GÖDEN MURAT ÜNYE’YE Mİ ADAY OLACAK?
4 günlük sokağa çıkma yasağı nedeniyle Fatsa olarak evlerimize kapandık.Böylece bir yandan televizyon seyrederken, bir yandan da ara verdiğimiz kitaplarımızı, günlük gazetelerimizi okuma alışkanlıklarımaza yeniden başladığımızı gibi, uzakta olan yakın dostlarımızla telefonda konuşup hal, hatır sorup, hasret giderme imkanlarımız oldu. Başka türlü de vakit geçirme şansımız yok zaten. Günlük gazetemi okurken, cep telefonumun çaldı ve arayan çok sevdiğim ve saygı duyduğum değerli büyüğüm Prof. Dr. Sait Kapıcıoğlu idi. Bir iki sohbetten sonra Yaa Ferudun,Güneş gazetesinin eski sayılarını karıştırırerken, Güneş gazetesinde Göden Murat’ın İstanbul’a, Çamur Şevket’inde Fatsa’ya belediye başakanı aday olacalarını okudum.
- Doğrudur hocam.
-Ulvi bey (Süvarioğlu) araya girmeseydi olay çok daha farklı yerlere gidecekti ama, sağolsun Ulvi bey olayı yatıştırdı.
- Nasıl oldu bu iş?
-Hocam, bildiğiniz gibi Murat ağabey, (Murat Karaçuha) yıllardır Fatsa belediye başkanı olmak için yanıp tutuşuyor.
-Eeeee
-Esi şu hocam. Ahmet Becioğlu Şevket Ömeroğlu’nu (Çamur Şevket) kendi köşesinde Politikaya mı soyunuyor” diye yazınca ortalık birbirine girdi.
-Sonra
-Sonrası da şu hocam. Murat ağabey Fatsa’daki dostlarını arayıp, “bundan sonra benim en büyük düşmanım Çamur Şevket ve Mahmut Talay’dır. Bana kumpas kurdular. Akılları sıra benim başkanlığımı yiyecekler” diye serzenişte bulununca, ortalık iyice kızıştı. Hal böyle. olunca Ulvi bey Göden Murat’la buluşup orta yolu bulmayı çalışmış. Benimde sonradan haberim oldu.
-O nasıl olmuş?
-Şöyle olmuş hocam. Ulvi bey Murat ağabey’e derki, “Ağabey, sen bizim hepimizin sevip saydığı bir büyümüzsün. Biliyorum Fatsa için geceni gündüzüne kattın. 10000 kişilik Akıl hastanesi, cami avlulularını güneşten ve yağmurdan arındırma, mezaralıkları temizleme gibi“ br çok projelerin var. Kabul ama, bu ve bunları yapmak için Fatsa’ya gelmene gerek bile yok. Bu hizmetleri İstanbul’dan da yapabilirsin. Hem İstanbul’a hem de Fatsa’ya hizmet etmiş olacağın gibi bir taşla iki kuş vurmuş olursun.” der. Murat ağabey önce kabul etmez ama Ulvi beyin ikna çabaları sonucu Murat ağabey sonunda bu fikri kabul eder. Sonuç olarak Göden Murat İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı, Çamur Şevket’inde Fatsa Belediye başkanı olmasına karar verilir.
-Ya Ferudun, sizin Fatsa’da ne cevherler var. Neden bu değerli isimlerbe beni tanıştırmardın ki?
-Hocam Murat ağabey, zaten İstanbul’da ikamet ediyor. Telefon numarasını vereyim görüşün. Şevket ağabeyi’de Fatsa’ya geldiğinizde tanıştırırım. Hayırdır hocam, tanışmak için niçin bu kadar ısrarcı oldun ki?
Ya Ferudun görmüyormusun Göden Murat İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı olmak için alt yapısı sağlam ve bilgili. Bir Ünyeli olarak böyle kişileri kaçırırmıyız. Biz Göden Murat’ı Ünye belediye başkanı yapalım.
-Valla hocam. Murat ağabey, kabul eder mi, etmez mi bilmem. Kendisi karar verir. Ben size birazdan telefon numarasını göndereceğim. Siz de telefon açar görüşürsünüz.
-Çok memnun olurum
-Ne demek hocam...
-Hocam bu arada sizin öğrecilerinizden bir doktor Korona virüsünün aşısını bulmuş ve adını da sizin baş haffleriniz olan SK koymuş. Böyle bir vefalı öğrenci yetiştirdiğiniz sizi kutlarım.
Hocamla bu görüşmeyi yaptıktan sonra önce Murat ağabeyin telefon numarasını hocama gönderdim ardın da Murat ağabeyi telefonla aradım. Sait hoca senin Ünyeye belediye başkanı olmanı istiyor. düşün taşın dedim. Murat ağabey böyle bir olayan asla olmayacağını, Ünyeliler bir yere birilerine getireceklerse en akıllı olanı seçerler. Tabi bende ki aklı hemen keşfetmişler ki başkan olarak görmek istiyorlar. Ben çalışmalarımı İstanbul’a ve Faktsa’ya adadım. Bin aklımdan bir tanesini bile Ünye’ye vermem. Delimiyim ben” dedi.
-Şevket ağabeyi aradım. Gelişmeleri ona anlattım. Memnun oldu.
Sonuç olarak kimine göre sokağa çıkma yasağı, kimine göre ev hapsi sayesinde bir çok dostumuzla uzun uzun sohbet etme fırsatını bulduk.
Bu yazıyı yazarken gerçekten çok düşündüm.
Şöyleki ;
Bu sütünlarda Fatsanın sorunları dışında kolay kolay farklı konulara değinmedim. Daha doğrusu değinmemeye çalıştım. Ama o kadar gerildik o kadar gerildik ki anlatamam.
İş yok, esnaf dertli, kepenk kapatan kapatana. İşsizlik almış başını gidiyor. Bunların yanında Fatsanın onlarca sorunu var. Bunları yazsam dert üstüne dertleneceğiz. En azından biraz tebessüm ederiz, bir nebze güleriz” diye düşündüm, taşındım ve yazmaya karar verdim.
Fatsa’nın sorunlarını normale döndüğümüzde yine alynı şekilde devam edeceğiz.
Bu arada Sait hocamla telafdnla yaptığım konuşma tamaman gerçek olup en ufak i bir ilave eksiltme olmamıştır.