KORONA VİRÜSÜ VE SİYANÜR
Çin’den başlayıp, tüm dünyaya hızlı bir şekilde yayılan koronavirüs salgını insan sağlığını derinden etkiliyor. Çok şükür ki, ülkemiz Koranavirüs salgınını erkenden farkedip gerekli önlemleri aldı.
Vatandaşlarda salfından etkilenmemek için uyarılara uyup, tedbirlerini alıyor.
İnşallah bu salgından en kısa zamanda ve en az kayıpla atlatırız.
Bu satırların yazıldığı dükikalarda İstanbul’da 89 yaşında bir vatandaşımızın ölüm haberi geldi. 49 kişide karantina altına alınmış.
Dilerim başka bir il veya ilçeye de hiç uğramaz da rahat bir nefes alırız.
Ancak, Korona virüsünden başka ilçemizi tehdit eden siyanürle karşı karşı karşıyayız.
Korona virüsünün Fatsa’ya gelip gelmeyeceğinin garantisi yok. (ki inşallah elmez. Ülkemizden de bir an önce gider) Ama Bahçeler mahallesindeki altın arama işleminden dolayı siyanür tehlikesi ile karşı karşıyayız.
Geçtiğimiz hafta sonu ilçemizde yapılan toplantıda yapılan açıklamaları dinlelip, raporları okuyunca tehlikenin had safhada olduğu apaçık ortada olduğu söylenebilir.
Öte yandan Fatsa ve Altınordu’da yapılan toplantıya katılan ekoloji dernek ve platformlar sorunların ortak olduğunu, birlikte dayanışma içinde başarı elde edileceğini belirttiler.
Yine toplantıda söz alan Fatsa Doğa ve Çevre Derneği Başkanı Zeki Odabaş da, maden sahası çevresinden alınan örneklerle yapılan tahlil sonucu hakkında bilgi vererek, “Maden sahası çevresinde derelerden alarak Kanada’da yaptırdığımız tahlil tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi. Sular çok kirli, ağır metal oranları çok yüksek. Yalnızca sular değil, biriken katmanlardan da alınan numunelerde ağır metaller bulundu. Bu durumda siyanürle altın ayrıştırmasının yasaklanmasını isteyeceğiz. Yalnızca su değil, toprak birikintilerden de örnekler alındı. Sularda alüminyum 9 bin, bakır 80, demir 80 kat fazla. Arselik 6-7 kat, kadmiyum 5 kat fazla.” diye bıkıntının ne derece önem taşıdığını anlattı.
İşin en garip tarafı, sadece geçen hafta sonu değil, aylar öncesinde dikkat eçkmek için bu ve buna benzer toplantıların yapılması, konferanslar verilmesi, Onur Akın, Mehmet Gümüş gibi sanatçıların yanısıra muhalefet milletvekillerinin bizzat Bahçeler mahallesine gidip siyanürle altın aramanın çevreye zehir saçtıklarını ifade etmemerine rağmen, iktidar kanadından tek bir ses dahi çıkmaması çok düşündürücür. Olumlu ya da olumsuz hiç bir açıklama yapılmaması çok garip. Fatsada yaşayanların sağlığı hiç mi önem arzetmiyor.
Ülkemize tehdit eden Korono virüs salgını gündüme gelince haliyle ülke olarak seferber olduk. İktidarı, mahalefeti tek vücut oldular. Önlemler alındı, tedbirli olunması istenildi. Maskelerle dolaşılması, kurallara uyulması istenildi.
Gözlemlediğimiz kadarı ile de alınan kararlar doğrultusunda bu virüs belasına yakalanmamak ve kurtulmam içinde vatandaşlarımız geriekli hassasiyeti gösteriyorlar.
“ Fatsa siyanür tehlikesi ile karşı karşıya. Zehirleniyoruz” diye bir dizi toplantılar yapılıyor, dikkat çekmek için Bahçeler mahallesinde sazlı, sözlü toplantılar yapılıyor. ama iktidar kanadından tek bir ses çıkmıyor.
Benim gibi kaç kişi düşünür bilmem ama şahsen ben bu işe bir akıl sır erdiremedim.
Yoksa, zehirlenin, ölün gidin mi demek isteniyor?