KİBAR BAŞKAN (Tüm Bld. Meclisi üyeleri)
Geçtiğimiz bir kaç gün önce Fatsa İskelesi’nin tamil-tahliye işlerine kapatılacağını, bu işlerin Ünye Limanı’ndan yapılacağını duymuştuk. Bu habere Fatsa’daki STK’lar hemen tepki vermişti. Ama Kibar başkan da yılbaşına kadar hiç bir işlem yapılmayacağını söyledi. “Kibar başkanım; karar verdiysen bir gün durma... Yarın işleme başla...” derim.
Çünkü artık o iskelenin Fatsa ve Fatsa Belediyesi’ne hiç bir faydası yok. Yılda oraya yanaşacak olan 40 geminin de getirisinin hiçbir faydası olmaz. Eskiden o iskeleye 40 ton gübre gelir, çevre ilçelere Fatsa’daki kamyonlar tarafından taşınırdı. Aynı miktarda kömür gelir, aynı miktarda kil toprak ihracı bu iskeleden yapılırdı. Kamyoncu kazanır... Fatsa Belediyesi kazanır... Gelen geminin ihtiyaçları Fatsa esnafından alınır, dolayısıyla esnaf kazanırdı.
Fatsa’da herşeyi kim bozdu? Kabiliyetsiz ilk Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz... O gelince önce konteynır limanını Ünye’ye verdi. Fatsa’daki liman genişletilip kullanılabilirdi. Fatsa’ya ne verdi? Hayvan kesme mezbaha yeri, köpek bakımevi, tüm Ordu civarının çöpünü dökme merkezi... Başka birşey verdi mi? Buna karşılık ne aldı? Fatsa Belediyesi’nin tüm gelirlerini... Peki; bu yapılanlara Fatsa Belediyesi ne tepki verdi? Aynı Enver Yılmaz gibi (Hüseyin Anlayan’ı kastetmiyorum. Meclis itiraz etse, o da birşey yapamazdı) kabiliyetsiz Fatsa Belediye Meclisi hiç bir tepki vermedi. (Şimdiki meclis; kızım size söylüyorum, gelinim sen işit.) Enver Yılmaz öncülüğünde elbirliğiyle her konuda Fatsa’nın içine ettiler.
Peki; bu 40 geminin Fatsa’ya gelmesine (tamil-tahliye) nasıl çözüm bulunur? Evkaf Mah. Balıkçı Barınağına (oranın da anasını bellediler ya...) DLH dip tarama gemisi getirilir. DEPFT-DLH tarafından (derinliği) tekrar düzenlenir. Daha önce 20 ton mazot karşılığında Mustafa Çamaş tarafınan yaptırılmıştı. 3-5 bin tonluk gemiler rahatça orada tamil-tahliye işlemi yapabilir.
Kabiliyetsiz Bşk. Enver Yılmaz, Fatsa’yı bozmaya önce Fatsa İskelesi’nden başladı. Önce iskeleyi sağlamlaştırmak için giriş kısmına gayet çirkin olarak taş doldurttu. Fatsa İskelesi’ni yalandan sağlamlaştırırken, konteynır limanını Ünye’ye verdi. Bu taş doldurma işleminden kimler nemalandı? Madem Ünye’ye verecektin, niye Fatsa İskelesi’ni sağlamlaştırdın? STK ve siyasiler neden tepki vermedi?
Sonra iskelenin girişine bir kantar koydu. (O kantar çeker mi bilmiyorum) Eskiden bayramları kutladığımız alanı duvarla böldü. Beton döktü ve bir levha koydu: OBB Fatsa Liman İşletmesi diye... Halkın gezi alanını perişan etti. O çektiği duvarların arkasına devasa vinçleri yerleştirdi ve bir bölümünü de Çamsan’ın artıklarına tahsis etti. (Daha önce de bunları resimlemiştim.) Sonuç olarak artık işlevini bitirmiş... Gezi alanı olarak halkın hizmetine sunulmalıdır.
KİBAR BAŞKANIM...
Siz, sn Hilmi Güler başkanla beraber Kabakdağı’nı ziyaret etmiştiniz. Orada Hilmi Bey’e sizin yanınızda Atatürk Parkı’nı Mustafa Çamaş zamanındaki hale getirmesini rica etmiştim. Siz de Himi Bey’le birlikte orayı Çamaş’ın zamanındaki hale getireceğinize söz vermiştiniz. Onun için çalışmaya Balıkhane’den itibaren başlanılmalı diyorum.Çamaş zamanında Balık Çekeği’nin orası ( Bbalıkhane dediğim yer) marina olabilir mi türünden çalışması yapılıyordu. Fatsa Belediye Meclisi oranın DPT ÇED raporunu aldı. Bld. Meclisi, sahildeki yapı bozulur mu tartışmasını yaparken, Çamaş seçimi kaybetti. Yeni yönetim, oraya Karadeniz’in en güzel balıkhanesini yapma kararı verdi ve yaptı. Ama yaptığı balıkhane bir işe yaramadı. Çamaş’ın yaptırdığı bitişiğindeki helanın yanında çok sönük kaldı. Çullu ve Mağazabaşı’ndakiler oraya balık almaya gelir mi? Bu, düşünülemedi. (Madem yaptın, şehir içinde neden balık satma yerleri açmaya müsade ettin?)
Çamaş’ın dolgu yapıp Fatsa’ya kazandırdığı Eyvanların olduğu bölge dolgu alanı olduğu için, o günün siyasileri belediyenin elinden alıp birilerine verecekti. Aldı ama olmadı. Orayı yıllarca köreltmiş oldular. Ama Atatürk Parkı’nı bedavaya kiraya vermeyi başardılar. Atatürk Parkı’nın nasıl rezil edildiğini anlatmama gerek yok. Parkın iskele tarafı vinçlere ve Çamsan’ın hurdalığına çevrildi. O eskiden bayram yaptığımız alan Atatürk Parkı’ndan koparıldı. İskele girişi bozuldu. Ortaokulla (öğretmen evi) park arası otomobillerin park yeri oldu. Denizcilik okulu o alanı boş buldu, ortadan duvar çekti ve kendine yeni alan yaptı. Çamsan’ın ordan söğütlüğe kadar lajentina sarı şerit koyduğu, hatta yolunu yaptığı yeri (Dökülen betonları hala duruyor) askeriye kesmiş... vs. Kibar Başkan; orada sadece iskeleyi değil, tüm sahili yeniden restore etmelisin. Yani Bolaman ırmağıyla Elekçi arası serbestçe kullanılarak gezi alanı olmalı diyorum.
Şimdi bakıyorum; bu iskele işiyle beraber o sözünüzü yerine getireceğinizi sanıyorum. Yalnız; işe Atatürk Parkı’ndan değil, sahildeki balıkhaneden başlamanızı ve Elekçi Deresi’ne kadar sürdürüp götürmenizi istiyorum. Çünkü artık Fatsa’nın nüfusu Çamaş’ın dönemindeki gibi 66 bin değil, 120 bin... Artık Atatürk Parkı yetmiyor. Yürüyüş alanları genişletilmeli...
Sonuç: Bu benim fikrim... Daha iyisini siz ve çoğu gençlerden oluşan belediyemizin meclis üyeleri bilir.