GEÇİN BUNLARI...
Fatsa’da ilk kez yapılan Ramazan etkinlikleri mübarek ayla birlikte sona erdi.
Eksiği gediği vardı belki ama hafifletici nedenleri de vardı.
Olaya böyle bakınca Ramazan’a on gün kala böyle bir organizasyonun yapılabilmiş olması, kuşkusuz mucize kabilinden bir hadisedir.
Bundan sonra yapılacak etkinliklerin çok daha ustaca yapılacağından hiç şüphem yok...
Amaç, niyet ve hedef önemliydi.
Bu milletin sosyal, kültürel ve sanatsal anlamda oksijen almasını sağlamaksa niyet, dönüp de o niyetin ufak tefek kusurlarına bakılmaz.
Zaten, küçük arızalarla zaman öldürmeyi bir an önce bırakmalıyız.
Keşke bu tür işler, yıllar önce yapılmaya başlansaydı da, kusurları eksik kalsaydı.
Yapılamaz mıydı peki?
Şöyle cevap vereyim:
Bu Ramazan’da yapıldığına göre...?!
Gelelim cevabını bulamadığım soruya...
Neden yapılmadı öyleyse?
Resmi ağızdan bu soruya hiç bir zaman cevap verilmedi.
Bu türden taleplerin bilinmesine rağmen...
Şahsım dahil basındaki arkadaşlarımın defalarca yazmasına rağmen...
Ve hatta Fatsa’nın böyle çalışmalara şiddetle ihtiyaç duymasına rağmen...
Nedense tek bir cevap bile verilmedi.
Belki de verilecek cevap yoktu.
Ne diyebilirlerdi ki?
Mesela şöyle mi?
“Bize göre Ramazan etkinlikleri gereksizdir. Vatandaş, iftardan sonra teravihi kılıp doğruca evine gitsin. Kadınlar, çocuklar zaten dışarı çıkmasın.”
“Sanatçılar çok para istediği için Çınar Festivali’ni iptal ettik. Belediyenin bütçesini düşündük.”
“Cip Şenliği’ni de kaldırdık. Çünki Perşembe Yaylası’nda kavga çıktı.”
“Kent Konseyi’nin aciliyeti yoktur. Olsa da olur, olmasa da...”
Mazeretlerle dolu bu türden cevaplar verildiğini düşünebiliyor musunuz?
Aklı başında hangi vatandaşı inandıracaklardı ki? Ya da ikna edeceklerdi ki?
Geçmiş yönetimin elbette bu şehre katkıları oldu.
İnkar edecek değiliz.
Bunun için müteşekkiriz...
Ancak; sosyalleşme adına yapılmayanlar yüzünden, Fatsa’nın son on beş-yirmi yılı karanlıkta kalmıştır.
Bu tür işlere tenezzül etmeyenler, uzun bir süre bu şehri kilitlemişlerdir.
Asla hakları olmadığı halde...
Bu zihniyet; hukuken olmasa da, halkın gözünde vicdanen mahkum olmuştur.
Çünki; bu anlamda hiç bir zaman hatırlamak istemediği uzunca bir dönemi vatandaşa reva görmüşlerdir. Evet; geçmiş, geçmişte kaldı.
Fakat Fatsa; bu işlere o dönemlerde başlamış olsaydı, bu gün çok daha ileri aşamalarda olabilirdi.
Şimdi sormak lazım...
Bu Ramazan’da belki de tarihinin ilk etkinliğini yapan Fatsa ne kaybetti?
Fatsa Belediyesi, alanda yer alan esnaf ve halkımız ne kaybetti?
Çıkıp da kim diyebilir ki; “etkinliklerin Fatsa’ya zararı dokunmuştur?”
Bir başka konu: “Bu ve daha sonra yapılacak etkinlikler, yaklaşan yerel seçimler nedeniyle yapılıyormuş...”
Eee ne var bunda?
Bir siyasinin bu amacı gütmesinden daha doğal ne olabilir?
Siyaset niçin yapılır ki?
Öncekiler gibi yapması daha anormal olmaz mıydı?
Geçin bunları...
Bize düşen; Fatsa’nın ufkunu açan, umutları kamçılayan ve bu güzellikleri yaşatan bir anlayışı kutlamak ve samimi olarak teşekkür etmektir.
Fatsa’nın ve tüm İslam aleminin Ramazan Bayramı’nı en kalbi duygularımla kutlarım. Mübarek olsun.
HOŞÇAKALIN