HASYASA VE BAŞYASA
Milletin vicdanının sesi olması ve saygıdeğerliği asla tartışılmayası milletvekilleri! Özellikle de 2001’den beri Adalet ve Kalkınma hareketinde hep yanlarında olduğum ve ne amaçla yazdığımı iyi bilen yol arkadaşlarım! 43 yıldır edebî eserlerin tarihe tuttuğu ışık hiç düşmedi elimden, inanın Allah aşkına, millet aşkına! Salgının başladığı mart ortasından beri başta Muhtarlar Konfederasyonu STK mensupları ile çok takipçili bildiğim kanaat önderlerine yansıyan halkın sesini dinliyorum kendi yörelerimden. Ana kaynağım onlar. Bilin ki ülkenin bir köşesindeki nabız diğer yerlerinde de aynıdır. Kutlu olsun 2021 milletçe hepimize! Bu yazdıklarımı ciddiye alın!
Teknolojiyle ilaç denetimleri yapıldı ve aşırı fiyat artışları önlendi, ciddi sağlık yatırımları, kimi hocalar haklı olarak daha küçük ama yüksek teknolojili semtlere eşit dağılmışlarını savunsalar da şehir hastaneleri zinciri halkın takdirinde hep. Lakin insanların köşeme yansıyan çok önemli iki şikayeti var: 1-Özel hastanelerin amansız sağlık ticareti. 2- Medya ekranlarında ünlendirilen hep belli kişilerle ve sorumsuzca servis edilen sağlık sunumları. Bunlara durun artık diyecek Halk Sağlığı Yasası (HASYASA) şart oldu ve acil!
Milleti için çok koşturup ekranda rahatsızlandı; geçmiş olsun, tez şifa diliyorum kendisine; Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, bakınız neler demişler twitinde bu ekran yüzlerini örneklemişti, kaydettim. Yasama mensuplarının hiç mi dikkatini çekmedi acaba? Sağlıklı besin kaynağı olduğu atadan bilinen kelle-paça çorbasını salgın önleyici gösterecek kadar ileri gidilmesine dayanamamıştı saygı duyulası Hoca. Ama ekranda ağabey diye seslendiği Osman Müftüoğlu yeterli c vitamini için 5 kilo portakal yeme yerine vitamin direk alınabilir dedi. Oysa bilim insanlığına güvendiğim birçok hocaya sordum: Vitamin fazla alınırsa da zarar, takviye dengesini tutturmak zor, dengeli beslenme olmalı vitamin kaynağınız, reklamlara kapılmayın dediler. Hangisi doğru?
Mehmet Hocanın değer belli etme referansına güvenip saygı duyulası diyecektim ona da ya alenî reklama bile çıktı, şaşakaldım. Hani sağlık-hastane reklamı olmazdı? Yine ekran yüzlerinden A.Rasim Küçükusta bir zamanlar grip aşısı faydalı değil, mutasyona uğruyor virüsler çünkü demişti. O yıl aşı olmamış ve Ankara Ü. İbn-i Sina Hastanesinde eşime refaket ederken atlatmakta zorlandığım gribe yakalanmıştım. Şimdi risk önceliği sırasına alındı grip aşısı. Hangi bilgi doğruydu Hoca, tıpta tek doğru yok mu diyeceksin yoksa?
Buraya sığdıramayacağım kadar çok örnek var halkın kafasını allak bullak eden. Tıp İnceleme-Değerlendirme Kurulu (TIPİDEK) önerisi yazdım, takiben de açıklayıcı kanıtlarla dolu birçok köşe yazdım bilirkişi saydığım değerlerin danışmanlığında. Saygı duyulası çok hoca kutladı ya bir görüşmemiz sırasında Hematoloji alanında tüm meslektaşlarının baş tacı ettiği Prof. Dr. Meral Beksaç sormuştu bana: Yazıyorsunuz ama okuyan var mı? Köşebaşı tutmuş tüm ana akım medya ünlülerine ve siyasetçilere iletiyorum, aralarında dost bildiklerim de var, ciddiye alan çıkar Hocam demiştim içim acıyarak. Buradan covit-19 tedavisiyle tez şifa dilediğim ilimin de vekili ve o zaman TBMM Sağlık K. Başkanı da olan Dr. Şenel Yediyıldız ve birçok yetkilinin kalemlerine yazımın çıktılarını arz da etmiştim. Kim okudu da ciddiye aldı? Dönüş olmadığı için bilmiyorum ama yazdıklarımı gündeme getiren tek yetkili olmadı.
