ÇEVRE YOLU
ÇEVRE YOLU
eçtiğimiz aylarda ilçe halkı olarak hep belediye başkan adaylarına odaklanmıştık.
Aklımızda, fikrimizde partiler açama kimi aday gösterecek diye bekleyip durduk.
Ne okulu düşündük, ne yolu.
Ne işsizliği düşündük, ne hayat pahalılığını,
Patlıcan, biber, patates, domatesin fiyatı artmış, umrumuza bile gelmedi.
Varsa yoksa aday kim olacak dedik durduk.
Sonuçta adaylarımız belirlendi ve çalışmalara da başladılar.
Rabbim milletimize, memleketime hayırlı olanı etsin demekten başka elimizden başka bir şey gelmiyor.
Sonuçta benimde bir oyum var. Günü geldiğinde sandığa gidip kullanacağım.
O parti kazansın, bu parti kazansın. Şu partinin adayı iyi, bu partinin adayı vasıfsız gibi, kendi üstüme vazife olmayan işlere asla karışmam.
Adaylar ortada... Tanımayanlara kendilerini tanıtıyorlar. Projelerini anlatıyorlar.
Seçmende tüm adayları gözden geçirdikten sonra kendine uygun bulduğu adaya gider oyunu kullanır.
Bu da en doğal hakkı.
Ama bu arada ihtiyaçlarımızı, sorunlarımızı da gündeme getirmeden edemeyiz.
Hani bizim bir çevre yolumuz vardı.
Akıbeti nedir, ne durumdadır, Planı, projesi bitmiş midir, İhalesi yapılmış mıdır, yapımına başlanılmışmı dır?
Hiç kimse bunlardan söz etmiyor.
Yapıldığında sanki her gün çevre yolunu kullanacakmışım gibi ben de bir merak... bir merak aldım başımı gittim.
Sahi ne oldu bizim çevre yolumuz.
Hakikaten merak ediyorum.
Bu işimizde seçim sonuna mı kaldı. Sadece merak ediyorum.
DOLUNAY KAVŞAĞI
Kaç can verdik. Artık can kaybımız olmasın diye gazete olarak bizler yazdık. Özellikle mahalle halkı, ses getirmek için imza toplayıp, kısa süreli trafiği kapattı.
İlgili makamlar da geçte olsa duyarlılık gösterip yeni bir yol çalışması ile “Mavi Evler kavşağı” denilen yere sinyalizasyon yaptı. Artık araçlarımız ışıklarda durup karşıya gidip geliyor.
Ama bir de ne görelim. Esas gayesi yaya trafiğini sağlamak için yapılan yeni çalışmada maalesef yayalarını geçişlerini sağlamak için yine unutulmuş.
Şu andaki işlem sadece araç trafiğini rahatlattı. Güzel de oldu. Ama yaya trafiği ne olacak merak etmiyor değilim.
TEŞEKKÜRLER FATSA
Gazetemizin 49. kuruluş yıldönümü her yıl olduğu gibi bu yıl da mükemmel bir şekilde kutladık.
Önce saygıdeğer okurlarımızın gönderdikleri çiçekler ve hergün artan ziyaretleri ile günler geçirdik. Şu anlaşılıyor ki, eğilmeden, bükülmeden, kimsenin kol ve kanatlarının altına girmeden daha güzel işler yapılıyor ve takdir görüyorsunuz. Allah’a çok şükürler olsun ki, bugüne kadar çizgimizden hiç sapmadık. Sapmaya da niyetimiz yok.
Bugünlere gelmemizde desteklerini esirgemeyen tüm okurlarımıza, yazarlarımıza ve tüm gazete çalışanlarına candan teşekkürü bir borç biliyorum.
İyi ki, varsınız...
Fatsa’da Güneş var... Güneş’te Fatsa var...
Bu arada geçtiğimiz hafta yazar kadromuzdan Zeki Sarıhan’ın adı teknik bir hatadan dolayı yayınlanmamış. Başta Zeki Sarıhan ağabeyimizden ve okurlarımızdan özür diliyoruz.