KABAKDAĞI DÜŞÜNCE KULÜBÜ
Yıllar önce bugünkü düşünce kulübü üyeleri olarak haftada bir gün bir araya gelip ortaya atmış olduğumuz salak salak konuları konuşup gülerdik. Buluştuğumuz mekana da salakhane derdik.
Sonra salak salak konuşup güleceğimize, güzel bir ortam buluşup, topluma faydalı şeyler konuşalım dedik ve Belediyespor kompleksindeki nezih bir ortamda buluşup faydalı şeyler konuşmaya başlayınca kendimize Kabakdağı düşünce kulübü adını verip, oturduğumuz ortama da nezihliğinden dolayı, nezihhane ismini verdik.
Oranını personelinin bizlere olan ilgisi bizleri orada tutmaya yetti.
Önce ekolojik tarım fikrini ortaya attık. 26 fındık fındık bahçesini ekolojik fındık bahçesi ilan ettik. Lisans aldık ve üretim yapıyoruz. (Devletin bu çalışmaya hiç bir katkısı yok.) Sonra ekolojik turizm dedik. Köyde butik bir otel ve ona bağlı olarak pansiyon tarzı evler yapılmasına öncülük etti. Yerel meyve aşılama işlerini yaptık. Köyümüzde imza günleri tertip ettik. Turizm destinasyon alanları ihdas ettik.
İmece usulü çalışma yaparak köy meydanındaki camiinin etrafını düzenledik. Peşinden camiinin önündeki alana küçük bir Pazar yeri kurup, köydeki hanımların kendi bahçelerindeki ürettikleri sebzeleri ve süt ürünlerinin satışını sağladık.
Sonra 1931 yılında yapılan Kabakdağı İlkokulunun etrafını imece usulü temizledik ve o binanın kütüphane ve müze şeklinde bir kültür evi olması için İl Turizm Müdürlüğüne başvurduk, 2020 yılında orayı Kültür Evi olarak hizmete açacağız.
Bugün Türk tarımının yarası olan hibrit ürünlerine karşı tepki olarak Kabakdağı Düşünce Kulübü köyde Ata ürünlerini takas etkinliği yaptı. Biz bunu okyanusa atılan bir damla su olduğunu biliyoruz ama, en azından bir kıvılcım çaktık. Bu organizasyonu herkezin gördüğü gibi bağırmadan, çağırmadan organizasyona siyaset katmadan yaptık. Organizasyonumuza Samsun’dan Ünye’den, Kabataş’tan, Kabataş’tan ve Ordu’dan katılımlar oldu. En enterasan olan tohum süpürge tohumu oldu.
Bu arada atalarımızın 140 yıl önce Gürcistan’dan göç sırasında geldikleri köy meydanı tespitini yapıp, geçtikleri ilk yola onların anısına taçtan bir tak yaptık.
Sonuç olarak biz bu tespitleri yaparken, bir araya geliyoruz, toplanıyoruz, bir fikri ortaya atıyoruz, o fikri tartışıyoruz, oylamaya sunuyoruz. Fikri herkez onay verdikten sonra da kabul ediyoruz.
Düşünce kulübünün hiç bir resmi özelliği yoktur. İsteyen herkes toplantıya katılabilir. Ayrıca üyelik aidatı da yoktur. İçilen çayların parası da orta olarak ödenir.
Bundan sonra bu işi genişletip, OYB (Organize Yaşam Bölgesi) kurduk. Çevremizdeki 12 köyde de bu tür çalışmaların yapılması için onları bir araya getirmeye çalışacağız. Ortak kararlar alıp bölgemizde turizmin, tarımın, kültürün vs. gelişmesini sağlayacağız..