TEŞEKKÜRLER FATSA
Gazetemizin 50. kuruluş yıldönümünü her yıl olduğu gibi bu yıl da mükemmel bir şekilde kutladık. Önce saygıdeğer okurlarımızın gönderdikleri çiçekler ve hergün artan ziyaretleri sayesinde güzel günler geçirdik. Şu anlaşılıyor ki, eğilmeden, bükülmeden, kimsenin kol ve kanatlarınının altına girmeden de güzel işler yapılıyor ve takdir görüyorsunuz. Allah’a çok şükürler olsun ki, bugüne kadar çizgimizden hiç sapmadık, sapmaya da niyetimiz yok. Bugünlere gelmemizde desteklerini esirgemeyen tüm okurlarımıza, yazarlarımıza ve tüm gazete çalışanlarına candan teşekkürü bir borç biliyorum.
İyi ki, varsınız...
Fatsa’da Güneş var...
Güneş’te Fatsa var...
MADEN ARAMA
Bahçeler mahallesindeki maden aramayla iligili tepkiler her geçen gün artıyor.
Dünkü Sözcü gazetesinde de yazar Saygı Öztürk konuyu yine gündeme taşımış. (Gazetemiz sütunlarında biz de yayınladık)
Hemen hemen erkes çeşitli yorumlar yaparak tepikisini gösterirken, konuyu açıklığa kavuuşturacak olanlardan tek bir ses yok.
Olumlu ya da olumsuz açıklama yapılmadığı sürece de eleştiriler sürüp gidecek. Bizler de olayın takipçisi olacağız...
Konuyla ilgili geçtiğimiz yıllarda yazdığı yazığım yazıları yeniden yayınlama ihtiyacı hissediyorum..
MADEN ARAMA (2)
Kaz Dağı, Murat Dağı, Munzur Dağı derken, Bahçeler mahallesindeki maden arama çalışmaları yeniden gündeme geldi.
Daha dün gibi hatırlıyorum Bahçeler mahallesindeki maden arama çalışmaları sürerken, bir grup tepki göstermesine rağmen altın arama çalışmalarının önüne geçememişti.
Bir kaç yıl sonra yine öncekinden biraz daha kalabalık bir grup bizzat Bahçeler mahallesine giderek küçük çaplı bir tepki eylem yapmışlardı. Bu grubun içinde de de ünlü sanatçı Onur Akın ve Mehmet Gümüş de yer almıştı.
Bütün bu tepkilere rağmen, en küçük bir olumlu netice alınmamış, arama çalışmaları hızla devam etmişti.
Ne zamanki Kaz dağları gündeme geldi, altın arama çalışmalarının yapıldığı yerlerden sesler yükselmeye başladı.
Geçtiğimiz haftalarda, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Fatsa Şubesi başta olmak üzere, Karadeniz Doğa ve Çevre Derneği, Ekolojik Yaşam Derneği, Ordu Çevre Derneği, Kayaköy Kültür Çevre ve Yardımlaşma Derneği, Derelerin Kardeşliği Platformu Fatsa Yürütmesi paydaşlıklarıyla organize edilen maden işletmesinin genişletilmesi teşebbüsüne karşı organize edilen panel düzenlendi.
Düzenlenen panele Fatsa Ticaret Odası, Esnaf Odası, Fatsa ve Ünye Siyasal Parti temsilcileri, STK temsilcileri de katıldı. Ama gönül isterdi ki, çevremize zarar veren, gelecekte daha da büyük tahribatın yol açacağı bilinen panele katalım daha fazla katılımın olmasını beklerdim. Sanki olası tahribat, zarar 3-5 kişiyi ilgilendiriyor.
Kaz Dağları gerek yazılı gerekse görsel basında sık sık gündeme gelmeye başlayınca Ordu Çevre Derneği Fatsa’daki siyanürle altın ayrıştırma işletmeciliği yapan şirketin alanını genişletme girişimi üzerine sosyal paylaşım ile kampanya başlattı.
Dilerim başlatılan bu kampanya hız kesmeden sonuç alınıncaya kadar sürüp gider arzuladığımız netice elde edilir.
Tabii bu arada, adı geçen bu yerlere kim nasıl izin verdi onunda geniş çaplı araştırılıp sorgulanması gerekiyor diye düşünüyorum.
KAZ DAĞLARINDAN SONRA SIRA FATSA’DA
Bu kadar olur
Ayarlasan olmaz.
Geçtiğimiz hafta Kaz dağlarında ve Fatsa’da Altın arama işlerinden bahsetmiş, zararlı mıdır, zararsızmıdır? Zararlı ise neden ruhsat verilmiştir. Ya da ruhsat verildikten sonra denetim yapılmışmıdır. Onbinlerce çevre halkı, zararlıdır diye yollara döküldü, eylem yapıp seslerini duyurmaya çalıştı. Bu işe bir son verilsin diye yazmıştık.
Bir de gördük ki, Kaz dağlarında yapılan eylemler sonucu maden arayan şirketin yeniden arama yapmaları için ruhsat verilmemiş.
Yani maden arayan şirketin ruhsatı yenilenmemiş, bundan sonra o bölgede yeni bir yapılanmaya girmeyecet ve maden arama çalışması yapılmayacak.
Tabii bizim bilgimiz bu kadar.
Altında ne yatıyor bilemeyiz.
