İDRİS NAİM ŞAHİN
Gelmiş, geçmiş siyasi tarihimize bir baktığımızda ve her kabine değişikliğinde Ordu’lu bir hemşehrimiz kabinede yer aldı.
Ne ilahi bir tesadüf ki, kabinede yer alan bakanlarımızın çoğu Ünye ilçemizden.
İsimlere baktığımızda ise ilk aklıma gelenler arasında Şükrü Yürür, Refahiddin Şahin, İdris Naim Şahin, Numan Kurtulmuş ve Mehmet Hilmi Güler.
Ülkemize, ilimize hizmet eden tüm bakanlarımıza teşekkür ediyor, bugün aramızda olmayanlara da Allah’tan rahmet diliyorum.
Ama içlerinde bir isim var ki, o da eski İçişleri Bakanımız İdris Naim Şahin.
Şahin, gerek bakanlık görevi süresi içerisinde gerekse milletvekili olduğu dönemlerde Ordulu hemşehrileri ile o kadar çok yakın ve sıcak ilişkiler kurdu ki adeta halkın gönlünde taht kurup sevildi ve sayıldı.
Ordu aşığı olan İdris Naim Şahin, özellikle bakan olduğu dönemlerde, hemen hemen her hafta memleketine gelmiş, haftanın belli günlerinde de farklı ilçelerde vatandaşlarla sohbet etmiş, sorunlarını dinlemiş çözümü içinde olağanüstü çaba sarf etmişti.
Hatta bu ziyaretlerinde güvenlik güçlerimizin izinleri dahi kaldırılmış, adeta teyakkuz halinde bakanımızı beklemeye başlamışlardı. Güvenlik güçlerimiz, siyasi parti temsilcileri, bürokratlar belki o dönem uykusuz kalmış, çok yorulmuşlardı ama, bu yorulmanın karşılığında görev yaptığı iline, ilçelerine hizmet gelmeye başladığında yorgunluklarını unutmuşlar, hatta mutlu olmuşlardı.
Ama Bakanımız Şahin, durmak, yorulmak nedir bilmediği için ziyaretlerinden hiç ödün vermeden sürekli olarak hemşehrileriyle buluşmaktan büyük keyif alıyordu. Artık içimizden biri olmuştu. Sevilip sayılıyordu. O da bu sevgi selinin karşılığı olarak hizmetlerini bir bir sıralıyordu.
Bu ziyaretlerini de bakanlık dönemi içerisinde hiç aksatmadan sürdürdü.
Bakanlıktan ayrıldı. Milletvekilliği sona erdi ama, Ordu sevgisi hiç bir zaman bitmedi. Ordu halkı onu o kadar çok sevmiş ve ona o kadar çok ısınmıştı ki, yine onunla birlikte olmak için çaba içerisine girmişti. Milletvekili ve bakan olarak Ordu’ya sayısız hizmetleri kazandıran Şahin’i Belediye başkanı olarak görmek istiyordu.
Bakanımızda bu sevgi seli karşısında Saadet Partisinden Büyükşehir belediye başkanı adayı oldu. Adaylığı ilan edildikten sonra On binlerce hemşehrisi onu Akçay’da karşılayıp bağrına bastı.
Belki seçimi kazanamadı ama, yine halkın gönlünde taht kurduğu gibi en alt sıralarda olan partisinin oyunu en üst seviyeye çıkartmasını bildi.
Görünürde seçim yok. Yakın bir zamanda da görülmüyor. Nereden aklıma geldi diye soracak olursanız, o günleri o kadar çok özledim ki anlatamam. Bir hareket, bir heyecan... Bekleyiş...
İktidar partisi AK Partiden 3, Ana muhalefet partisi CHP’den 2, MHP’den ise 1 milletvekilimiz var. Var ama hiç bir heyecan yok. Ne gelen var, ne giden. Ne arayan var ne soran.
İşin garip tarafı toplumda buna alışmış. Hatta buna alıştırılmış. Durum onu gösteriyor.
Ama inşallah kadrolar değişir, yeni bir yapılanma olur, bizler de o alıştığımız, ve çok özlediğimiz o günkü şaşalı hizmet dolu günleri tekrar yaşarız.
Bizlere o güzel, heyecanlı ve hizmet dolu günleri yaşatan başta İdris Naim Şahin ve tüm bakanlarımıza ve milletvekillerimize teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar. (Bugün aramızda olmayan Refaiddin Şahin’e Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhu şad, mekanı cennet olsun)
TELEKOM
Ordu Büyükşehir Belediyesi bir üst yapı çalışması yaptı. Alt yapı mahvoldu gitti.
Ordu Büyükşehir Belediyesinin parke döşemesi çalışmalarında yaptığı çalışmalar yüzünden bir defa küçük bir yağmurda dahi ilçe sel felaketi ile karşı karşıya kalıyor. Bu güne kadar sel felaketi yüzünden yüzerce esnaf mağdur oldu. Bunlar yetmezmiş gibi yine çalışma yapılırken, telefon hatlarına verilen zarardan dolayı bir çok işyerinin sabit telefonları ve internetleri çalışmıyor.
Sorup soruşturuyorsunuz, çalışma yapılırken, yer altındaki Telefon kabloları parçalanmış. Yaklaşık 2 aydır MKP mahallesindeki ev ve iş yeri telefonları ile internetleri ya hiç ya da ihtiyaca cevap vermeyecek şekilde verimsiz şekilde çalışıyor. 121 arıza servisini arıyorsunuz, “Alt yapı çalışmalarında arıza sebebiyle bu bölgeyi hizmet verilemiyor” cevabını alıyorsunuz.
Teknoloji, teknoloji diyoruz. Hemen hemen bütün işlemlerimizi internet üzerinden yapıyoruz ama gelinen sonuç maalesef budur.
Yazıktır, günahtır ve ayıptır.