FATSALIYIM BEN!
Yıllar önce Ankara Fatsalılar derneğinin düzenlediği Fatsalılar gecesinde sahneye çıkıp “Fatsalıyım ben” adlı şiirini göz yaşları içerisinde okuyan merhum Ressam, Eğitimci, Yazar, Çizer, Yayıncı Ünal Sarıhan’ın o hali hiç bir zaman aklımdan çıkmadı.
Öyle duygu yüklü bir şiirdi ki, salonda bulunan davetlilerin dahi gözlerinden sicim sicim göz yaşları akıyordu. Ünal ağabey, bu şiirinde Fatsa’ya olan sevgisini anlatıyordu. Şiirini okurken de yaşıyordu.
Kendisi gibi herkes de ekilenmişti.
Bazı eylemler, söylemler yıllar geçse de unutulmuyor. En azından ben de derin bir iz bıraktığı için hiç bir zaman unutmadım. Unutmayacağım da.
Gelinen nokta da Fatsa’da yaşıyoruz. Ama Fatsa için ne ne yaptık. Ne yapacağız? Neler Yapmamız gerekiyorun hesabını kaç kişi yaptı?
Şahsi hesaplar yerine, doğduğumuz, doyduğumuz ilçenin menfaatlerini düşünüp, paylaşmak, gerekli kurum ve kuruluşlarla konuşup anlatmak, atılacak en iyi adımdır diye düşünüyorum.
Geçtiğimiz haftalarda Ordu valimiz Sn. Tuncay Sonel, ünü dünyaya yayılmış hemşehrimiz Prof. Dr. Uğur Türe’nin ailesi ile birlikte makamında birlikte oldu. Ailesine böyle bir evlat yetiştirdikleri için teşekkür etti. Bir Fatsalı olarak mutlu oldum. Gurur duydum. Ama geriye dönüp baktığımda, Türe ailesine böyle bir yakınlık gösterdi. Valimiz sağ olsun, bu sıcaklığı bizlere yaşattı. Kendi değerlerimize değer vermemiz için bir yol haritası çizdi.
İnşallah bu girişimleri örnek alır ve bizlerde kendi değerlerimize sahip çıkarız.
BAŞSAVCI ÖZCAN ÇABUKOĞLU
İlçemizde göreve başladıktan sonra ilçe halkının sevgisini kazanan Cumhuriyet Başsavcısı Özcan Çabukoğlu önceki gün ilçede yayın hayatını sürdüren gazeteleri ziyaret etti.
Gazetemizi de ziyaret eden Çabukoğlu, Ağır Ceza Mahkemesinin ilçeye kazandırılmasının yanı sıra yeni adliye binasının yapılması için de girişimlerde bulunduğunu ifade etti.
Sayın Başsavcımızın gayretli çalışmalarıyla çok daha farklı yerlere geleceğine inancım tamdır.
Yolu, bahtı açık olsun.
ESKİ BAŞKAN HÜSEYİN ANLAYAN
VE AÇIKLAMA
Geçen haftaki yazımda mevcut başkan Etem Kibar’ı kastederek, “Başkan Kibar iyi yolda” başlıklı yazıyı kaleme almıştım.
Aslında bu yazım 8 Nisan 2020 tarihinde yayınlanmıştı.
Fatsa dışında olduğum için bilgisayar başına geçemediğimden yeni bir yazma şansım olmadığından eski tarihli bir yazım yayınlandı.
Gözden kaçırıp okumayanlar için bir kez daha aynı yazıyı paylaşayım, sonra da eski belediye başkanı Hüseyin Anlayan’la sahbetimizin özetini yazym.
“BAŞKAN KİBAR İYİ YOLDA”
Göreve geldiği günden günümüze kadar başarılı bir performans gösteren başkan Kibar’ın çalışmaları ilçe halkından da takdirle karşılanıyor.
Demek ki, bir işe gönül verildiği ve severek yaptığın zaman başarı da beraberinde geliyor.
