İNFAZ YASASI
Yıl 1981. Hava Kuvvetleri İstihkâm İnşaat Daire Başkanlığında 72 mühendis asteğmen yanında tek hukukçu asteğmen olarak askerliğimi yapıyorum. Tek hukukçu olduğumdan ihale yeterlik komisyonu üyesi seçildim. Hava Kuvvetleri tarafından yapılacak büyük bir ihaleye katılacakları tespit etmek üzere toplantı yapacağız. Komisyon Başkanı Ön Yüzbaşı Cevdet Seyrek’in istifa ettiğini öğrenince nedenini sordum. İhale şartnamesini okursan senin de istifa edeceğini düşünüyorum dedi. İlk işimdi. Okudum anlamadım. Yine Cevdet yüzbaşıya geldim. Ben hukukçu idim. Şartnamedeki bir maddeyi anlamamıştım. Maddede ihaleye katılabilmek için en az 10 tane önü sarı renkli tamperli kamyona sahip olma şartı konulmuştu. Bunun ihalenin sağlıklı bir şekilde yapılması ile ilgili bağlantıyı kuramıyordum. Cevdet Yüzbaşı: ‘’İhalenin kime verileceği önceden kararlaştırılmış, filosunda bu araçlar olan tespit edilmiş adrese teslim ihale yapılıyor, söylemek istediğim budur.’’ Dedi. Ben de istifa ettim.
Adı infaz yasası olan ama aslında bal gibi af yasası olan yasamız çıktı. Ülkemize hayırlı olsun. Hayırlı olsun diyorum ama ilerleyen günlerde tüm eli silahlı teröristleri de çıkaracağından çok hayırlı olmayacağını da biliyorum. Bir kere yasada, yukarda anlattığım hikâyede olduğu gibi adrese teslim maddeler vardır. Şu anda tutuklu olan Barışlar, Murat Ağırel gibi gazetecilerin yararlanmaması için sadece adlarının yazılmadığı, çok özel istisna maddesi konulmuştur. Daha önce rahmeti Necmettin Erbakan’ın kesinleşen hapis cezasını evde çekmesi için yapılan yasada olduğu gibi. Birçok suçlu hiç hapis yatmadan, cezaevine bile girmeden işlediği suç yanına kâr kalacaktır. Hal böyle olunca da siz buna ne kadar infaz yasası derseniz deyin bu bal gibi affedici bir af yasasıdır. Yine bir hikâye sıkıştırmak istiyorum. Gümrükten keçiyi, köpek diye geçirmeye çalışan uyanık yolcuya gümrükçülerin bunun boynuzu var, nasıl köpek olur? Diye sorduğunda ben köpeğimin özel hayatına karışmam’’ diyerek yırtmaya çalıştığını bilirsiniz. Anayasa Mahkemesi eski kararlarına sadık kalırsa diğer bir ifade ile hatır için veya baskı altında kaldığından farklı bir karar vermezse bu yasanın ismi ne olursa olsun 10. Maddedeki eşitlik şartlarına uyulmadığı gerekçesi ile bir karar verilir. Bu karardan sonra düşünce suçundan yatanların tahliyesi yanında büyük bir çoğunluğun da istemediği terör suçluları da çıkabilir. Bugün buna mahal verilmemesi için yırtınan muhalefetin sesine kulak verilmemiştir. Şimdiden söylüyorum gece yarısı operasyonu ile getirilen adrese teslim maddenin doğurduğu bu kötü sonucun faturası da her zaman olduğu gibi yasayı yanlış yapanlara değil, yanlış yapılan yasayı Anayasa Mahkemesine götürene çıkarılacaktır.
İSTİFA
Bu konuda yazılacak çok şey var. Ancak bana ayrılan bölümün sonuna geldiğim için çok kısa iki cümle yazacağım. Birincisi istifanın açıklanmasından 5-10 dakika sonra sosyal medya hesabımdan bunun onurlu bir davranış olduğunu, tebrik ettiğimi ama kabul edilmeyeceğini yazmıştım. Keşke yanılsaydım. Bugün artık adam gibi adam olmaya bile izin çıkmıyor.
İkincisine gelince: Sokağa çıkma yasağının zamanlaması ile ilgilidir. Bazı yandaş, körü körüne inanan arkadaşlar, eleştirilere ateş püskürüyor, haksız eleştiri yapıldığı için eleştirenlere küfür sallıyordunuz. Açıklamanın yanlış olduğunu yapanın bile kabul edip, özür dilemesinden sonra siz de özür dileyecek misiniz? Sosyal medya paylaşımınızda hala göremediğim için hatırlatmak istedim. Gerçi sizin büyük bir çoğunluğunuz bugün alkışladığınıza yarın kolayca tu kaka diyebiliyorsunuz ama ben yine de hatırlatayım dedim.