Susun Artık...
Afrin Harekatı son hızıyla devam ederken ,memleket yine ilgisiz alakasız saçmalıklarla uğraşmaya devam ediyor. Gereksiz polemikler, zamansız yaklaşımlar bizi birlik olmamız gereken bu günlerde daha da ayrıştırıyor ve maalesef bu durum da ülkeyi yönetenler tarafından çıkarılıyor ya da körükleniyor...
ABD'nin Iraktan sonra Suriye de yaptıklarını ve sıradaki hedefin belki de ülkemiz olduğunu görmeyen ya da görmek istemeyen sağdan soldan bir sürü kravatlı insan, kendisine yakışmayacak yaklaşımlar içinde. Teröristlerin inlerine giren asker arkasına baktığında konuşan ve kendilerine hiçbir fayda sağlamayan bir sürü insan görüyor.Bari şimdilik susun da, askerin konsantrasyonunu bozmayın demek geliyor içimden...
Tabipler birliğinin her zamanki bölücülüğü ile yaptığı Afrin çıkışı, ülkedeki bütün sivil toplum örgütlerini bir anda hedef tahtasına koyuverdi. Adlarında yer alan Türk ibaresinin çıkarılmasından alın da, meslek mensuplarının odalara kayıt zorunluluğunun kaldırılmasına kadar gideceği söylenen bir dizi düzenleme yapılıyor diye konuşuluyor. Kime ve neye hizmet ettiği belli olmayan bu durumun nasıl düzeleceği ve "gerekliliği" oldukça tartışmalı. Topu ortaya atan Tabipler Birliğinin ilgilileri hakkında yapılması gereken soruşturmanın, ülkenin bütün sivil toplum örgütlerine yansıtılması, yok yere düşman yaratmaktan başka bir şey değil. Bakın bu kadar olan bitene rağmen ve adındaki Türk ibaresinin kaldırılacak olmasına Tabipler odasından hiçbir itiraz gelmedi. Bir yere sinmiş ve ellerini ovuşturuyor olabilirler. Zaten bölücü, Kürt kimliğine yakın ve kendi konusu hariç her işe atlayan bu odanın esasında çoktan temizlenmesi gerekirdi ama maalesef yapılamadı...
Benzer durum Org. İlker Başbuğ'un oldukça mantıklı ve masum duran ve askere destekten başka bir amaç taşımayan açıklamasında da oldu. Kızılca kıyamet koparılan bu açıklamaya oldukça sade ve iyi niyetle bakmak, başka bir fotoğrafı gösteriyor. Görmek isteyene tabi. Düşman yaratmak isteyene ise bu konuşmadan hiçbir şey çıkmaz. Zaten karşı cevaplar ve çıkışlar esasında toplumu daha fazla üzdü diye düşünüyorum...
ABD, Rusya, Suriye, İran ve bir sürü harften oluşan terör örgütleri ile güneyde boğuşan ülkemiz, ege de de yunan tacizleri ile ki zamanlaması da çok manidar, sınırları içinde birlik ve beraberliğe fazlaca muhtaç. Bu zorlu süreçte elbette gereksiz konuşmalar ve abartılı çıkışlar olabilir ancak böyle zamanlarda hadisle de rivayet edildiği üzere oturan yürüyenden, yürüyen de koşandan daha evladır denmektedir. Sakin olup mantıklı ve milli düşünmek hepimizin vatani görevidir. Başımızdaki bela, görünenden daha büyük. Yılların sıkıntısını bir anda düzeltmemiz ve toparlamamız beklenemez. Ama doğru yolda olduğumuz kesin. En azından birliğimize ve güvenliğimize kasteden alçaklara karşı başlatılan sınır ötesi bu operasyon canını ortaya koyan Mehmetçik hatırına bile desteği hak ediyor. Sadece şehit gelince birleşmeyelim. Ama asıl canlıların da arkasında durmak ve ölmelerine yürekten destek ve dua ile engel olmaktır. Çenenizi eleştirmeye ve saçmalamaya değil de hayır işlerine ve birlik beraberliğe çalıştırın .Belki farkında olmadan sevap bile kazanırsınız...