KİME İNANACAĞIZ?
Birkaç gündür suç örgütü lideri Sedat Peker pehlivan tefrikası gibi yayın yapıyor. Çok net olmamakla beraber önüne gelene karalama politikası izliyor. Daha doğrusu önüne gelene değil de şu anda iktidarı elinde bulunduranlara ver yansın ediyor. Tabii ki defalarca hüküm giymiş çok çeşitli suçlar işlemiş bir kişiye inanmak istemem. Elbette ülkemin bakanına, bakanlık, başbakanlık ve hatta meclis başkanlığı yapmış değerlerine inanmak isterim. Ama O meclis başkanı ki: ‘’Oğlum hakkında söylenenlerin hepsi yalandır. Yasal olarak hesabını soracağız…’’ derken ister istemez insanı düşündürmektedir. Çünkü geçmiş dönemde 2019 seçimlerinde daha sandıkların tamamı açılmadan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazandığını da açıklamamış mıydı? Daha sonra ne dedi? ’’ O zaman öyle açıklama yapmam gerekiyordu.’’ demedi mi? Şimdi de tam oğlu hakkında söylenenlere inanmak istiyorum. Aklıma daha önce söyledikleri geliyor. Ya bir kaç gün sonra (gönlüm arzu etmez ama söylenenler doğru çıkarsa) yine geçmişte olduğu gibi; ‘’O zaman öyle söylemem gerekiyordu.’’ Derse, yine aldanmış olmayacak mıyım? İşte bu nedenle kime inanacağımı bilemiyorum ve bir türlü karar veremiyorum.
Gelelim Sayın İçişleri Bakanımıza:
Sayın Bakana tabii ki inanmak istiyorum. Şikâyetçi olduğunu, yasal prosedürün uygulanacağını söylüyor. Olması gereken de budur zaten… Şimdi savcılar soruşturma açacak ve bazı konularda yazışmalar yapacaklar. Sedat Peker’in yaptığı suçlamalar ile ilgili devlet kurumlarına gönderdikleri yazılara aldıkları cevaplara göre dosyaya şekil verecekler. Haydi size bir soru… Soruşturmayı yapacak olan görevli savcı en çok yazışmayı hangi bakanlık ile yapacak? Bu yazıyı okuyan herkesin güldüğünü görür gibiyim. Sorunun cevabı hepinizin bildiği gibi: İç İşleri Bakanlığıdır. Bu bakanlığın başında Sayın Süleyman Soylu bulunduğu müddetçe savcıların yapacağı bu soruşturmanın sağlıklı olduğunu söylemek ve buna insanları inandırmanın çok kolay olmayacağı unutulmamalıdır. Savcı mutfakta sizin verdiğiniz malzeme ile yemek yaparsa, yapılan bu yemeğin Peker’i zehirlemesi kadar doğal bir sonuç olamaz. Sayın Bakanın bile bile yanlış bilgi vereceği iddiasında asla değilim. Ancak Sayın Soylu görev başında iken Sedat Peker hakkında yapılan bir soruşturmada verilen kararın objektifliği konusunda etrafındaki üç-beş fanatik taraftar dışında hiç kimseyi inandıramazsınız. Hele yabancıları hiç mi hiç inandıramazsınız.
Esasen başımıza ne geldi ise kendimize yontmamızdan gelmiştir. Hemen hiçbir konuda objektiflik yapamamaktayız. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu türbelerin olduğu yerde eli arkasında dolaşıyor diye soruşturma açmaya kalkışan savcılar yer yerinden oynarken kulaklarının üstüne yatmış uyumaktadırlar. Anayasamızın 10. Maddesine eşitlik kuralı vardır. Ne yazık ki bu kural Anayasa kitapçığında süs olarak durmaktan başka bir işe yaramamaktadır. Herkes adil bir yargılanma ile eğer işlediği bir suç varsa hesabını vermeli ve cezasını çekmelidir.