FATSA’NIN DOLMUŞLARI...
Trafik denen şey, bir memleketin medeni halini yansıtması bakımından çok önemli...
Kuşkusuz; trafiğin demirbaşlarından sayılan dolmuşlar da, bu sistem içinde hatırı sayılır bir yer tutuyor.
Bir memleketin dolmuşuna baktığınızda; o memleketin sosyal, kültürel, ekonomik tablosunu yaklaşık olarak ortaya çıkarabilirsiniz.
Bunun için sosyal bir deney olarak herhangi bir dolmuşla bir noktadan başka bir noktaya seyahat etmek yeterlidir.
O esnada dolmuş şoförünün ve yolcuların hal, tavır ya da davranışlarına bakarak önemli ip uçları elde edebilirsiniz.
Hatta bindiğiniz dolmuşun dışındaki araçların vaziyetini incelemek de mümkündür.
Sanırım öncelikli kural, şoför ve yolcuların birbirlerine nezaket çerçevesinde yaklaşım göstermesidir.
Trafik ya da dolmuşun içi ne kadar yoğun, sıkışık ve gergin olursa olsun bu kuraldan taviz verilmemelidir.
O yüzden Emniyet Genel Müdürlüğü’nün trafik konusunda “Biz bir aileyiz” aşılaması gayet yerindedir.
İlçemizde de zaman zaman dolmuş konusu gündeme gelmekte ve önemli tartışmalara konu olmaktadır.
Olayın iki ana unsuru var: Dolmuş şoförleri ve yolcular...
Alt başlıklardaysa; güzergahlar, duraklar, trafikte seyir, yol durumu, belediye, emniyet... vs. sıralanıp gitmektedir.
Olayın baş aktörleri olarak dolmuş şoförlerinden başlamak yerinde olacaktır.
Bir şoför olarak trafiği takibedecek...
Aynaların tümünü izleyecek...
İndi-bindi durumlarında trafiğin seyrini etkilemeden duracağı yeri tespit edecek...
Bir gözü, alacağı yolcuda olacak...
Diğeri, ücret toplamak için arkada olacak...
Sonuncusu ve belki de en önemlisi gideceği noktaya zamanında varacak...
Zamana karşı yarıştığı için de sık-sık kornaya basacak...
Tüm bunların her biri elbette ayrı bir sıkıntı...
Özellikle kronometrenin verdiği baskıyla hızlı ya da ağır ilerleyecek...
Normal seyrinde akan bir trafikte her ikisi de sıkıntı...
Tam da bu noktada dolmuş şoförü; yaptıkları işin kural ve kaidesinin belli olduğunu, dolayısıyla bu mecburiyetler göz önüne alınarak anlayış ve empatiyle karşılanmalarını istiyor.
Bu anlayış talebine rağmen vatandaşlarsa hızlı ya da ağır gidişattan şikayetçi...
Ayakta yolcu taşınmasını istemeyenler var.
Haftanın yoğu gün ve saatlerinde araç takviyesi olması gerektiğini düşünenler var.
Bazı vatandaşlar; ücretlerin araca binildiğinde verilmesinden yana...
Bu mantığa göre inerken verilen ücretler, gereksiz zaman kaybına yol açıyor.
Aralarında benim de bulunduğum bir kesimse, trafiğin yoğun olduğu mıntıkalarda kornaya basmanın rahatsız edici ve beyhude bir eylem olduğunu düşünüyor.
Zira kornaya uzun uzun basmakla trafiğin açılacağına inanmak çok zor...
Bir diğer sorun yol durumu elbette...
Yoğun araç parkının olduğu caddeler ve tümsekten, çukurdan geçilmeyen yollar herkesin canına okuyor.
İndi-bindilerin gelişigüzel yapılması zaten apayrı bir konu...
Üstelik kenara çekilemeyecek durumda tam da yolun ortasında yapılan indi-bindiler, sorunu daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor.
Bu yüzden de durak uygulaması için yoğun bir talep var.
Elbette bu noktada belediyeye iş düşüyor.
Trafik ekiplerine düşen işler de var tabi...
Vatandaş; Hacı Hulusi Cami kavşağı gibi yoğun noktalarda ekiplerin yardımcı olmasını istiyor.
Dolmuşcunun durumu ve vatandaşın düşünceleri aşağı yukarı böyle...
Sanırım tüm bu sorunların halli için, İlçe Trafik Komisyonu’nun kolları sıvaması gerekiyor.
Bizden söylemesi... HOŞÇAKALIN