ERKEN SEÇİM
Bu yazıyı okuyacağınız ana kadar çok şeylerin değişeceğini biliyorum. Bu nedenle de erken seçim olur mu, olmaz mı tartışması üzerinde durmayacağım. Erken seçim istemek doğru mu, yanlış mı? Erken seçim istenirse bunu kim, hangi şartlar altında istemelidir bu hususu irdelemek istiyorum.
Tüm Anayasa Hukuku kitaplarında siyasi partilerin tarifi yapılırken; İktidara gelebilmek ve ülkeyi yönetebilmek için kurulmuş, siyasi bir kurum olduğu ortak fikri kabul edilir. Yani hangi siyasi parti olursa olsun amacı iktidarda olmak, ülkeyi yönetmektir. Bu yönetme işlemi bazen tek başına olacağı gibi bazen de koalisyon ortaklığı şeklinde olabilir. Geçmiş yıllarda bir dönem Milliyetçi Cephe Hükümetlerinde, rahmetli Türkeş’in genel başkanlığı sırasında MHP 3-5 milletvekili olmasına karşın hükümet ortağı olarak iktidar olmuştur. (Bizim ülkemizde bu gün erken seçim isteyen MHP 2015 haziran seçimlerinden sonra ülkeyi yönetme konusunda kendisine teklif edilen koalisyon ortaklığını hakaret sayıp, ülke yönetme teklifini reddederek bu tanıma istisna getirmiştir. Ancak bu genel kuralı değiştirmez.) Hal böyle olunca da muhalefet partilerinin bir an önce iktidar olabilmek için erken seçim istemeleri doğaldır. Bunun aksine iktidar partisinin de ülke yönetiminde daha uzun süre ülkeyi yönetebilmek için kendisini güçlü hissettiği dönemde erken seçim istemesi doğaldır. Bunu yadırgamaya hiç kimsenin hakkı yoktur.
Bizdeki son duruma bakınca:
Teklif MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’den gelmiştir. Hal böyle olunca insanın aklı karışmaktadır. Çünkü Sayın Bahçeli iktidarın ortağı olmayı değil, gölgesi olmayı tercih etmektedir. Bu görevi bugün, bu şartlar altında da yapabildiğine göre, erken seçimden beklentisi ne olabilir? Akılları karıştıran bir başka husus da 2002 ve 2015 Kasım seçimlerinden hiç ders almamış olmasıdır. 2001 yılında hükümet ortağı olarak iktidarda iken erken seçim istemiş ve yapılan erken seçimde baraj altında kalmıştır. 2015 Haziran seçimlerinden sonra erken seçim istemiş ve yapılan 2015 Kasım erken seçimlerinde yarı yarıya tenzilat olmuştur. Tek mantıklı açıklama olabilir, o da: Gerek kendi tabanının ve gerekse AKP tabanının büyük bir çoğunluğunun kabul edemediği cumhur ittifakının ilerleyen günlerde iflas ederek tamamen tarihe karışma korkusunu bertaraf etmek midir?