DÜN AK, BUGÜN KARA
Bazı şeyler bana o kadar ters ve inanılması güç geliyor ki adeta aklımı kaçırmaktan korkuyorum. Bugün konumuz futbol olacak. Hemen nerden çıktı bu futbol diye söylenmeyin. Size futbol maçı anlatmayacağım. Futbolculardan da bahsetmeyeceğim. Futbolu yönetenlerden ve Onların yönetim şekillerinden bahsedeceğim.
Biliyorsunuz bizde AKP nin iktidarda olduğu dönemde siyasetin girmediği hiç bir kurum kalmadı. Siyaseten ele geçirmedikleri kurum ve kuruluşları da ellerindeki meclis çoğunluğu ile ya kapattılar ya kadük hale getirdiler ya da parçalayıp zayıflatmaya çalıştılar. Örneğin Fiskobirlik ele geçirilemediği için kaynakları kurutuldu. Barolar ele geçirilemediği için çoklu baro adı altında baroları bölmeye çalıştılar. Vs.
Biz yine gelelim futbola… Biliyorsunuz futbol federasyonu bir önceki başkan zamanında ele geçirilmişti. Bugünkü yönetim de yine her söylediklerini yaptıracakları bir yapıda oluşturuldu. Federasyonun başında kendi inşaat şirketlerinde işine yetişemeyen bu yüzden astronomik rakamlarla elemanlar çalıştıran bir zat bulunmaktadır. Bu zat kendi işine yetişememesine karşın bir de futbol federasyonu başkanlığını üstlenmiştir. Amaç futbolumuzu kalkındırıp geliştirmek değil iktidar ile ilişkileri geliştirmektir. Bu bağlamda kısa bir süre önce 18 takımdan oluşan süper ligde küme düşmenin kaldırılması söylemlerine karşılık: ‘’Küme düşmeyi kaldıramayız. Bu lig 21 takımla oynamayı kaldıramaz. Bunu kimseye anlatamayız.’’ Demiştir. Aradan geçen çok kısa bir süre sonra AKP nin oy deposu olan Kayseri ve Malatya illerinin takımları da küme düşünce birden bire dünün akı bugün kara olmuş ve küme düşme kaldırılmıştır. Üstelik bu 180 derecelik dönüş AKP genel başkanının atadığı spor bakanı ile yapılan bir toplantı sonrası yapılmıştır. Hani bu ligler 21 takımla oynanamıyordu. Hani bunu kimseye anlatamıyordunuz. Bir insanın bu kadar ters dönüş yapmasını çok iyi anlıyorum da kabul edemiyorum. Hele bu insanın sıradan, aptal, şapşal birisi olmadığını bildiğim için daha da anlam veremiyorum. Bu kadar para kazanan, mevcut mal varlığı dokuz sülalesine yetecek bir kişinin yere tükürüp sonra yere eğilmesini insanlık adına kabul edemiyorum. Bir insan nasıl bu kadar çark eder lütfen birileri bana anlatsın diyorum.
Birkaç yıl önce de ‘’Senden muhtar bile olmaz!’’ diyenlerin bugün ne büyük dönüş yaparak, muhtarlığa yakıştıramadığı kişinin gözünün içine bakmasını da kabullenemediğim gibi… Bazen düşünüyorum da acaba ben de mi bir gariplik var diyorum. İnanın bana: Aslında beni hiç ilgilendirmese bile bu kadar döne bilenleri asla anlayamıyorum. İnsan bir lafı söylemeden önce elli sefer düşünüp doğru ise, arkasında durabilecekse söylemeli. Ağzı olan konuşuyor olmamalıdır. Ağzı olanların konuşması yüzünden bu hallere geldiğimiz unutulmamalıdır.