KORONA’NIN GETİRDİKLERİ
Salı günü sanayi sitesinde IŞITAN ustayı ziyaret ettim. İşyerine girer girmez beni kapıda karşıladı. Önce ellerime büyük bir saygı ile kolonya döktü. Sonra kolonyalı ıslak mendil verdi. Tuvaletine baktım, Lavobanın sağ tarafında sıvı el yıkama deterjanı, lavobanın sol yanında yeni açılmış hacı şakir sabunu, duvarda boy boy temiz havlular. Ortalık temizlik malzemelerinden geçilmiyor. Bende şaşırdım. Meğer Işıltan ustayı KORONA virüsü yüzünden korku salmış. Bende bana karşı sevgisi artmış zannediyordum.
Neyse, eve geldim, kapıdan girer girmez bizim hanım “Hemen banyoya geç elini yüzünü yıka ve mutfağa öğle gel”demez mi!!!! Sıttır lan dedim. 40 yıldır günde 5 defa ellerimi dirseklerime kadar, ayaklarımı topuklarıyla beraber yıkarken, yüzümü yıkayıp kulaklarımı da temizleyip başımı da mest ederken bir gün bana aferin demedin. Şimdi KORONA virüsü çıktı bana elini yüzünü hemen yıka diyorsun ya!! bende seni protesto ediyorum. Korona virüsü var diye dediklerini yapmayacağım dedim ve yapmadım. Nasıl iyi yapmışıyım?
Hani deniz kenarında elimize yassı bir taş alıp denize doğru fırlatıp taşın deniz üstünde kayarak gidişini bilirsiniz ya! şimdi anlatmak istediğim bu. Korona virüsü havada asılı kalıyor ya, insan bu havada kalan mikrobun içinden geçerken vücuduna yapışıyormuş. Bu olaydan korkusu olmayanlardan biride MUHARREM GÖÇ kafası kel ya mikrop kafasına yapışamıyor. Denizin üzerinden kayarak geçen taş misali. Korona virüsü Muharrem’in kafasında saç olmadığı için kafasına veya her zaman traşlı olduğu için yüzene tutanımıyor kayıp geçiyor.
ŞEVKET ÖMEROĞLU
Bu korona virüsü çıktığından beri en çok ona üzülüyorum. Onda hastalık ve ölüm korkusu hat safhada. O daha evden çıkma olayı olmadan 10 gün önce eve kapandı. Bildiğiniz gibi korona virüsünü bir NANO BAKTARİ olduğunu yani bir bakterinin binlerce parçaya bölünüp havada asılı kaldığını uğraşınca hemen eve kapanmış, ama ne kapanmış! 10 ncu kattaki dairesinin pencere kenarına bile yanaşmadan oturuyormuş. Hatta torunun kendisini 2,5 metreden fazla yaklaşmasına izin vermiyormuş.
Yine bilindiği gibi korona virüsü insanlara yumuşak deri üzerinden bulaşıyor yani ağız, burun, göz pınarı, tırnak altı vs. Onun için yanak yanağa gelmek, öpüşmek vs çok tehlikeli. Şevket abi bir aralık emekli maaşını çekmek için kenardan kenardan bankaya doğru gitmek için evden çıkmış. Onu çoktan beri ortalıkta göremeyen beş kuruş TAHİR ile BONCUK KEMAL koşarak kaç gündür neredesin? diye sarılıp ÖPÜCÜKLERE BOĞUNCA Şevket abi ikisine birden sille tokat girişmiş. Araya girenler boncuk Kemal ve 5 kuruş Tahir’i elinden zor almışlar.
Şevket abinin moralinin bozuk olmasında başka bir sebeplerde yok değil. Herkes bilir. O gece hayatına çok düşkündür. Her akşam bir diskoya, bir pavyona , bir gece kulübüne gidip dans etmezse kendince bir eksiklik hissettiğini hep biliyoruz. Ama olsun 5-10 gündür kendini kampa alsın diyorum.
Onun hastalıktan ve ölümden korkmaması lazım. Çünkü ölünce kendisi yaşıyorken CENNET İLE MÜJDELENEN Türklerden olduğu için. Niye, niçin? o bir gürcü kızıyla evli. Bizim Fatma Duayeri gürcüsü. Çok fanatik bir gürcüdür. Şevket abiyi öbür dünyada çekeceği azabı bu dünyada çektirdiği için Şevket abim normal cennette değil, bilirsiniz cennet 8 kattır. En yüksektekinin adı FİRDEVS veya ADIN cennetinden yeri ayrılmış vaziyettedir.
ŞONUÇ : Şevket abi hakkında yazdıklarımın hepsi yalan, hepsi uydurmadır. Ama bu günlerde gerçekleri yazmaya elim varmıyor. Daha dün İdlib de 36 şehit verdik. İran’da deprem oldu, Van’da çoğu çocuk 9 kişi yıkılan kerpiç duvarların altında can verdi. Suriye’de savaş devam ediyor, yarın kimin çocuğunun oradan cenazesi gelecek o ailesi korku içinde. Bir korona virüsü başımıza bela oldu. Ekonomimiz zaten zayıftı yarın başımıza neler gelecek bilmiyoruz. Kahvehaneler, kafeteryalar, okul kantinleri vs. kapatıldı. Orada günübirlik yevmiye ile çalışan emekçiler nereden ekmek götürecekler vs. vs. Bunlar günümüz Türkiyesi’nin Tüm insanlarının ortak gönül yarası. Bunları dramatik şekilde alt alta yazıp bu yaralara tuz basmaya gönlüm hiç razı değil. Bilmem yanılıyor muyum?