GELECEĞİMİZ VE TOPRAĞIMIZ
Yukarıbahçeler köyünde maden Ruhsat alanı fakat ÇED alanı dışında kalan bölümde ağaçlar Orman İşletme tarafından damgalandı. Söylenene göre bir sonraki aşama ihale ile ormanın kesilmesi olacak. Bu bir zihniyetin geldiği son nokta. Ağaçların dalını kesmemek için binaları kaydıran, yolları değiştiren düşüncenin yerine, beton ve rant zihniyetinin son noktasıdır.
Bugün Fatsa ve Ünye’de siyanürle altın çıkarmanın, sondajla maden sahası alanlarını genişletme çabalarının karşılığı da bu zihniyettir. Fatsa’da şu an faaliyette olan bir maden alanı varken, maden alanını genişletmek için tekrar başvuru yapıldı. Fakat henüz onaylanmadı. Şu an genişleme alanının içinde olan bir orman sahası devletin kendi imkanları ile madenciler için hazırlanıyor.
Orada yaşayan köylülerin ağaçları kesmeyin diye feryat figan etmesi hiç bir işe yaramıyor.Görüştüğümğüz yetkililer Bakanlıktan emir geldi diyor, bunun üzerine itirazlarımuzı veriyoruz fakat, burası devletin orman alanı siz karışamazsınız deniyor. Bu orman köylülerin su kaynaklarını barındırıyor, fındık bahçelerini heyelandan koruyor, yaşam ve oksijen kaynağımız çevresinde insanların yaşam alanlarını da yokedersiniz desek de emir ağacı kesmek için uzanıyor.
Köylülerin ağaç kesiminini engellemek için bağırışları, toprağını koruma çabası ve devletin gücünün bunun karşısında görünme çabası insanı derinden etkiliyor. Çünkü devletin koruması gereken alanları, maden şirketlerinin insafına terk etmek ve halkı çaresiz bir şekilde bırakmak anlaşılamaz bir olay. Üstelik lu an yapılan hukuka aykırı bir eylemdir. Genişlemeye yetkisi olmayan, faaliyet süresi sona eren bir şirket hangi yetkiye dayanarak ağaç kesimi yaptırmaktadır.
Asıl sorun da şu, ağaçlar kesilince maden bulunsa dahi, köylülerin yaşadığı böyle bir yerleşim alanına maden sahasınıdaha fazla genişletmek ve işletmek nasıl mümkün olacak. Halkın yaşam alanını elinden aldıktan sonra, yaşayacak bir toprak parçası bırakmadıktan sonra devletin bu madenden alacağı küçük bir meblağın ya da o madende çalışacak 50- 100 kişinin ne faydası olacak. Üstelik o 50-100 kişi de hangi şartlarda çalışıp sonrasında hangi hastalıklarla boğuşacaklar. Burada kazançlı çıkacak olan maden şirketidir. Onun bu kazancının da bizlere hiçbir faydası yoktur.
Toprağımız, suyumuz geleceğimizdir. Toprağın üstü altından değerlidir.