DOLUNAY KAVŞAĞI
Bundan iki hafta önce Dolunay kavşağında bir kaza daha olmaması için, acil bir önlem alınması için oranın sakinleri ile birlikte kavşağın olduğu yerde bir basın açıklaması yaparak, kavşağın yeri değiştirilene kadar acil bir çözüm bulunmasını istedik. Geçici bir çözüm olmasını, hız sınırı konulmasını, ya da geçici olarak sinyalizasyon yapılmasını istedik.
Sonuç olarak, insanlar yaz yoğunluğunda, hem aşırı bir araç trafiği hem de yaya trafiğinin olduğu bu yerde hiçbir önlem alınmadı yine. 120 gün sonra kavşak bitecek deniliyor, 120 gün her gün binlerce aracın geçtiği bu yolda tek bir önlem alınmaması ve yine bir can kaybının ya da yaralanmanın göz göre göre gerçekleşmesini beklemek hiçbir yöneticilik anlayışına sığmaz. Bu Dolunay kavşağının yapımında ve işletilmesinde sorumluluğa sahip her bir bireyin ve yetkilinin görevini ihmal ettiğinin göstergesidir.
Bir devlet yetkilisi, Başbakan ya da Cumhurbaşkanı, ya da bir Bakan geldiğinde, yüzlerce polis, araç seferber olup, o insanları korumak için etraflarında oluyorsa, eskortlar eşliğinde trafik güvenlikleri sağlanıyorsa ve bunların hepsi de bizim vergilerimizle yapılıyorsa, fakat bizim her gün çoluk çocuk kullandığımız bir yol, artık ‘ölüm kavşağı’ halini almışken dahi, acil bir çözümle kişiler harekete geçmiyorsa, siz nasıl bir yöneticilik anlayışı içindesiniz sormak gerekir.
Devletin görevi, sadece seçilenleri değil, seçenleri de korumaktır. Belediyelerin görevi, belediye sınırları içindeki tüm vatandaşların haklarını, korumak, güvenliklerini en üst düzeyde sağlamaktır. Vatandaşlarına sağlıklı ve yaşanabilir bir çevre yaratmaktır.
Çevrenin, yolların, sokakların yaşanılır olmaktan çıktığı bir şehirde, vatandaşların sağlıklı ve huzurlu bir şekilde yaşamını idame ettirmesi mümkün değildir.