MUSA AĞACI
Hep Şevket Ömeroğlu’nu yazacak değiliz ya! Bzim her türlü kahrımızı çeken Güneş Gazetesi’nin mutfağındaki arkadaşımız MUSA’yı heralde alfabemizdeki dört harfle anlatacak değiliz değil mi? Onu Hz. Musa peygamberimizin başından geçtiği farz edilen bir olay üzerinden anlatacağım.
Hz. Musa’yla Hz. Hızır (A. S.) Hatay’ın Samandağı’nda buluşurlar. Niyetleri Musa Dağı’na çıkmaktır. Giderken Hz. Musa çok susar. Orada küçük bir dere görünce kana kana su içer. Sonra Hz. Hızır’la yollarına devam ederken, Hz. Musa bir müddet sonra asasını suyun kenarında unuttuğunu hatırlar ve geri döner. Döndüğünde bir de bakar ki; suyun köşesinde unuttuğu asası yeşermiş, fidan olmuş...
İşte o günden bu güne o fidanın gövdesi 75 metre, çevresi 21 metre, yüksekliği 17 metre dalları da 1000m2 gölge yapmış ve o ağaca yöre halkı “Musa Ağacı” derken ağacın yaşının2000 veya 4000 yıl arası olduğu rivayet edilir.
Hz. Musa’nın su içtiği dereye de yöre halkı AB-U Hayat suyu demişler. Bu hikaye Musa Ağacı’nın dini yönü...
BİR DE MUSA AĞACI’NA MİTOLOJİK YÖNDEN BAKALIM
Hatay’ın Samandağ ilçesinin bu günkü adı Hıdırbey olan köydü. Bu günkü adı “Ab-ı Hayat” olan suyu kullanan halk, her yıl denizden gelen korkunç bir canavara güzel bir kızı kurban etmek zorundaydı. Mitolojiye göre denizden gelen canavar, suyun başında eli kolu bağlı kızı alır gider. Bölge halkı da o yılki su ihtiyacını böylece korkmadan kullanırmış...
Sıra; bölgenin kralının güzel kızını kurban etmeye gelmiştir. (Diyeceksiniz ki; kralın kızına sıra gelinceye kadar neden müdahale edilmedi? Vallahi o yıllarda ben orada olmadığım için bilmiyorum!!!) Bunu duyan PERASUS, (İki kanatlı, karnında boynuzu olan, her yere uçarak giden AT şeklindeki yaratık) krala; “Ben denizden çıkan canavarı öldürürsem, kızını bana verir misin?” der. Kral, teklifi kabul eder.
PERASUS, Samandağı’na uzak bir bölgede yer altında yaşayan Medusa’yı öldürmüştür. Medusa, yer altında yaşarken kafasını topraktan çıkartıp yer üzerinde yaşayan canlılara bakıp gözleriyle canlıları öldürmektedir.
Bunu bilen PERASUS, onunla savaşmaya gitmeden, kendine, üzeri aynayla kaplı bir kalkan yaptırır. MEDUSA’yla karşı karşıya gelince kalkanı Medusa’ya doğru tutar ve Medusa’yı kendi gözlerinin bakışıyla öldürür. Ve Medusa’nın başını kesip heybesine koyar.
Heybesinde (gözleri açık) Medusa’nın kesik başı olan PERASUS, canavarın denizden çıkmasını bekler. Canavar denizden çıkınca, Medusa’nın gözlerini canavara doğru tutar. Canavar oracıkta ölür. Ve Ab-ı Hayat suyunun başında eli kolu bağlı olarak bekleyen kralın kızı kurtulur.
Alnında güç ifadesi tek boynuzu ve kanatları olan atın ( Yaratığın) omuzuna oturan genç kız mutluluğa doğru uçar.
Ben Aybastılı MUSA AYDOĞAN’ı iki şekilde anlattım, adını tarihe geçtim. İsteyen istediği yerden okusun!!!!