SEÇİM HAREKETLİLİĞİ BAŞLADI GİBİ!
Siyasi partiler adaylarını belirlediler ve sahaya çıktılar.
Aday belirleme çalışmaları süreci içerisinde sadece AK Partide kimin aday olacağı konuşuluyordu. AK Parti İbrahim Etem Kibar, Saadet Parti de Hüseyin Akot olarak adayını belirleyip sahaya çıkınca, CHP adayı Ahmet Canbaz ve BBP adayı Fatma Yümlü ile birlikte yarışa ortak oldular.
Piyasada ekonomik durgunluk varken, adaylar seçim çalışmalarına başlayınca ister istemez bir haraketlilik başladı.
Tabii bu hareketlilik sadece seçim çalışmalarından kaynaklanıyor. Ekonomik sıkıntı yine bildiğimiz gibi had safhada.
Seçmen eskisi gibi değil. Ziyaretlerine gelen tüm adayları sıcak bir şekilde karşılayıp ağırladıktan sonra rengini belli etmeden yolcu ediyor.
Yani bir yer de seçim çalışmaları kardeşlik havası içerisinde geçiyor diyebilirim.
İnşallah bu kardeşlik havası seçim süresince hatta seçim sonrasında da sürüp gider.
CHP’nin aday tanıtım toplantısından sonra önceki gün SP’nin düzenlediği aday toplantısına katıldım.
SP’nin aday tanıtım toplantısı da tıpkı CHP’nin ki gibi salonu hınca hınç dolduran seçmenlerde dolup taştı.
SP’nin tanıtım toplantısının bir güzel bir yanı da AK Parti Belediye Başkan adayı İbrahim Etem Kibar, ilçe başkan ve yönetim kurulu üyeleri, CHP Belediye başkan adayı Ahmet Canbaz, ilçe başkan ve yönetim kurulu üyeleri, BBP Belediye başkan adayı Fatma Yümlü, ilçe başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin katılmasıydı.
Gerçekten hepimizin özlediği, beklediği bir tablo buydu. Böylesine güzel bir ortamı sağladıkları için tüm siyasi parti adaylarını ve yönetim kurulu üyelerini candan kutluyorum.
Fatsalıyız. Fatsa’da yaşıyoruz. Sorunlarımız ortak. Doğal olarak hizmet emek için aday olan başkan adayları “En iyi hizmeti ben yaparım” diyerek bir yarış içerisine girdiler. Ama içlerinden bir tanesi ipi göğüsleyip başkanlık koltuğuna oturacak.
Muhalefette kalan diğer partiler de küsüp darılmadan yeni başkana ve meclis üyelerine seçim süresince açıkladıkları projelerini gündeme getirip istişare edip ilçemize kazandırmaları için çaba sarfetmeleri, seçim süresince sağlanan kardeşlik ve dostluk havasını daha da perçinleştirecektir. Bu birlikteliği beklemek te bizim en doğal hakkımızdır.
Bekleyip göreceğiz. İnşallah birlik, beraberlik içerisinde yeni seçilecek başkanımız diğer adaylarla el ele, kol kola verip hizmetleri bir bir sıralar.
Güneş gazetesi olarak bugüne kadar her seçim döneminde her adaya aynı ve eşit mesafede durduk. Bu yaklaşımımız bundan sonra da aynı doğrultuda sürüp gidecektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Öyle inanıyor ve öyle biliyoruz ki, tüm adaylar hizmet etmek için bir yarış içerisine girmişlerdir. Onları takip etmek, görüş ve fikirlerini alıp duyurmak bizlerin asli görevidir.
Onlar fikirlerini, görüşlerini, yapacağı hizmetleri sıralayacaklar, bizlerde duyuracağız ki, ilçe halkı da makul ve mantıklı olana tercihini yapabilsin.
Tük adaylarımıza başarılar temenni ederken, seçmenlerinde küsüp darılmadan sandık başına gidip tercihlerini yapmalarını bekliyorum.
NÜFUSUMUZ AZALDI!
Yurdumuzun her ili ve ilçesinde nüfus artarken, ilçemizde nüfus sayımızın düşüşe geçmesini anlamış değilim.
2017 yılı sonunda 117.526 iken, 2018 yılında 116.154’e düşmüş ve 1372 nüfus azalmış.
Şehir merkezi nüfusumuz ise, 2017 yılında 87.734 kişi iken, 2018 yılında 73.997 kişiye düşmüş ve 13.737 kişi eksilmiş görülüyor.
Halbuki bugün ilçemizde normal yaşam şartlarına ve akışına göre 140.000 nüfusumuz olması gerekiyor.
Devlet bütün yatırımları nüfus sayısına göre planlar. Okul, Aile Hekimi, Su, Yol, Elektrik, Doğalgaz, alt yapı üst yapı vb.
Hal böyle iken, 31 Mar tarihinde yapılacak gerek belediye başkanlığı ve gerekse muhtarlık seçimi için bir yakınına, dostuna destek olup oy vermek için nüfusunu başka bir il ya da ilçeye kaydırıyor.
Haliyle nüfusumuz azaldığı için de devlet tarafından gelen parada azalmış oluyor. Beraberinde ise bir çok yatırım da geri kalmış oluyor.
Halbuki herkes yaşadığı il ya da ilçede tercihini yapsa hiçbir sıkıntı yok. Ama birileri memnun olacak diye il ve ilçelerin kaderi oynamak hiç de hoş olmayan bir durum.
Bu memlekette yaşayacaksın, ekmeğini yiyip suyunu içeceksin, çöpünü toplatacaksın, vb. bir takım hizmetlerden faydalanacaksın, ama nüfus başına para alımına gelince para yaşadığı ilçeye, ile değil de sadece bir defaya mahsus oy kullanmak için nüfusunu aldırdığı yere para akıp gidecek.
Olacak iş değil.
Her seçmenin bu olumsuzlukları bir kez daha gözden geçirip hesabını kitabını ona göre yapması gerekir diye düşünüyorum.