BERAAT VE TUTKLAMA
Geçtiğimiz haftanın en önemli hukuk olayı (adı, görevi ve suçu ne olursa olsun beni ilgilendirmez ama) bir şahsın beraat edip, tahliye edilmesinin arkasından, daha cezaevi aracında iken tekrar gözaltına alınması oldu. Şimdi size önce TC Anayasasının 138. Maddesini hatırlatarak başlamak istiyorum.
TC Anayasası madde 138: ‘’Hâkimler görevlerinde bağımsızdırlar. Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak VİCDANİ KANAATLERİNE göre hüküm verirler.
Hiçbir orga, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve TELKİNDE BULUNAMAZ!
Daha sonra TBMM ile yargının ilgisi düzenlenmektedir. Şimdi Anayasanın bu son derece açık hükmüne karşın ülkenin Cumhurbaşkanı, AKP nin genel başkanı çıkıp bir takım hukuk dışı olayların olduğu iması ile karar veren yargıçları eleştirerek icabına bakılacağı sinyalleri veriyor ve bir mahkemenin tahliye ettiği kişi başka bir yargıç tarafından başka bir bahane ile tutuklanıyor. Ben burada olup bitenleri Anayasanın 138. Maddesini suya sabuna dokunmadan yazıyor ve takdiri siz değerli okurlarıma bırakıyorum. Çünkü bu ülkede Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanının burnuna yumruk atmak suç değil, suçsa bile yapanın yaptığı yanına kalıyor. Ancak iktidar partisinin genel başkanını eleştiren Cumhurbaşkanına hakaretten cezaevine gönderiliyor.
Şimdi buradan Sayın Adalet Bakanına sesleniyorum: Sayın Bakan: Yayınlanacak yeni yargı paketleri ile halkın % 68 inin artık güven duymadığı yargıyı güven duyulan bir kurum haline getirmeyi düşündüğünüzü söylüyorsunuz, siz hür iradesi ile karar veren yargıçlar hakkında soruşturma açtıktan sonra bu oranın % 75 lere çıktığını tahmin edemiyor musunuz? Yeni yargı paketleri çıkarmayı bırakın lütfen! Siz önce herkesin uyması gereken yasaların da üstünde güce sahip Anayasaya uyunuz. Bu bakış açısı ile daha çoook yıllar beklememiz gerekecektir. Sonumuz hayır ola!!!