HUKUK, VİCDAN VE YASA
Sevgili okurlar: Yıllarca bu sütunlarda sizlere öncelikle Fatsa’nın, sonra Ordu ve tüm Karadeniz’in sorunlarını yazmaya çalıştım. Özellikle Fatsa ve Çevre İlçeler Kalkınma Kurultayının yapıldığı yıllarda hemen hemen her ay Fatsa’ya gidiyor, yörenin sorunları ile iç içe yaşıyordum. Hal böyle olunca da yöresel sorunlara hâkim oluyor ve gerekli eleştirileri yapabiliyordum. Kurultaydan ve siyasetten uzaklaşınca hâkimiyetim de zayıfladı. Bu köşede mümkün mertebe okuyanlara bir mesaj vermeye çalışıyorum. Bu nedenle bu defa ihtisas alanım olan hukuk konusunda ağırlıklı yazmaya, mümkün mertebe bu konuda siz okuyanları bilgilendirmeye çalışır oldum. Bu sayıdaki yazım da bu nedenle bu başlık altında oldu. Gelelim konumuza:
Geçtiğimiz günlerde yüzüne kezzap atılarak hayatı karartılan Berfin ile ilgili Cumhurbaşkanı: ‘’Yasalar hukuk demek değildir, vicdan da önemlidir, verilen ceza vicdanları rahatlatmamıştır.’’ diyerek verilen cezayı az bulmuştur. Gerçekten de Berfin için verilen ceza azdır. Vicdanları rahatlatmamıştır. Yasaların hukuk olmadığı tespit ve değerlendirmesi doğrudur. Özellikle AKP iktidarı döneminde torba yasaların içine gece yarılarında konulan maddelerle hukuka uygun olmayan çok sayıda yasa yapılmıştır. Ancak ceza hukukunda uluslar arsı bir kural vardır. O da cezaların kanuniliği ilkesidir. Hiç kimseye yasalarda olmayan cezalar verilemez. Burada vicdanları rahat ettirmeyen bir ceza varsa bunun sorumlusu yasaya uyarak ceza vermek zorunda olan yargıçlar değil, vicdanları rahatlatacak cezayı yasalara koymayan TBMM si yani siyasi iktidardır. Siyasi iktidar halen uygulanmakta olan TCY sının bazı maddelerin daha yürürlüğe girmeden değiştirmiştir. Bugün yetersiz bulunan maddeyi de değiştirebilirdi. Aksi halde her yargıç kafasına göre kamuoyunun vicdanını rahatlatmak için bir ceza verirse o zaman keyfilik hüküm sürecektir ki bu da hukuk devleti olmaktan çıkmanın sonuçlarını doğurur. Çok tehlikelidir. Toplumda kaos oluşur. Her yargıcın her olaya farklı cezalar vermesi gibi çarpıklıklarla karşılaşmak mümkün görülecektir. Aynı suçu işleyenlere farklı farklı cezalar uygulanarak bu defa yine kamuoyunun vicdanları yaralayacaktır. Kısacası: Kamuoyunun vicdanın rahatlatacak düzgün yasalar çıkaracak siyasi iktidardır.