İNSANOĞLU SU MİSALİ, HANGİ KABA KOYSAN ONUN ŞEKLİNİ ALIR
Bu benzetmeyi çok severim. Fiziki olarak suyu bardağa koyarsan, bardak şeklini alır. Sürahiye koyarsan sürahinin şeklini alır.. Bu durum, insanların kafa yapısında da böyledir. Bir insan kimin yanında kalmışsa, kimin etkisi altında kalmışsa onun ruh halini alır, onun davrandığı gibi davranır, onun konuştuklarını konuşur. Gerçek ne olursa olsun, onun için önemli değildir.
Son günlerde sosyal medyada din adamı olduğunu iddia eden birtakım sarıklı, uzun sakallı adamların konuşmalarını çok ayıp ve seviyesiz buluyorum. Bunların söylediklerinde az da olsa doğruluk payı olsa bile, ‘avama’ yani uluorta konuşulmasını kınıyorum.
Mesela: Çalışan kadın, fuhuşa hazırlık yapar. Sakalsız erkek, şehvet uyandırır. (kendi cinsiyle) Bir baba, kendi öz kızına şehvet uyandırır. Annesinin diz kapağının üzerini gören çocuk, annesine şehvet duyabilir. Üç yaşındaki kız çocuğu, öz amcasının yanında külotla gezemez. Bir erkek, karısından başka bir cariyeyle ilişki kurabilir, bu, ona helaldir. Bir başkası da daha güncel demeç veriyor: Çanakkale’yle Tekirdağ arası camiler, kerhaneye çevrilmiş... (Arkadaş ya kerhane görmemiş, ya da camiye gitmemiş... Çünkü mimari olarak birbirine çevrilmeye müsait değildir.) Üvey torun, dedesiyle evlenebilir. Kadın-erkek bir arada düğün yapan deyyustur.
Bir başka sakallı da; “Orucunuzu, iftar olunca karınızla sex yaparak yemek yemeden açabilirsin, hiç bir mahzuru yoktur” diyor. Allah belanızı versin! Bunları facebook’ta din alimi olarak anlatırken, senin evde karın-kızın yok mu? Böyle şeyler uluorta anlatılır mı?
Tabi bunlar yetmiyormuş gibi... Mısır’da El-ezher Üniversitesi’nin bir fetvası var: Bir adam, ölmüş eşiyle son altı saat içinde sex yapabilir(!!!) Arkadaş; bunlar hangi din kitabında yazıyor bilmem ama buna tıp dilinde ‘NEKOFİLİ’ yani ölü sevicilik denir. Hiç bir din, hiç bir kültür, hiç bir insan buna hoşgörü göstermez, bunu bir sapıklık olarak kabul ederken, müslüman din adamı El-ezher Üniversitesi’nden buna; “Yapılabilir” fetvası veriyor. İnsanın midesini bulandırıyor. Bunları çoğaltmak mümkün... Ama gerek yok... İnsanoğlu su misali, hangi kaba koyarsan onun şeklini alır. Bunlar, bu iğrenç bilgilerle donatılmış insanlar... Günümüzde din hakkında fetva veren bu adamlar, geçmişteki yobazlardan ders almış ve onların şeklini almış insanlardır.
Bir de çok fazla konuşmayan ama aya çıkan; “Mars’ta hayat var mı? Orada yaşanabilir mi? Ayın karanlık yüzünde ne var? Kara delikler nerede? Kansere nasıl çare bulurum? Koronavirüs aşısını nasıl yaparım?” diye gecesini gündüzüne katan insanlar var. Bunlar da insan... Her konuda insanlığın seviyesini yükseltmeye çalışıyorlar. Bunlar da, su misali konuldukları kabın şeklini almışlar.
Sonuç: Yukarıda ilk bölümde saydığım karanlık yüzlü insanların beyanlarının, insanlığa hiç bir faydası yoktur. Ancak bizi yani mütedeyyin insanları; ateistlerin, din düşmanlarının karşısında gülünç duruma düşürüyorlar. Bu konu, sizi rahatsız eder mi bilmem ama beni çok rahatsız ediyor. Yorum sizin...