Belediye Borcu Hakkında Suç Duyurusudur.
Yerel seçim yaklaşık 2 ay önce bitti ama tartışması hala sürüyor. Malum İstanbul seçimi bir sürü saçma gerekçe ile iptal edildi ve yenileniyor. İnşallah tekrar yenilenmek zorunda kalınmaz. Çalındı dediler,Ysk başka birşey söyledi. Görüntüleri var dediler,hala göstermediler izleyemedik. Dolayısıyla gerekçesiz karar ile de gördük ki,keyfiyetten ve belki de başkaca nedenlerden kazanan adayı yakıştıramadıkları koltuğundan YSK kararı ile kaldırdılar. Belirsizlik ve güvensizliğe hukuksuzlukta eklenince ülkenin beli bir türlü doğrulamıyor, doğrulacak gibi de durmuyor...
Kazanan her başkan,gerek belediye binasına afiş asarak,gerekse medyaya açıklamada bulunarak oturduğu koltuğun ne kadar borçlu olduğunu anlatmaya çalışıyor. Sanki seçimden önce bilmiyorlarmış gibi " enkaz" edebiyatı yapmalarını çok samimi bulmadığımı baştan söyleyeyim. Sokaktaki her vatandaşın dilinde olan borcu,başkan adayının bilmemesi ne kadar gerçekçi. İşin ilginç yanı, afiş asan ya da açıklama yapan bu yeni başkanlar, geçmişten gelen borçla ilgili hiçbir adli süreci takipte etmiyorlar. Samimi olan arkasında durur ve ilgili makamları harekete geçirir.Aksi halde ise hiç konuşmaz...
Mensubu bulunduğu ili,ilçeyi,beldeyi satsa bile ulaşamayacağı rakamlardan oluşan borcun nasıl oluştuğu,nerelere harcandığı,kimlerin zengin edilip belediyelerin fakirleştirildiği açıklanmadıktan sonra,hiç kimse sokakta veya koltuğunda boşuna konuşmasın. Konuşuyorsa da gereğini yapsın. Fatsayı satsanız 170 milyon elde edemezsiniz. 2014 ten bu yana hizmetlerin çoğunu Büyükşehir yaparken bu paraların nerelere harcandığını tek tek açıklamak yeni yönetimin asli görevidir. Borcun arkasına,partizanlığı sokarak kayırma ve kollama yoluna gidilirse de,muhalefetin değerli mensuplarının görevlerini yapmalarını ve bu işi takip etmelerini bekliyoruz...
Belediyeye iş makinası kiralayanlar,alt yapıya boru döşediğini iddia edenler,otoparkta duran çöp arabalarını her ay geziyor gibi fatura ettirenler, akaryakıt,personel,otoparklar,kiralanan yerler ve satılan gayrimenkuller üzerinden tamamı resmi olan muhasebe ile bu anlamsız ve izah edilemeyen borcun oluşumunu topluma doğru dürüst açıklayamıyorlarsa,Fatsa adliyesinin adresini vermek boynumuzun borcudur. Bu şehirde yaşayan ve hizmet bekleyen bir Fatsa'lı olarak,bize harcanmayan bu paranın kime harcandığını,aylardır bitirilemeyen meydana bulunamayan kaynağın kimlerin cebine nasıl girdiğini izah edemeyenlerin,hesap verme zorunluluğu herkesin dilindedir. Bu yazımız da bu anlamda resmi bir suç duyurusudur. Devletin müfettişlerinden, savcılarından, sayıştayından aklanıp gelmeden hiçbir geçmiş dönem yöneticisi sokakta gezdirilmemelidir. Bu kadar borçla kendi şirketlerini bırakıp devretse sokakta döverler adamı.Biz kendilerini çiçekle ve plaketle uğurladık,belki de belediye duvarlarında resimleri bile asılıdır kim bilir...
Bizim yaşadığımız dönemde hukuk,ekonomi,ahlak,eğitim muhtemelen daha da kötüleşecek ve toplum iyice yaşanamaz bir yer haline gelecek. Ama umarım çocuklarımız daha özgür,demokratik,hukuk kurallarına uyan ve ahlaklı bir toplumda yaşamak hakkını kaybetmezler. Bu kadar borç onların torunlarına kadar ancak ödenir ama diğer saydıklarımız için sanki bin yıl lazım gibi...
Herkese iyi bayramlar, sağlıklı ve huzurlu günler dilerim...