Danışmanlık dışında yetkisi olmayan bir Bilim Kurulu var şimdi, bu da takdire değer ama yine de yetkili TIPİDEK olmalı diyorum. (02/02/2018 tarihli bu yazı ve içeriğine destek diğerleri, internete adım yazılınca okunabilir.) Tüm hekimlerin tartışmasız duayen kabul edebildiği alanında temayüz etmiş bilim insanı hocalarımız var şükür ki ülkemizde. Yasayla onların bütünleştirildiği yetkilendirilmiş kuruldan onay almadan kitlelere seslenememeli hiç kimse! Ünlü sanatçı ve manken işi mi sağlık sunumu Allah aşkına? Ekran ekran medyatikleştirilmiş kişilerin tüm iletişim ağlarından yaptıkları onaysız sunumlarına ağır yaptırımlar uygulanmalı. Bu yasayı teklif eden vekil veya grubu ile genel kurulda kabul oyu verenlerin tümü tarihe geçecektir şüphesiz. Canı çok yandı milletin çünkü.
Koyalım millet aşkına ellerimizi vicdanlarımıza: Halk şikâyetine neden tıpta bilimsel kesinlik kazanmamış yoruma açık sunumlar, çeşitli yollardan yürüttükleri propagandalarla gaipten haberdarız diye kamuoyu oluşturan şifa taicirlerini çağrıştırmıyor mu? Bir yanda şehir hastaneleri zinciri, diğer yanda nice şikâyetlere yol açtığı kanıtlarla görülen başıboş özel hastane sağlık ticareti(!) Çelişki değil mi bu? Hep söyledim, yine söylüyorum: Refahı yüksek ülkelerde olabilir. Lakin milletimizin iktidarı seçen çoğunluğunun özel sağlık ve eğitim masraflarını karşılamaya mecali de kimilerinin özel muamele görmesine tahammülü de yok! Yok! Yok! Bir de BAŞYASA derdi var:
Allah’ım rahmet etsin Merhum Burhan Kuzu okurumdu, beni odasına davet edip dinlemişti, epeyce tartışmıştık. Liderin değil, çeşitli yoklamalar yoluyla yörelerin halkının tercihi vekillerden oluşan yasama en yetkili olacak. Başkan yasa emirlerini yürütecek sadece ama işleyiş hızlanacak. Yasa uygulamalarını da millet adına yargı denetleyecek ki yürütmenin başındakilerin kul hatası olmasın. Ayrıca seçilen herkes ılımlı, dengeci olacak? Çünkü herkesin oyunu almak isteyecek demişti bana. Bunları tv. programlarında da söyledi, kayıtlar ortada. STK ve kanaat önderlerini de dinleyerek 6 gazetede birden 24/02/2017 tarihli Tercih Mühürü yazımla tarihçi meslektaşım Yusuf Halaçoğlu aksi iddiasına rağmen halk çoğunluğu onaylayacak demiştim ya uydu mu iyi niyetli hesap milletin çarşısına? Kul da yanıldı, onun savunmasından etkilenen halk çoğunluğu da. Şimdi bir vekildaşınızın dediği gibi döndünüz Züğürt Ağa’ya. Millet Yasayürütyar diyecekti ya ne diyor şimdi? Yürütyaryas! Reis’e mağlup çoğunluk vesayettaraf medya da -saygı duyulası ve takip edilesiler müstesna- bölündü oldu körtaraf medyas! Hayır mı şer mi bu bölünmeler? Bakıp olanlara da düşünün millet aşkına!
MHP halkın sesi Cemal Enginyurt’u tasfiye etti, İP Lideri de dava arkadaşı Yusuf Hoca yetmedi, şimdi de Ümit Hoca’yı. Dert ne? İl başkanı şaibe sıçratıyor iddiası. Diyelim ki hatalı. Değişmez hint kumaşı mı ki bölünmeye değer buluyorsun? Atasözü peynir gemisinin yürümediği lafla memleket masası diyorsun, kendin bölünüyorsun! CHP - Ak Parti de ağır toplarla bölündü. 60 bine yakın muhtarla iletişim halindeki bir kanaat önderini dinledim: Hepsini önceki dönemlerden bîhaber 18 yaşını doldurmuş umutsuz gençlik ailelerini de etkileyerek silecek! Mülayim genç ekonomist Deva liderine yönelirler mi kestiremiyorum ama sosyal medyada örgütlüler, yepyeni bir isim de çıkarabilirler, geçim-işsizlik derdinin körüğü gelir adaletsizliği ve aşırı kayırmacılık israf-şatafat, vicdanları sıkıştırıyor sürekli. Emperyalist planlarını bozdu azim ve cesaretiyle de kurtardı demokrasimizi, bırakmayız Reis’i der mi milleti? Tarihe bakıp düşünün! Çıkıp demeli ki tüm vekiller liderine; bakî değil kimse, BAŞYASA Merhum Kuzu Hocamıza rahmet okutsun! Bence böyle, takdir sizin!