HOŞ GELDİN 2021
Günahıyla, sevabıyla bir yılı daha geride bırakıp 2021 yılına girmenin hüznünü ve sevincini bir arada yaşıyoruz.
Geriye dönüp, 2020 yılını gözümüzde canlandırdığımız zaman neler kazanıp, neler kaybettiğimizin muhasebesini yapıp, yeni yılda hesabımızı ona göre yapmamız gerekiyor diye düşünüyorum.
Öyle ya, daha dün gibi 2020 yılına birlikte girdiğimiz, hoş sohbet ettiğimiz bir çok dostumuz, arkadaşımız bugün aramızda yoklar.
Kimin aklına gelirdi ki, daha dün gibi selamlaştığımız arkadaşımız, annemiz, babamız, ağabeyimiz, ablamız, kardeşimiz, eşimiz, dostumuz, bugün aramızda olmayacak.
Günahıyla, sevabıyla bir yılı daha geride bırakıp 2021 yılına girmenin hüznünü ve sevincini bir arada yaşıyoruz.
Geriye dönüp, 2020 yılını gözümüzde canlandırdığımız zaman neler kazanıp, neler kaybettiğimizin muhasebesini yapıp, yeni yılda hesabımızı ona göre yapmamız gerekiyor diye düşünüyorum.
Öyle ya, daha dün gibi 2020 yılına birlikte girdiğimiz, hoş sohbet ettiğimiz bir çok dostumuz, arkadaşımız bugün aramızda yoklar.
Kimin aklına gelirdi ki, daha dün gibi selamlaştığımız arkadaşımız, annemiz, babamız, ağabeyimiz, ablamız, kardeşimiz, eşimiz, dostumuz, bugün aramızda olmayacak.
Şunu anlamamız gerekiyor ki, bugün dünden birbirimize daha fazla sıkı sarılmamız gerekiyor. Bugün, iyi bir intiba bırakarak yaşadığımız dün ile daha iyi bir gün oluyor.
Zaman hızla akıp gitse de, her günü ya da en azından her günün birkaç saatini farkındalıkla yaşayan insanlar, geriye dönüp baktıklarında, her anı yaşanmış zaman dilimleri görecektir.
Herkesin yaşamında yenilikleri, hayalleri, beklentileri, sorumlulukları farklıdır. Herkesin yaşam çizgisi içinde farkındalık yaratacağı alanlar başkadır. Önemli olan bu farkındalığı yakalamak ve kendi yapabildiklerimizin ve sınırlarımızın en son noktasına varabilmektir.
Her geçen gün, yeni bir uyanışla başkalaşan günün, hakkını verebilmektir önemli olan.
Öğrenmek, görmek ve yeni başlangıçlar yapabilme gücü bulabilmektir kendinde. Yaşadığımız dakikaları birbiri ardına ekleyip, bir gün daha bitti diye takvimlere çentik atarak ilerliyorsa yıllar, o zaman üzülmeli geçen yıllara. Fakat her koşulda ve her mekanda bir çıkış yolu, bir yenilik bir umut kırıntısı bulup, sayfalar dolusu karalamaların içine bir tek güzel cümle dahi ekleyebiliyorsak ne mutlu bize.
Yeni yıl en başta sağlık, sonrasında farklılık getirsin hayatınıza. Ve insanca duygularla birbirimizi anlama, birbirimizin hayatlarını ağırlaştırmak yerine hayatın hafif yanlarını da hep birlikte yaşamak ümidiyle, mutlu yıllar…
Dilerim 2021 yılı, kavgasız, gürültüsüz, virüssüz acısız, sevginin, saygının hoşgörünün birleştiği bir yıl olur.
SAHİL YOLU VE OTO PARK
Geçtiğimiz hafta yapılan Fatsa belediye Meclis toplantısında sahil yolunun doldurularak oto park yapılması için karar alınmış.
CHP’li belediye meclis üyeleri de sahil yolunu doldurulmasının uygun olmayacağı düşüncesiyle de bu projeye karşı çıkmışlar.
Ben de sahil yolunun deniz kısmı tarafına doldurulmasına karşı olduğumu belirteyim.
Merhum başkan Mustafa Kemal Çamaş döneminde deniz doldurularak yeni bir yürüme yolu kazanıldı. Kazanıldı ama hiç bir şekilde doğa tahrip edilmedi. Hatta denizin doldurulmasıyla kazanılan alan, hepimizin gördüğü gibi çiçekler ve eyvanlarla mükemmel bir görünüme sahip oldu.
Oto park ilçemiz için büyük bir ihtiyaç. Hatta ihtiyaçtan öte hızlı bir şekilde yapılması gereken bir durum söz konusu ama, yapılması gereken yer sahil değil.
Başkan Etem Kibar, düzenlediği son basın toplantısında liman karşısındaki alanın mellit bahçesi olarak yapılacağı müjdesini verdi. Çokta güzel bir düşünce. Alan çok büyük. Mevcut Oto gar da millet bahçesinin bir bölümüne yapılabilir. Böylece kullanılmakta olan oto garda oto parka çevrilebilir. Hatta kot farkından dolayı altı oto park, üstü de alış veriş merkezi olarak değerlendirilebilir diye düşünüyorum.
Tabii bu .enim düşüncem. Son sözü Fatsa Belediye başkanı ve Ordu Büyükşehir Belediye başkanı söyleyecek.
Ama benim son sözüm : Karadeniz halkının imrenerek baktığı Fatsa sahiline yazık olur. Hem de çok yazık.