Çok samimi bir şekilde söylüyorum, başkan Etem Kibar seçildiği zaman, ”Fatsa büyük bir ilçe. Belediye borç batağında. Sorunlar büyük. Başkan Kibar çok genç. Bu işin içinden acaba çıkabilir mi?” diye kendi kendime söylendiğim gibi, yakın arkadaşlarımla da bu düşüncelerimi paylaşmıştım.
Gelinen noktaya baktığımızda ise başkan Kibar tabiri caizse azimli ve kararlı bir şekilde dur durak bilmeden aldı başını gidiyor. Hatta bazı dostlarım İkinci bir Mustafa Kemal Çamaş geldi yakıştırmasını da yapmıyor değiller.
Ben bu söylemleri konuşurken, bazı dostlarımda, Fikri Sönmez’i de unutma dile ilave ediyor. Ben de aynen katılıyorum.
Burada en büyük etken bence başkan Kibar’ın yüzünün gülmesi, ve herkese aynı mesafede yaklaşması.
Ne çok özlemişiz bu tür yaklaşımları ve söylemleri.
Aslında yapılmayacak bir iş te değil, güler yüzlü olmak. Parayla da yapılmıyor. İçten gelecek Allah vergisi..
İşte Etem Kibar en azından bunu başardı. Bir be lediye başkanımız olduğunu bize hatırlattı.
Yıllardır yılan hikayesine dönen Pazar yerinin mevcut yerden geçici olarak kaldırılması, yeni pazar yerinin yapımına başlanılması. ilçemiz için en büyük gelişmedir bence. Ata caddesinin orta refüjünde başlatılan yeşillendirme ve ekilen çiçekler, ilçeye ayrı bir güzellik ve estetik katacak.
İç mahallelerde yapımı süren yol çalışmaları tamamlandığında, arzu ettiğimiz, özlediğimiz Fatsa’da yaşamanın hazzını o zaman anlayacağız.
Bunları niye yazıyorum..
Hiç kimseyle alıp veremediğim yok. Olamaz da.
Ancak yıllarca aylık 1.200.00 TL’ye mal olan temizlik işi başkan Kibar’ın göreve gelmesinden sonra aylık 250.000 TL.’ye mal ediliyorsa, bu işte bir şey yok mu? diye insanın aklına bir şeyler gelmiyor değil.
Geçtiğimiz ay içerisinde de 1.700.000 TL’ye alınan 13 araçla temizlik işi artık belediyenin araç ve gereçleriyle 200-250 bin liraya mal oluyor..
Bir önceki dönemde borç yığını yapılmış ama, bu borcun karşılığında hizmet alamamış bir bir belediye var ortada.
İşte onunu için yazdım bunları.
Parasız, pulsuz, imkansızlıklar içinde gözle görülür hizmet yapılıyorsa, demek ki, para olsa neler neler yapılacak Allah bilir.
1 Nisan 2020 tarihinde Başkan Kibar’ın verdiği beyanattan sonra 8 Nisan’da yayınlanan gazetemizde de böyle bir yorum yapmışım.
Eski Belediye başkanımız Hüseyin Anlayan önce telefonla beni aradıktan sonra 5 Temmuz Pazartesi günü gazetemizi ziyaret ederek konuyla ilgili bilgi verdi.
Başkan Anlayan “Bir çok basın mensubu benimle röportaj yapmak istedi. Ama ben hiç kimseyle konuşmadım. Aslında yine de konuşmak istemezdim ama, biraz açıklık getirmek istedim. Bahse konu haberin içiresinde geçen rakamlar doğru. Doğru ama, o rakamların içirişinde personel gideri, mazot, vs. gibi bir çok giderler vardı. Ama şimdi personel kadroya alındı, personel gideri yok. Yeni araç alındı, haliyle giderler belediye bütçesinden ödeniyor. Temizlik gibi ayrı bir gider harcaması yok. Kamuoyunun bilmesini isterim ki, hiç bir zaman fuzuli bir para harcama lüksümüz olmadı. Veremeyeceğimiz hiç bir hesabımız yok. Yazının yanlış anlaşılmalara yol açacağını düşündüğüm için kamuoyunun da bunu böyle bilmesini isterim” dedi.