ALTIN MADENİ OKULU
Fatsa’da faaliyetini sürdüren Altın Madeni Şirketi Fatsa’ya 16 derslikli Mesleki Eğitim Merkezi yaptıracakmış. Madenin yetkilisi ve Ordu Valisi ile İl Milli Eğitim arasında geçtiğimiz hafta bir ptotokol imzalayarak bu haberi bizlere duyurdular. Sayın Vali protokol imzalanırken ‘ Allah kardeşimizin hayrını kabul etsin’ diyerek protokolü imzaladı. Buraya kadar her şey normal görünüyor, bir işadamı, bir şirket, okul yaptırıyor; öğrenciler sevinsin, daha çok öğrenci eğitim görsün diye üstüne üstlük bir de hayır işliyor. Fakat normal olmayan durum şu ki, bunu yapan, yönettiği şirketle insan sağlığını birebir tehdit eden, ilçemizin suyunu, toprağını, havasını zehirleyen bir şirket.
İnsan düşünmeden edemiyor, siz bu okulu yaptırdığınızda orada okuyacak öğrencilerin ve ailelerinin sağlığı ne durumda olacak, hangi hastalıklarla boğuşuyor olacaklar, en azından hastane yaptırsaydınız daha iyi olmaz mıydı?
Maden şirketi bu okulu yaptırarak ayrıca devletten vergi indirimi alacak, çıkardığı altından zaten çok az pay alan devlet iyice küçük bir paya razı olacak. Çıkarılan madenin, ki bu da şirketin belirttiği kadar, zaten %2 si kadarını veren şirket, vergi ve teşviklerle iyice kuşa döndürecek bu parayı. Bir de hayırsever, yardımsever, bulunduğu yeri kalkındıran bir imaj çizerek son zamanlarda insanların bakışında gelişen zararlı duruşunu sevimli hale getirecek. Bir de hayır yaparak, dini duygulara da hitap edecek. Üstelik devlet yetkilileri ile yakın bir duruş sergileyecek.
Bu yatırım planı ayrıca şunu gösteriyor ki, kapasite artışı isteyen firma bundan vazgeçmiş değil. Süresi dolduğu halde, burada yatırımını sonlandırıp gitmeye hiç niyeti yok. Verilen zarar alenen ortada olduğu halde, bu zararı vermekten vazgeçmeyecek gibi görünüyor.
Oysa biz Fatsa halkı olarak madenin buradaki faaliyetlerini sonlandırması için tüm hukuki yolları değerlendirmeye devam edeceğiz. Ormanlarımızı, derelerimizi, suyumuzu, meyvemizi, sebzemizi, fındığımızı koruyarak, yaşam hakkımızın da elimizden alınmasını engelleyeceğiz.
Siz insanın sağlıklı bir çevrede yaşamasını engelleyerek, toprağı, suyu, havayı zehirleyerek maddi bir kazanç elde ederken, bizler geleceğimizi, toprağımızı kaybediyoruz. Çocuklarımıza yaşayacak, nefes alacak bir alan bırakamıyoruz. Altın madeninin çıkarılmasıyla oluşan ağır metallerle zehirleniyoruz. Kurşun, arsenik, kadmiyum gibi ağır metaller vücudumuzun kaldıramayacağı oranlara ulaşmış durumda. Sularımız içilemiyor, kullanılamıyor. Suyu bulamıyoruz. Tüm bunlar henüz kapasitesini arttırmamış, sondajını yaptığı yerlerde henüz çalışmaya başlamamış maden ile olurken, bir de daha uzun süreli ve daha geniş bir alana yayıldığında bu şehirde yaşamak mümkün olmayacaktır.
İşte bu yüzden biz sizden toparlanıp gitmenizi istiyoruz, ne okul, ne derslik ne de herhangi bir yardım adı altında hiçbir şey istemiyoruz. Bizimle dalga geçmeyin lütfen…