YİNE HUKUK SKANDALI
Bu hafta sizlere andımız ile ilgili yazacaktım. Öyle bir gelişme oldu ki; karşılaştığım aklın, mantığın alamayacağı bu hukuk skandalının sizinle paylaşılmasının daha yararlı olacağını düşündüm. Ön açıklama olarak hukuk fakültesinde bize icra mahkemelerinde (15) gün içinde bir davanın bitirileceğinin öğretildiğini ifade etmek isterim. Yine icra mahkemelerinin bir ihtisas mahkemesi olduğunu daha önce arabayı taşınmaz (Gayrımenku) olarak niteleyen icra hâkiminden bahsederken yazmıştım. Yani icra mahkemesi ihtisas mahkemesidir ve hızlı bir şekilde karar vermek zorundadır. Bu açıklamalardan sonra geçtiğimiz günlerde hukuk reformundan bahsedildiğini, öncelikle kafa yapısının değişmesi gerektiğini, düşünce yapısı değişmeden kâğıt üzerinde günden, tarihten bahsetmenin yeterli olmayacağını yazmıştım. Bu hukuk reformu paketinde davaların ne kadar zamanda biteceğine dair bilgilendirmelerin yapılacağı hükmü de vardır. Ben tam bu konuyu işlemeye karar verdikten sonra elime geçen ilk gazetenin daha 1. Sayfasında çok sayıda hukuksuzluk haberlerini de görünce başımdan geçen olayı paylaşmanın iyice elzem olduğuna inandım.
Gelelim hikâyemize: İranlı bir müvekkilimin, başka bir İranlı’da alacağı vardır. Borçlunun Türkiye’de bulunan tek varlığı olan dairesi İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün dosyasından 27.Şubat.2020 tarihinde satılır. Alacaklı (7) gün içinde ihalenin feshi davası açılmazsa sekizinci gün dosyaya yatan parasını alacaktır. Borçlu kaybedeceği bir şey olmadığı için sırf alacaklı dosyaya yatan parayı geç alsın, biraz daha zorlansın diye sudan bahanelerle sürenin son günü olan 05.03.2020 tarihinde dava açar. Açtığı bu dav İstanbul 25. İcra Mahkemesine düşer. Aynı borçlu hukukta olmamasına karşın bir dava daha açmıştır. Açtığı diğer dava da İstanbul 10. İcra Mahkemesinde görülmektedir. Yukarda yazmıştım icra mahkemesinde açılan davaların (15) gün içinde karara bağlanması gerekirdi ya! 05.03.2020 tarihinde açılan dava 03.03.2021 tarihinde yani açıldığı tarihten 363 gün sonra ilk defa ele alınarak 08.04.2021 tarihine duruşma günü verilmiştir. Bir dosyanın bir yıl boyunca ele alınmadığı, bir yılın bitimine iki gün kala ilk defa ele alındığı bir hukuk sisteminin nasıl reformize edileceğini bilen varsa anlatsın da dinleyelim. Ben artık hukuktaki bu hukuksuzluklardan bıktım, tiksindim, sonumuz hayırlı olsun diyorum. Av. Mehmet Yıldız