BELEDİYE VE BORÇ
Önceki hafta Belediye başkanı Etem Kibar’ın düzenlediği basın toplantısından sonra gözler borç, alacak konusuna çevrilmişti.
Açıklanan rakamlar o kadar afaki ki, hiç kimse inanamadı, inanmak istemedi.
Sokakta hemen hemen herkes bu konuyu konuşup duruyor.
Sıkıntı sadece borç değil çünkü.
Belediyeye ait o kadar arsa satılmış ki, insanın inanası gelmiyor.Hepimiz biliyoruz ki, hizmetler belli bir parayla oluyor.
Gerekirse de borçlanarak halkın beklediği hizmetler gerçekleşir.
Ama ortada o kadar borç ve satılan arsalar var ki, karşılığında ortada bir şey görükmüyor.
Aldığımız duyumlara göre, geçtiğimiz dönem temizlik işi aylık 1.350 liraya görülürken, şimdi aynı işlemin aylık sadece 350 lira civarında olduğu kulaktan kulağa yayılıyor.
Yukarıdaki rakamlar aldığımız duyumlardan kaynaklanıyor. Temizlikten başka, havuz temizleme işlemi de geçtiğimiz dönem ayda 45 milyon liraya temizlenirken, şimdiki dönemde aynı işlem, 1500 liraya temizlendiği yine kulaktan kulağa yayılıyor.
Geçtiğimiz haftalarda köşe yazarımız Av. Atakan Orhan, belediyedeki borç – alacak konusunu gündeme getirmiş, bir hafta sonra da aynı yazıyı ben de köşemde paylaşmıştım.
Tekrar yazıyorum ki, hiç kimseyi suçlamıyorum. Verilen borç rakamları bizzat belediye başkanı Etem Kibar’ın açıklamalarından alındı.
Gelelim saadete...
Merhum Belediye başkanı Mustafa Kemal Çamaş döneminde hakikaten büyük bir özveri ile çalışmalar yapılmıştı. Halen de yapılan çalışmalardan bugün övgüyle söz ediliyor.
Tabii, merhum Çamaş döneminde alışagelmişin dışında bir çalışma olduğu için ilk zamanlarda belediye personeli de bir süre disiplinli çalışmaktan sıkılmıştı. Ama zaman içerisinde özverili çalışmalarının karşılığında hem kendine olan güvenleri artmış, hem de ilçede yapılan hizmetleri görünce haklı olarak gurur duymuşlardı.
Yine bildiğimiz gibi Çamaş döneminden önce belediye personelinin maaşları bir kaç ay gecikmeli olarak ödeniyor, personel de haklı olarak maddi sıkıntı çekiyordu. Ama zaman içerisinde işler rayına oturdu ve personellerde tam zamanında maaşları almaya başlamışlardı.
İşler tıkır tıkır yürürken, birden bire ortaya belli bir muhalif gurup ortaya çıktı ve “Şehir eşkiyası” gibi aslı astarı olmayan ithamlarda bulunarak, kendileri gibi aynı düşünceye sahip olan, hatta o günden sonra ortalıkta görülmeyen kimliği meçhul kişilerce gazeteler çıkartılmıştı.
Merak ediyorum, aynı kişiler bu gelişmeler ışığında sesini çıkartacaklar mı, yoksa sessiz mi kalacaklar?
Güneş gazetesi olarak hiç kimseyi itham etmiyoruz. Sadece açıklanan rakamlar ve kulaktan kulağa yayılan konuların açıklığa kavuşmasını, suçlu varsa da cezasını çekmesini istiyoruz.
Böylece hem suçlanan kişi suçsuzsa aklanır, suçlu bulunursa da gereği yapılır.
Bu konudaki yazılarımız işler açıklığa kavuşuncaya kadar sürecek...