HARAKİRİ
Sanırım Harakirinin Japon halkının uyguladığı bir intihar yöntemi olduğunu bilmeyen yoktur. Bu defa siyasette harakiri yapılmıştır. Tam 16 yıldır çok güzel siyasi manevralar yapan iktidar partisi bu defa Sayın Bahçeli’nin aklına uyarak tam bir siyasi harakiri yapmıştır. Nasıl mı?
Bir kere seçim zamanlaması yanlış olmuştur. Siyaseten bir çöküş içinde olan MHP son çıkanın ışıkları söndürmesine fırsat vermemek ve siyasi rakibi olarak gözüken İyi Partinin de önünü kesmek için durduk yerde baskın bir seçim yapılması önerisinde bulunmuştur. Böylece iyi parti seçimlere katılamayacak MHP de tekrardan meclise girme olanağı bulacaktır. Buna rağmen MHP nin baraj korkusu vardır. Bu korkuyu bertaraf etmek için de bir ittifak yasası yapılmıştır. Böylece MHP nin baraj sorunu da çözülmüş olunacaktır. Her şey güllüm gülistanlık olmuştur. Nasıl olsa muhalefette olan CHP, İP, SP ve DP gibi partiler bir araya gelemezler. Çünkü Onların kimi sağcı, kimi solcu, kimi dinci diye düşünülmektedir. Böylece hem cumhurbaşkanlığı, hem de parlamento çoğunluğu bir süre daha garanti edilmiş olunacaktır.
Teşbihte hata olmasın, eşeğin canı yanınca attan çok kaçarmış. CHP’li 15 milletvekili bir hafta sonu İyi Partiye geçerek İyi Partinin seçime girmesini garantilemiştir. Cumhur ittifakının bu planı suya düşmüştür. Kamuoyu araştırmaları da şu an için istedikleri sonucu veremediğinden, erken ve baskın seçimle harakiri yapılmıştır. Diğer taraftan ittifak yasası ile MHP’yi kurtaralım derken sağcı, solcu, dinci gibi yakıştırmalarla bir araya gelemez diye düşündükleri partiler de millet ittifakını kurarak protokolü YSK’ya sunmuşlardır. Şimdi daha önceki seçimlerde nasıl olsa barajı geçemez diye kendisine en yakın parti konumundakilere oy veren Saadet ve Demokrat Parti seçmeninin oylarından da olmuşlardır. Bu da ikinci bir darbe olarak gerçekleşmiştir. Buna harakiri denmez de ne denir?
Şimdi sıra seçmen kütükleri ve oy verme günü yapılacak aksiyonlardadır! Ben olsam bu kadar kazadan sonra onlarla asla oynamam. Bekleyip göreceğiz.