YAYLALAR YAYLALAR!
Siyaset, hep siyaset yaza yaza kına geldi. Eleştirdik de ne oldu? Yanlışları dile getirdik de kime anlatabildik. Hepsi hikaye, imam bildiğini okumaya devam ediyor. Bu nedenle bu hafta bir ara verip Ordu’nun Yaylalarına özlemimizi dile getirmeye karar verdik. Nerden aklına geldi? Derseniz, birkaç ajidatörün tahrikine kapıldığımı söyleyebilirim.
Çocukluğum 12-13 yaşıma kadar hep Karagöl Yaylalarında geçti. Ulaşımın hayvanlarla yapıldığı yıllardı. Mayıs ayında 10-15 tane at yüklenilir, yüklerinin altına da ziller ve çanlar takılarak adeta bir kervan havası verilirdi. İlk durak bir zamanların ünlü Öldü Dağıdır. Kalınlığı çap olarak yaklaşık 2m civarında gürgen ağaçlarının altına ve dere kenarına (Bugün alabalık üretim çiftliği olan suyun kenarlarına) çadırlar kurulurdu. Daha sonra Gölköy’e bağlı Ulu Vahta Yaylası, Mesudiye’ye bağlı Kadren (Bugünkü adıyla Bayırköy) Yaylası , sonra Karagöl Yaylasında kalınacak obaya yerleşirdik. Bugün hala bahsettiğim yerleşim yerlerinden geçerken burnumun sızladığını hissederim.
Gelelim bugünlere: Sanal alemde sıkça Çambaşı ve Perşembe Yaylalarını görüyorum. Ziyaretçiler insan çatlatırcasına Perşembe Yaylasının Mendereslerini, Çambaşı Yaylasında kuzu etinin pişirildiği mangalları resmedip, gösteriyorlar. İnsanın her şeyi bırakıp soluğu bu yaylalarda alası geliyor. Elimizdeki bu nimetleri gözümün önüne getirdiğimde aklıma Estonya’da yaşadığım bir olay geliyor. Rehber bizi otelden alıp dakikalarca yürüttükten sonra bir uçurum başına getirmiş ve ‘buradan bir geyiğin atladığı varsayılır, bu nedenle her turist kafilesi buraya getirilir.’ Demişti. İnsanların turist çekebilmek için ne denli saçma yolları denediğini ilk orada görmüştüm. Perşembe Yaylasının tepesi, Menderesleri bu Avrupa Ülkelerinin elinde olsa darphanenin çalışmasına gerek kalmayacağı kanısındayım. Ne iç turizmde, ne de dış turizmde bu olağanüstü güzelliklerden yararlanmayı bilemiyoruz. Son yıllarda Çamaş Kanyonu çıktı. Ordu’ya turistik amaçlı olarak gidenlerin sık sık soruları ile karşılaşıyorum. Umarım bir gün turizm potansiyelimizi değerlendirdiğimiz günleri de görürüz.