Dönülmez Akşamın Ufkundayım...
Malum salgın dünyanın altını üstüne getirdi desek yanılmayız. Kaosun büyüklüğü herkese ve özellikle de yönetenlere büyük hatalar yaptırmaya devam ediyor. Sadece virüs mü bu kadar hatayı yaptıran yoksa zaten buna meyilli bir zihniyet mi Takdirini size bırakıyorum...
Milyonlarca işsiz insan varken,3 maaş birden alan insanların hem de hiç anlamadıkları bir yere daha atanarak 4. maaşı almaya başlaması hangi aklın ürünüdür anlamakta zorlanıyoruz. RTÜK Başkan'ı Halk bankasına yönetim kurulu üyesi ve eski bir güreşçi de yine aynı bankaya atanarak kime ne mesaj verilmek isteniyor bilemiyoruz...
Esnaf, emekli, işçi, memur zar zor geçinirken ve sırım gibi çocukları hem de kariyerlerini tamamlamış ve bir iş bulamamışken, bu atamalarla bu insanlara ne demek istiyorsunuz. Hemen yanıbaşınızdaki İletişim Başkanınızın aldığı 2 maaş ve eşinin aldığı 2 maaş günlerce konuşuldu ve bu tepkilerden hiç mi ders almadınız merak ediyor insan. Evde kalmaya zorladığınız insanlara 3 aylık geçineceğinizi parayı vermek yerine "git kamu bankalarından kredi al" aldığın kredi ile sana gönderdiğimiz iban numarasına Allah ne verdiyse bir şeyler yatır demek nasıl bir cehaletin ürünüdür...
Vatandaştan toplanan paralar ile, havuzlu villalarında kebap partisi veren sanatçılara milyonlar ödeyerek evde kalan vatandaşları eğlendirmek amacıyla yapılan konserleri "gerçek yandaşlarınız" izledi sadece saydınız mı acaba. Toplumda artık sadece bu kadar destekçiniz var umarım bunu görüyorsunuzdur. Maalesef bu toplumun eğer bir erken seçim olmaz ise 2023 e kadar size ihtiyacı var. Teslim etmek istemediğiniz direksiyonu artık çeviremeyecek ve arabayı doğru süremeyecek kadar iktidar sarhoşu olmuşsunuz. Burnunuzun dibini göremeyecek kadar kör durumdasınız...
Bu sarhoşluk, güç zehirlenmesi toplumun hiçbir sorununu doğru göremediğinizi apaçık anlatıyor görmek isteyene. Belki siz de artık bu içinden çıkılmaz durumun farkında olduğunuz için gündem değiştirmek adına 600 yıllık Ayasofya'yı yeniden ibadete açmak gibi bir çaba içindesiniz." Benim başörtülü bacım" söyleminin getirdiği oylar artık gelmiyor. " camide içki içtiler" yalanı artık dinlenmiyor olmalı ki, yeni bir sürüm piyasaya söylenmeli ve maalesef ne söylense dinleyen ve saatlerce tartışan bir toplumla karşı karşıyayız. En büyük nimetiniz de bu zaten, sorgulamayan, düşünmeyen ama dinleyen ve kabul eden bir yapı...
Yandaş medya sayısını artırarak insanları sadece tv'lerden uzaklaştırdığınızı fark etmenizi tavsiye ediyorum. Sosyal medya da yandaş hesaplarınızı hiç kimse kale almıyor ve alay konusu oluyorsunuz. Ekranlarda aynı tiplerin saatlerce yaptığınız saçmalıkları savunduklarını ve komik duruma düştüklerini eminim ki herkes görüyor ve sadece gülüyor. Lütfen başladığınız noktaya, demokrasiye-özgürlüklere-hukuka-dünya ile entegre olduğunuz 2000 li yıllardaki düşünce yapınızın en azından yarısına geri dönün. Yoksa bir şarkı vardı hatırlar mısınız " Dönülmez Akşamın Ufkundayım"...