İSTİFA EDEN 3 CHP’Lİ
Geçtiğimiz hafta CHP den istifa eden (3) milletvekili gündemi belirlemiştir. Aslında tarihte geçen deniz savaşında söylendiği gibi partide bir sakal tıraşı olmuştur. CHP’ye hiçbir zararı olmayacaktır. Ayrılmalar bir hafta muhaliflere malzeme yaratmış olsa da uzun dönemde unutulacağı kesindir. Bana göre ne Mustafa Sarıgül’ün kurduğu parti ne de Muharrem İnce’nin kuracağı partinin de CHP’ye korkulan bir etkisi olmayacaktır.
Siyasal tarihimizde bunların daha büyük örnekleri vardır. Bu güne kadar bir partiden ayrıldıktan sonra iktidar olma başarısı gösteren tek parti şu an iktidarda olan AKP dir. Halbuki geçmiş yıllarda CHP den çok sayıda milletvekili ile ayrılarak kurulan Cumhuriyetçi Güven Partisi de, Adalet Partisinden çok sayıda (Yanılmıyorsam 44 milletvekili ile) ayrılıp kurulan Demokratik Parti de tarihin tozlu raflarında yok olmuştur. Bunlar en belirgin örneklerdir. Az sayıda vekil ile veya vekilsiz olarak ayrılan küçük partileri saymaya bile gerek duymuyorum. Bu ismini verdiğim iki büyük parti büyük umutlarla kurulmuştur. Yıllar sonra tesadüfen bir tatilde birlikte olduğumuz DP kurucu genel Başkanı Sayın Ferruh Bozbeyli ile bu konuda sohbet yapma şansına sahip olan bir kişi olarak bizzat Sayın Bozbeyli’nin ilk seçimde iktidar olma umudu taşıdığını söylemesi, bu bakımdan önemlidir. Bugün için Sayın Sarıgül ve Sayın İnce de ayn umudu taşıyor olabilirler. Ama Onlar istedikleri kadar umut taşısınlar yüz yıllık asırlık çınar yine CHP olarak yoluna devam edecektir.
Gelelim istifa eden vekillere: Bu Sayın Vekiller için sosyal medyada adeta hakarete varan yorumlara tanık oluyorum. Bu kadarını haksız buluyorum. İstifa da bir haktır. Kimseyi istemediği yerde zorla tutamazsınız ve bir kişiyi istifa etti diye de yerin dibine sokamazsınız. Bu yanlıştır. Ancak istifa ederken söyledikleri doğru değilse elbette eleştirebilirsiniz. Hakaret edemez, eleştirebilirsiniz. Benim de beyanlarında katılmadığım yönler vardır. Örnek mi istiyorsunuz? Parti içi adaletin olmadığından bahsediyorlar. Doğrudur. Bu partide yıllarca emek vermiş, bu parti için ekmek parasını, çoluk çocuğunun rızkını vermiş, bu partinin neferi olmuş yüzbinlerce parti emekçisi varken, partiye kaydı bile olmayanların milletvekili yapılması parti içi adaletin uygulanmadığının işaretidir. İstifa eden Sayın Çelebi parti içi adaleti bozanların başında gelmektedir. Keşke bu konuda şikayet eden kendisi olmasaydı. Ya da keşke aday gösterildiğinde: ‘’Bu benden önce yıllarca bu partiye emek verenlere haksızlık olur ben hiç değilse bir seçim dönemi de olsa partide biraz çalışayım…’ deseydi. Parti içi adalet kendi lehine bozulunca ses çıkarmayacaksın. Dediğin yapılmayınca adalet savunucusu olacaksın. Sana kim inanır da arkandan gelir. Yolunuz açık olsun.
Son cümle olarak da şunu yazayım. CHP dağılıyor diye elini ovuşturup, sevinç nidası atanlar, boşuna el ovuşturmayın. Elinize yazık olur. Ülkeyi yerinden oynatan 12 Eylülcü Kenan Evren bile CHP’yi yok etmeye güç yetirememiştir.