SBK NEDEN TÜRKİYE DİYOR?
Yıllardır içinde olmam nedeniyle hukuki konular genellikle ilgimi çekmektedir. Bu haftanın en önemli konusu SBK holdingin başkanı Sezgin Baran Korkmaz yaşamakta olduğu Avusturya’da yakalandı ve ABD tarafından yargılanmak üzere talep edilmektedir. Her nasılsa malvarlığına konulan tedbir kaldırılmış ve yurt dışı çıkış yasağı kaldırılmışsa da Türkiye tarafından da iadesi talep edilmektedir. Korkmaz da her ne kadar Korkmaz olsa da ABD den korktuğu için Türkiye’ye iade edilmeyi istemektedir.
Neden?
Nedenini anlatmadan önce (Daha önce yazmışsam okuyanlar kusura bakmasınlar) bir hikâye anlatacağım. Şöyle ki:
Günahkârın biri ölmüştür. Günahkâr olduğu için cehenneme atılacaktır. Adama sorarlar: Türk cehennemine mi, yabancı cehennemine mi gitmek istersin? O da karşı soru yöneltir: Farkı nedir? ‘’ Türk cehenneminde sana her gün kepçe ile bir kazan b.k yedirecekler, yabancı cehenneminde ise her gün kaşıkla bir tabak b.k yiyeceksin.’’ Derler. Günahkâr hiç tereddüt etmeden Türk cehennemini tercih eder. Neden Türk cehennemini tercih ettiği sorusuna da: ‘’Türkler bir gün kazanı bulamaz, bir gün kepçeyi bulamaz, bir gün de yedirecek adamı bulamaz, ben de bu cezadan kurtulurum. Yabancı cehennemine gittiğimde her gün saatini şaşırmadan düzenli bir şekilde cezalandırırım.’’ Diye cevap İşte Sezgin Baran Korkmaz da bu durumu bilmektedir. Bizde kravat indirimi, iyi hal indirimi, denetimli serbestlik, infaz indirimi, açık cezaevi, ev izni, telefon izni, cinsellik izni derken bir bakmışsınız Avusturya’da kaçak yaşamadan daha keyifli hayat yaşanabilmektedir. Cezaevinin olduğu yere özel helikopter pisti, vip salon gibi teferruatları geçiyorum. Bakarsınız daha önce rahmetli Erbakan için yapıldığı gibi kişiye özel infaz yasası da çıkarılabilir. Bayramlarda dağıtığı üç milyon dolar hediyelerden de dönüşler başlarsa kim bilir bizim hayal gücümüzün bile ulaşamadığı bir yaşamla karşılaşabilir. Neden Türkiye’yi istemesin ki!
Kazanın içindeki kurbağayı ısıtmak gibi ceza hukukumuzu yavaş yavaş ve eriterek etkisiz hale getirdiler. Bu çalışmalar sadece bugünkü iktidarlar tarafından değil çok eskilere dayanan bir yozlaştırma ile Türkiye suçlular cenneti haline getirildi. Bu günlerde bir yargı paketi daha hazırlanıyor. Çözüm mü? Asla değil! Bugüne kadar yapılan yargı paketleri hangi somut iyi uygulama getirdi de bu paket getirecek… Hep kendimizi kandırmaya devam ediyoruz. Gönül ister ki ülkemizin yargı sistemi şüpheliler, zanlılar, sanıklar tarafından tercih edilen değil kaçılan, korkutan ve hatta en doğrusu suç işlemekten caydıran hukuk sistemi olsun. Bu zihniyetle daha çok bekleriz. Gerçi hukuk sistemi ne kadar ideal olursa olsun, uygulayacaklar sanıklarla yemek masalarında boy gösterdikçe hiç de faydası olmayacaktır.