GÖZLÜK FARKI
Sayın bakanlarımız sırası ile çıkıp televizyonlarda refahın ve büyümenin arttığından bahsediyorlar. Daha önce Suriye savaşının en zirve noktada olduğu günlerdi. Her gün Irak ve Suriye sınırından şehitlerimizin cenazeleri geliyordu. Ülkenin içinde değişik yerlerde kısa aralılarla (Beşiktaş İnönü Stadı, Ankara Garı vs.) gibi yerlerde atılan patlayıcılar ve verilen binlerce can kaybı başka yerlerde, başka ülkelerde oluyormuş gibi dönemin başbakanı ve dış işleri bakanı çıkıp: ‘Türkiye en güvenli ülkelerden birisidir.’’ Diyorlardı.
Bugün de hemen her yerde tasarruftan bahsediliyor. Sağduyulu tüm yurttaşlarımız kemer sıkıyor. Zaten kemerini sıkamayanların ümüğü kendiliğinden sıkılıyor. Ne halde olduğumuz ayan-beyan ortada. İki gün önce Bodrum dönüşü Akhisar’dan geçiyorum. Arabanın içine sinen koku Balıkesir’e kadar çıkmadı. Düne kadar ülkenin tavuk eti ve yumurta ihtiyacının hemen hemen yarısını karşılayan bir tavukçuluk firması battığı için bakımsızlıktan her tarafı koku sarmış. Daha önce de aynı yerden hem de çok sıcak mevsimlerde dahi geçtiğimizde kokudan bu denli rahatsız olmuyorduk. Devlet içinde devlet diye tabir edilen dev bir ayakkabı firmasının (alacaklılarla anlaşma anlamına gelen) konkordato ilan ettiğini duyuyoruz. Yüzlerce iş yerinin kepenk kapattığı açıkça ortada iken refahın ve büyümenin arttığından bahsedilmesi kanımca gözlüklerin farklılığından kaynaklanıyor.
Evet!!! Bu açıklamayı yapanların refah seviyesinde bir artma oluyor. Daha önce bakan değilken sadece altlarında bir araba varken, bakan olduktan sonra altlarındaki araba dışında en az bir önlerinde, bir de arkalarında arabaları (eskort) oluyor. Koruma sayısı arttığı için de güvenli oluyorlar. Daha önce 5 tane uçakları olanların da 6. Ve dünyanın bu konfora sahip sayılı uçaklarından bir tanesine daha sahip olmak gibi refah seviyesinde artışlar görülebiliyor. Bütün bu bakış farklılığı kullanılan gözlüklerin marka farkından kaynaklanıyor. Çünkü ülkemizde yaşayanların çok büyük bir bölümü ‘halk’ marka gözlük kullanabiliyor. Emekli maaşı veya asgari ücret denilen ekonomi uzmanlarının ay sonunu getirebildiği miktarla yaşam savaşı verenlerin gözlükleri ne refahı, ne de huzuru görmeye yetmiyor. Çünkü fakirlik ve gariplik denilen sis bulutu gölük camlarını buğulandırmış.