Çevre halkının tepkisi yüzünden mi, yoksa verilen ruhsata göre arama çalışmaları mı yapılmadı, bilemiyoruz.
Bildiğimiz tek şey, artık o bölgede maden arama yapılmayacak.
Peki Behçeler mahallesindeki arama çalışmaları ne olacak?
Tamam mı, devam mı bilemiyoruz.
Geçtiğimiz hafta da yazdığım gibi, maden aranacaksa ruhsat alınması gerekiyor.
Ruhsatı alan şirket de haklı olarak maden arama işlerine başlıyor.
Eksik olan, ruhsat veren makamın, denetim yapıp yapmadığıdır.
Verilen ruhsata göre arama yapılıp yapılmadığıdır.
Uzun boylu, tefeerruatlı yazmaya gerek yok.
Kaz dağında yaşayanlar, eylem yaptı ve sonuçta başarılı oldular.
Biz de Fatsalılar olarak tepkimizi gösterdik...
Bekleyip göreceğiz...
Tamam mı, devam mı diye.
Ya tamam, ya da devam...
ÇOK ÜMİTLİYDİM AMA!...
Son milletvekili seçimlerinde AK partiden aday gösterilen milletvekillerimizin sıralamasını görünce gerçekten çok sevinmiştim.
Düşünebiliyormusunuz, Dr. Şener Yediyıldız hem Ordu’lu, hem de Sn. Cumhurbaşkanımızın özel doktorlarından bir tanesi. Özel olarak da aday adayı olmadığı halde Ordu’dan aday gösterildi. Metin Gündoğdu ve Ergün Taşçı , geçmiş dönem millevekili oldukları için bir tecrübeleri var. Yani, geçmiş yıllardaki edindikleri tecrübeleri ile yeni seçilen Yediyıldız’la birlikte kol kola girip, sorunları masaya yatırırlar, yine Ordu’lu hemşehrimiz AK Parti genel başkan yardımcısı olan Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’la birlikte çözüme kavuştururlar diye hayallere dalmıştım.
Hayallerim gerçekleştimi?
Asla gerçekleşmedi.
Böyle giderse ufukta gerçekleşme şansı da yok gibi görüküyor.
Halbuki böyle bir kadro ne zaman kaç defa bir arada olabilir ki?
Genel başkan yardımcısı Ordu’lu Prof Dr. Numan Kurtulmuş, Ordu Milletvekili Şener Yediyıldız, Sn. Cumhurbaşkanımızın özel doktoru, Milletvekilimiz Ergün Taşçı ve Metin Gündoğdu ikinci dönem milletvekili olarak görevlerini yürütüyorlar.
Ekip tamam olmasına tamamda, icraatlara baktığımızda orta da elle tutulur, gözle görülür bir şey göremiyorum.
Veyahut, var da ben mi göremiyorum.
Çevre yolu niye yapılmıyor diye gündeme getirdik. Vekilimiz yalan haber yapıyorsunuz diyerek sitem etti.
Acaba yapımına başlanıldı da ben mi atladım diye yeniden bilgi arayışına girdim. Tek bir olumlu bir netice alamadım. Yani ortada yapılan bir şey yok.
Gaga gölünden, Cıngırt mağalaranıdan yapılıp turizme açılmasını gündeme getirmekten falan vaz geçtim. Çünkü bu tür hizmetlere hiç kimse kulak asmıyor.
Ya da Fatsa hiç kimsenin umurunda değil.
Bari Bahçeler mahallesindeki maden arama işi için kolları sıvasalar diye bugüne kadar bekledim durdum. Ama maalesef bu konuda da hiç bir milletvekilimizden ses soluk çıkmadı.
Özellikle Bahçeler mahallesindeki maden arama Fatsa için çok ama çok önem arzediyor.
O kadar önem arzediyor ki, yazmakla bitmez.
Öncelikle bölgedeki ağaçlar kurudu. Meyve veremez oldu. Peşinden pırıl pırıl, tertemiz olan sularımız içilmez oldu. Ama yine hiç kimseden ses soluk çıkmadı.
Bahçeler mahallesinin ilçemize ve çevremize açtığı tahribat sade su, sebze ve meyve ile ilgili de değil. Aldığımız duyumlara göre bazı firmalar ilçemizde üretim yapan firmalardan fındık ve su anelizleri istemeye başlamışlar.
Gerekçesi ise, Fatsa’da siyanürle maden aranıyor. Doğal olarak çevreye zarar veriyor. Burada üretilen ürünlerde zararlı olabilir. Hatta Fındığı yenilmez, suyu içilmez diye.
İnşallah yanlış bir duyumdur. İnşallah yanılırım ama, bu gelişmeler ışığında bir milletvekilimiz de ortaya çıkıp ta, “Fatsa’da bir şeyler oluyor. Nedir, ne değildir. Bir arıştıma yapayım. Yanlışsa düzeltelim.” demedi... diyemedi.
Yazımın başlığı “Çok ümitliydim ama!...” diye başlamıştı. Hakikaten çok ümitliydim. Ümidimi de kaybetmek istemiyorum ama, gelinen noktada ortada hiç bir şey olmayınca ümitsizliğim arttıda arttı.
Ortada böyle bir kadro varken, niçin sorunlarımaza bir çözüm bulamıyoruz. Niçin çözmüyoruz anlamıyorum... Anlayamıyorum...