Geleceğe Dair Umutlu Olmak…
Geçtiğimiz kışı tüm yurtta ve özellikle de Fatsa’da oldukça ılık bir havada geçiren memleketimizde,yaz aylarının yağışlı olmasından hep birlikte şikayet ediyoruz. Oysa bu kışın bir “bedelinin” olacağını biliyor olmalıydık. Belki biliyorduk ama işimize öyle geliyordu o zaman demek ki…
Esasında biz hayatın her alanında böyleyiz. İşimize gelen ve menfaatimize uygun olanı asla red etmiyor, doğaya veya hayatın olağan akışına uygun olup olmamasına bakmıyoruz. Bizim işimize yarıyor mu,gerisi teferruata dönüyor. Ama bunun sonradan gelen acı faturası ile karşılaşınca da başlıyoruz şikayet etmeye. Hem de hiç hakkımız yokken. Geçmişte cebimizden yediğimizi unutuyoruz, insanız işte…
Kötü bir eğitim sisteminde yetişen ve ailesi tarafından da hiç ilgilenilmeyen çocuğun ileride sapık,katil vs olmasına şaşırmamız gibi. Yada bankadan aldığımız krediyi harcarken, ödeme günü geldiğinde zorlanmamız ve borcun farkına varmamız gibi. Bunun örneklerini çoğaltmamız mümkün…
Geçmişten bugüne, kurduğumuz onlarca devlette, gerek Cumhuriyet öncesi gerekse sonrasında yapmadığımız tek şey “İnsana Yatırım”. Bunun doğal sonucu olarak,eğitimsiz,okumayan,sorgulamayan ve farkına varmayan nesiller olarak yetiştik ve bu yolda da hala ilerliyoruz. Nereye kadar ve daha ne kadar kötü yolda ilerleriz bilemiyorum ama,gidişatın güzel olduğunu söyleyebilecek insan sayısı bir elin parmaklarını geçmez.Onlar da bir öngörü ile değil,palavra ile ulaştıkları sonucu bildirirler…
Günümüze dönersek,Yeni bir yönetim şekli ve buna uygun belirlenen “Bakanların” bu yozlaşmaya ne kadar sürede dur diyebileceklerin ya da başarabileceklerini zamanla göreceğiz. Benim de herkes gibi umudum var ve yapılan bazı atamalar bunu destekler mahiyette.Yeni Milli Eğitim Bakanı’nın bildiğimiz siyasetçilere benzemeyen tavrı ve kendi işindeki başarısı insanı heyecanlandırmıyor değil. Düşünsenize onun yerine aynı koltuğa, Ankara’da bürokrat olarak yıllarca görev yapmış, ’bir tanıdığı vasıtasıyla’ vekil olabilmiş ve kravatını bağlamaktan aciz birisi de oturtulabilirdi. Onu düşününce insan umutlanıveriyor işte. Bizdeki asıl sorunun insan yetiştirmek olduğunu kavradığımız gün kazanacağız bu savaşı. Yoksa bina ve yol yapmakla kimse geliştiğimizi ve büyüdüğümüzü iddia etmesin. Neyin büyüdüğünü herkes açık ve net görüyor. Üstadın dediği gibi,enseyi karartmayın…