KADIN CİNAYETLERİ NASIL ÖNLENİR?
2020 yılının ocak ayında 34 kadınımız eski veya mevcut eşlerinin cinayetine kurban gitmiştir. Bu oran dünyanın en geri kalmış ülkelerinde bile görülebilen bir oran değildir. Son yıllarda hızla artmış ve maalesef her geçen gün de artmaya devam etmektedir. Üzücü bir durumdur. Çözüm üretilmesi gerekmektedir. Bundan yıllar önce ortaokul öğrencisi olduğum dönemde bugünkü öğretmenevinin ortaokul olduğu tarihlerdi. Adliye binası hemen arkamızdaydı. Adliyeden çıkan bir aile tam öğretmenler odasının önünde kavgaya tutuşmuş, o yılarda pek rastlanmayan bir manzara olan kocanın karısını darp etmesini gözlemlemiştik. Barış gönüllüsü olarak ülkemize Amerika Birleşik Devletlerinden gelen İngilizce Öğretmenimizin dikkatini çekmiş olacak ki pür dikkat izliyordu. Böyle vakaların sıkça olup olmadığını sorduğunda çocuk yaşıma ve tecrübesizliğime karşın ülkeme toz kondurmamak adına : ‘Asla böyle bir şeyin olmadığını, bunun bir istisna olduğunu..’ söylemiştim. Bugün akşam haberlerinde eş öldürme haberi olmayan gün geçirmek nerdeyse hayal oldu. Yinelemek istiyorum soruna mutlak surette bir çözüm aramak gerekmektedir.
Peki çözüm nedir?
Akla ilk gelen eski veya mevcut eşini öldürene verilen cezaların ağırlaştırılması gelmektedir. Caydırıcı mıdır? Çok faydalı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bugünkü ceza yasalarımıza göre verilebilecek en yüksek ceza öngörülmüş durumdadır. Demek ki bir etkisi olmamaktadır. Çünkü verilen cezalar başka ülkelerde olduğu gibi çektirilmemektedir. Birkaç yılda bir ya af yasası çıkarılmakta, ya da infaz ertelemesi vs. gibi nedenlerle cezaların düşürülmesi veya azaltılması yoluna gidilmektedir. Hal böyle olunca da yapanın yaptığı yaptırımsız kaldığından ceza ile önleme mümkün olmamaktadır. Öyleyse ne yapmak gerekmektedir? Kanımca başta öfke kontrolü olmak üzere eğitim denenmesi gereken bir yol olarak gözükmektedir. Evlilik öncesi zorunlu kurslar oluşturup, sertifika almayanın evlenmesini yasaklamak düşünülebilir. Gönüllü katılım kursları olabilir. Kültür seviyesinin yüksek olduğu ailelerde aile şiddetinin daha seyrek olduğu gözden kaçırılmamalıdır.
Kısacası: sırf ceza ile önlenemediği kabullenilerek, başkaca yollara başvurmak gerektiği kabullenilmelidir.