KURU VE YAŞ
Son moda yurt dışına insan kaçırma oldu. İlk örneği Malatya Yeşilyurt Belediyesinde gözüktü. İktidara ait bir belediyede çatlak verdi. Sonra yine iktidara ait başkaca belediyelerde sıralandı. Bizim Korgan Belediyesinden de aynı şekilde yurt dışına insan gönderildiği anlaşıldı. Muhalefet mal bulmuş mağrip gibi yüklendikçe yüklendi. İktidardan ses yok. Derin sessizlik sırasında iktidar elindeki yetkiyi kullanarak nasıl misilleme yaparım düşüncesindeymiş. Ne zaman ki muhalefet partili belediye başkanlarının da bu tür yurt dışı çıkış yaptığını tespit ettiler bu defa Onlar mal bulmuş mağrip gibi saldırıya geçtiler. Bak Onlar da yapıyor diye televizyonlara koşmaya başladılar. Burada o kadar yanlış arka arkaya sıralandı ki nerden başlasak bilemiyorum. Şöyle sıralayayım:
Bir hukukçu olarak yargısız infaza karşıyım. İster iktidardan olsun, ister muhalefetten öncelikle belediyelerin bu yöntemi kullanmasının nedenleri araştırılmalıdır. Bu işi yapan herkese menfaat temin ettiği gözü ile bakamayız. Son derece de iyi niyetli olarak yapanların varlığını da kabul etmek durumundayız. Kurunun yanında yaşı yakmamalıyız. Diğer taraftan böyle bir pasaport olayı gerçekleştirilirken gerekli özenin gösterilip gösterilmediğini de araştırmak gerekir. Hep yazar söylerim bir makam ve mevkide olmanın sorumluluğu vardır. O sorumluğu taşıyamayanları oralarda barındırmamak gerekir. İşin önünü, sonunu düşünmeden basına intikal ettiği gibi ise kullanılmış bir kamyon karşılığında koskoca belediyenin mührü insan kaçakçılığına alet edilirse yazıklar olsun. İnceleme, araştırma yapmadan sorumsuzca mühür basılamaz.
Bir başka yanlış da: ‘Benim belediyem seninkinden iyidir.’ Yaklaşımında bulunmaktır. Almanya şu an için soruşturma açmıştır. Yapılan bu yanlışlar nedeniyle önümüzdeki yıllarda Türkiye’den verilen yeşil pasaporta da vize isterse şaşırmayınız. Ülkemizin itibarı yerle bir olmaktadır. Buna sebebiyet veren hangi partiden olursa olsun zararı ülkemize gelmektedir. Gerek Almanya’da ve gerekse Almanya dışında usulsüz gri pasaportu hangi partinin belediye başkanının verdiğine bakılmamaktadır. Türkiye’den verilmesi yeterli gözükmektedir.
Kısacası: Siz sadece iktidar partili belediyeler değil, muhalefet partili belediyeler de veriyormuş diyerek, olayın üstüne gidip suçlu olanları yargılamak yerine misilleme yaparsanız, muhalefetin muhalif broşürlerini toplatıp muhalefet yapmasını önlemeye çalışırsanız, merkez bankasında yapıldığı iddia edilen usulsüzlüklere açıklık getirmek yerine 128 milyar dolar nerde diyenlere soruşturma açmaya kalkışırsanız bakanınızı sizin topraklarınız olan elçilik binasına sokmazlar, cumhurbaşkanınıza halkı ile görüşme olanağı tanımazlar. Ondan sonra da Avrupa Birliği bir hırıstiyan kulübüdür diye kendinizi avutursunuz.