ZORDUR FATSA’DA KENT KONSEYİ KURMAK...
Basındaki arkadaşlarımız haber yapmışlar...
Ordu Kent Konseyi’nde Fatsa olarak bir tek temsilcimiz bile yokmuş...
Üzücü bir durum...
Ordu’nun en büyük iki ilçesinden biri olacaksın... Buna rağmen ilin kent konseyinde adın bile geçmeyecek...
Ama size daha da üzücü olanını söyleyeyim...
Fatsa ayarında bir yerleşim merkezinde, kent konseyinin olmaması; ihmalin, duyarsızlığın, görmezden gelmenin ta kendisidir.
Hatta zirvesidir.
Size tersten bir soru...
İlçeye nasıl bir zararı ve külfeti olabilir ki; bu güne kadar kent konseyi kurulmadı?
Affınıza sığınarak; “kurulamadı” diyemeyeceğim.
“Kurulamamasının” bir mazereti olabilir elbette...
Ama “Kurmamak” keyfiyete girer.
Zaten bu güne kadar bir “aslan parçası” çıkıp da; “Arkadaş! Biz bu kent konseyini şu sebeplerle kurmadık” diyemedi.
Denemezdi çünkü keyfiyetin gerekçesi olamaz.
Hadiseye bu pencereden bakınca, koca bir ilçe olarak Ordu Kent Konseyi’nde adımızın-sanımızın geçmemesine çok da üzülmemek gerekir.
Çünkü üzülecek daha bir yığın sıkıntılarımız var bizim...
Bazı çevreler belki farkında değil ama derdimiz çok büyük...
Nedir o dert?
Altın madeni mi?
Eski çöplüğün meçhule giden macerası mı?
Şimdiki çöp alanının ne olacağının bilinmezliği mi?
Betonlaşma mı?
Artık düğüm halini almış trafik ya da trafik kazaları mı?
Bitmeyen meydan projesi mi?
Bir türlü değerlendiremediğimiz sahilimiz mi?
Arka mahallelerin keşmekeşliği mi?
Fatsa Belediyespor’un kurumsal ve sportif açıdan kurtuluşu mu?
Yine değerlendiremediğimiz kültürel, sanatsal, sosyal vaziyetimiz mi?
Sahip çıkamadığımız gençliğimiz mi?
Bütün bunlar ve aklıma gelmeyen bir yığın sorunlarımız var tabi ki...
Ama şimdilik geçin bunları...
Sorunumuz daha derinlerde...
Fatsa; tek birşeyi yapsın, herşeyi yapar.
İşte şimdi söylüyorum...
Bu talihsiz ilçe; “zihinsel prangalardan” kurtulduğunda kurtuluşa erecektir.
Birileri sorabilir; “Ne varmış zihinsel yapımızda?”
O kadar çok şey var ki...
O kadar çok “konuşamadık ki...”
Herkes kümeler halinde kendi “mahallesinde” konuşuyor ama bunun Fatsa’ya hiç bir hayrı dokunmuyor.
Siyasi görüşüne, makam ve mevkisine, kariyerdeki yüksekliğine, cüzdanının şişkinliğine, kişinin inanç durumuna, hatta namaz ve niyazına bakarak o kadar çok koptuk ki birbirimizden...
Bu arada ne oldu biliyor musunuz?
Fatsa ve Fatsalıyı unuttuk...
Bir başka ifadeyle Fatsa’yı kaybettik.
Biz bu haldeyken, Ordu Kent Konseyi’nde adımızın geçmemesine üzülmeye sıra gelebilir mi?
Artık yeter...!!
Ekmeğini yediğimiz, suyunu içtiğimiz Fatsa ortada dururken, bize hiç bir faydası olmayacak “tribünlere” şirin görünmekten vazgeçelim artık...
Birbirimize değer vermekten, önyargılardan kurtulmaktan, düşünmekten ve konuşmaktan başka hiç bir çıkar yolumuz yoktur bizim...
Bunu şiddetle arzulamadıkça Fatsa Kent Konseyi’ni unutun gitsin zaten...
Çünkü bu şartlar altındaki Fatsa’da kent konseyi kurmak zordur ve imkansızdır.
HOŞÇAKALIN