Görüntülenen Sayı: 2476
2811 | Yayım Tarihi: 18 Ocak 2019 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » YERLİ DEĞERLERLE DERİN KAVGA (1)

YERLİ DEĞERLERLE DERİN KAVGA (1)

Zati ÜRER

Zati ÜRER

bilgi@gunesgazetesi.net
Facebook'ta Paylaş

    Kıbrıs Barış Harekatında ABD, benim silahımı kullanamasın dememiş miydi? Daha yakın zamanda parası ödenmiş uçakları verme sorunu çıkarmadı mı bize? Dersimizi aldık da şimdi yerli teknoloji üretiyoruz. Ancak hiç kuşkumuz olmasın ki bunun da derin kavgası olacak. Şükür ki bugünkü iktidar lideri,  dirayetli.  Haini de düşmanı da fark etti ve çıkardı, dımdızlak edip koydu ortaya. Engellenmek, durdurulmak yok bize bundan böyle inşallah! Ancak unutmayalım ki demokrasi tarihimiz boyunca tüm yerli değerlerle derin kavga vardı. Sağlıkta, ekonomide, yargıda, eğitimde, kültürde yüzyıllardır kendimiz için kendimizle değiliz. Bizim olan tüm değerleri, cumhuriyetimiz boyunca çeşitli sızıntılarla türlü aldatıcı oyun, senaryo ve maskeler kullana kullana tahrip ettiler. Durur mu bu derin kavga?  
    Her işin başı sağlıktan başlayalım şimdi: İlaç egemenlerinin  yönlendirmesiyle tıbbî  tedaviye açık besleniyoruz diyen bilim insanları gitgide artıyor. Bu yüzden birbiriyle tartışan hekimler her akşam ekranlarda. Hastalıklar genetiktir, değildir. Endüstriyel beslenme yüzünden kanser arttı, artmadı. Gıdalar  şöyle zararlı, böyle zehirliyor; şunu yemeli bunu yememeli…gibi tartışmalar sürüp gidiyor. Nedense belli yüzler hep ekranlarda, onlarla aynı kariyerdeki başkalarını dinlemeye kalkıyorum bir araştırmacı olarak ama beni bu işlere bulaştırma diyen çoğunlukta. Savunma sanayimizdeki yerli  anlayış sağlık sistemimizde de yerini almalı artık.
Tümör alındığı için bağırsaklarının üçte ikisi kalan biri, bilimsel olarak ne yapmalı? Görüşler farklı.  Flora şöyle düzenlenir, böyle toparlanır tavsiyelerini dinledik durduk, bir yılı geçti. Prof. Dr. Aytuğ Üner dostum, dedi ki zerdeçal çaresi. Ülkede pahalı. Yurt  dışında yakının varsa ucuza mal edebilirsin. Düştük peşine. Lakin yurt dışı daha pahalıydı. En yaygın olanı bir ABD firmasınındı yazık ki. Kısa bir süre sonra bir eczacı dostum, Zadevital Curcumin önerdi. Dedi ki Ege Üniversitesine gidip ciddî ciddî soruşturdum; hocalar yabancı markalardan daha iyi, hiçbir aldatmacası yok, inandım samimiyetlerine ve gönül rahatlığıyla veriyorum müşterilerime, mahcup olma korkum yok asla, yerli olduğuna bakma!
Yerli aşağılaması beni yıllar öncesine götürdü. Dolmuşa binmiştim. Yaslandığım koltuk sırtımı rahatsız edince sordum sürücüye: Bu koltuk niye batıyor? Cevap: Yerli ağabey!
     Gençliğimden beri biz adam olmayız kalıp sözüyle bütünleşen yerli aşağılamasını duydum geliyorum. Sosyal Medya’da rahmetli Erbakan’ın Atatürkçülüğü anlattığı heyecanlı bir konuşmasını da kaydettim, sık sık dinliyorum. Niye? Bize derin kavga silahı olarak Batı hayranlığı, yerli değerleri aşağılayarak pompalanırken Gazi’nin gök mavisi gözleri, devliği, tekliği, yüceliği de anlatılıyordu okullarda ama nedense onun yerli malı yurdun malı sloganıyla kutlanan haftaları da sözde kalıyordu hep. Zamanla  unutulup gitti zaten. Merhum Erbakan, Meclis’te buna dikkat çekiyordu ya yüzlerde çoğunlukla alaycı gülümseme vardı. Daha sonra ağır sanayi, yerli sanayi diyen merhumun başına gelenleri ve ardından bir başka yerlici dürüst Ecevit’in süt dökmüş kediye döndürüldüğü 2001 krizini de tekrar hatırlatırım.
    Bugüne kadar verilen yerli ve millî değerlerimizle derin kavga yarınlarımızda da sürecektir. Buna     izin vermeyen bilgi, inanç ve donanıma ulaşmalıyız. Prof.Dr. Ismail Hakkı Aydın bakınız ne diyor?           “Hürmet etmediğin hekimden derman, güven duymadığın cerrahtan aman, sevgisiz yazılan ilaçtan şifa, merhametsizden vefa bekleme!”  Hürmet, güven, sevgi, vefa ise aklın ve bilimin ışığında kazanılır. Tıp dünyasının bu sözü söyleyen hoca gibi her branştan aksakalları(duayen) var. Onları emekli edip kenarda köşede bırakma veya sağlık ticaretine hizmet etmek zorunda bırakma lüksü yok bu milletin. Beni Türk hekimlerine emanet ediniz diyen Atatürk değil mi? Onların birikimlerinden yerli bir Tıp İnceleme Değerlendirme  Kurulu (TIPİDEK) oluşturmamız gerektiğini daha önce  yazdım. Birçok tanıdığım heyecanla göreve hazır olduğunu bildirdi. TIPİDEK Konya kökenli Zadevital gibi dışa bağımlı olmaktan bizi kurtaracak yerli hizmet firmalarının da sağlık bilgi ve teknolojilerinin de çoğalmasını ve de tıp hatalarının önlenmesini derin bilgi birikimlerinin rehberliğiyle sağlayacaktır.  
    Kurban olayım yerli kimliğine ve gücüne sahip çıkan millî iradeye! Derin ekonomi saldırısı karşısında da milletinin dik dur eğilme sesini yüreğinde hissedip yerli parayla ticareti öneren dirayetli lidere! Diğer yerli değerlerle derin kavga alanlarımıza da açıklık getirecek yazılarımız ardı ardına sürecek.  

 

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.