GAZETECİLER
Ünlü yazar Paul ASTER yıllar önce bir söyleşisinde, ‘Türkiye’de tutuklu gazeteci ve yazarların çok sayıda olması sebebiyle, demokrasinin yeterince iyi işlemediğini düşünerek, buraya gelmeyeceğini’ söylemişti. Bu sözü duyan Sayın Başbakanımız Paul Aster’i Gelsen ne olur, gelmesen ne olur, biz de sana çok muhtaçtık, Yahu sen ne cahil bir adamsın …’ sözleriyle eleştirmişti. Fakat bugün gelinen noktada değişen pek bir şey olmadı. Her geçen gün yeni bir gazeteci daha tutuklanıyor.
Gazeteci Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel tutuklandı. Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu halen tutuklu yargılanıyor. Basın özgürlüğü yine ayaklar altında.
Bir zamanlar yaşanan Ergenekon süreci canlanıyor insanın gözünde. İnsanların yaka paça evlerinden alınıp, sabahın köründe sorgulanmak için götürüldükleri, ne için sorgulandıklarını, neyle suçlandıklarını bilmiyor oldukları ve tutuklu olanların uzun süre dava açılmadan, kendilerine neyle suçlandıkları tam olarak söylenmeden bekletiliyor oldukları dönem. Üstelik tutuklamanın uzaması için haklarında çok ciddi ve somut deliller de yoktu. Eğer böyle somut deliller yoksa, kişilerin tutuklu kalması ya da tutukluluklarının uzaması yargılama ilkelerine ve Avrupa insan Hakları Mahkemesi kriterlerine aykırı düşüyordu.
Ülkenin içinde bulunduğu kaos ortamı uzun zamandır olmadığı kadar ayyuka çıkmış durumdaydı, halk kime güveneceğini şaşırmıştı. Kimin neye hizmet ettiği, neyi istediği de anlaşılır gibi değildi,birbirine taban tabana zıt isimler ve eylemler aynı soruşturmanın içinde gösteriliyor ve neden aynı karede oldukları şüpheliydi. Dünyanın gerçek demokrasi ile yönetildiği ve hukuk düzeninin tam olarak işlediği hiçbir ülkede örneğine rastlanmayacak türden gelişmeler normal bir süreç gibi algılanır olmuştu. Açıkçası herkes merak ve endişe içindeydi.
Şimdi de neyle suçlandıkları belli olmadan gazeteciler yaka paça götürülüyor ve tutuklanıyor. Tutuklanan gazeteciler gazetecilik, habercilik yaptıklarını söylüyor. Öyle ise Türkiye’de gazetecilik yaptığı için tutuklanan kimse yoktur söyleminin içi boştur. Anayasamıza göre basın hürdür ve sansür edilemez.