akbulut ile Fatsa heyeti olarak görüşme yapıyorduk. Söz alarak: ‘’Sunduğumuz dosyayı inceleyip, kim hak ediyorsa onu il yapınız’’ dediğimde bana: Sayın Yıldız siz bu beyanınızla Fatsa’nın il olma hakkıdır demek istiyorsunuz. Beşeri ve coğrafi açıdan il olmak Fatsa’nın hakkı olabilir. Ama ben siyasetçiyim. Bu ülkenin Başbakanıyım. Olaya bir de siyasi yönden bakarım. Fatsa’yı il yapıp Ünye’yi karşıma alamam demişti. Buradan aslında büyük ders çıkarmak gerekmektedir. Hemen bütün siyasetçiler oy kaygısı taşımaktadır. Daha çok yakın bir geçmişte PKK nin elebaşı seçim arifesinde bu yüzden TRT ye çıkarılmadı mı? (Pardon TRT’ye değil, kürdiye çıkarılmışmış.)
Gelelim eleştirilere: Siyaseten oy kaygısı ile bu hataya herkes düşebilir diye eleştiri yapılmasın demiyoruz. Yapılan hatalar açığa çıkarılarak bir daha yapılması engellenebilir. Aksi halde her geçen gün biraz daha kötüye gider. Siyasi iktidarlar MHP ve Sayın Bahçeli gibi muhalefetler isterler. Ancak yeryüzünde koalisyon hükümetlerinde bile bu kadar sadık bir muhalefet görülmez. Koalisyonlarda dahi fikir ayrılığı nedeniyle zamanla kopmalar olabilir. Yani iktidarda olsalar aynı hataya düşecekler diyebildiğimiz kanat da eleştiri yapmalıdır.
Her ne kadar yangınlar, seller nedeniyle ülke sıkıntılar içinde ise de Cumhurbaşkanının açıklamalarına göre ekonominin şaha kalktığı müjdesini duyunca bir nebze de olsa insan rahatlıyor. Hele iş ve işçi bulma kurumunun işsizliğin azaldığı, yetkili bakanın eylülden itibaren enflasyonun düşeceği haberleri inanın insanın dünyaya bakış açısını değiştiriyor. Bir de şu her felaketten sonra halka İBAN numarası göndermek yerine başka ülkelere (Somali’ye 30 milyon dolarda olduğu gibi) bol keseden dağıtılmasa gerçekten güzel günler görebileceğiz.