KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME
Sanıyorum gereksiz yere yapılan uzatmalardan birinde yine aynı konuda yazmıştım. Kanun Hükmünde Kararname (kısaca KHK) anayasamızdaki anlamda belli konularda mecburiyetten çıkarılan bir düzenleme şeklidir. Bizde sulandıra sulandıra en son şahısların ceza sorumsuzluğu noktasına kadar getirilmiştir. İngiltere, Fransa gibi demokrasi için örnek alınan ülkelerde son çıkan şahısların sorumsuzluğu ile ilgili KHK nin bir açıklanması yapılsa buna arka tarafları ile gülerler. Bu cümleyi yazarken aklıma mesleğe yeni başladığım günlerdeki bir olay geldi. Almanya’dan Diplomat kalem firmasının temsilcisi, bir Türk Vatandaşındaki alacağını takip etmek amacıyla, avukatı olmam için tavsiye üzerine Hilton Otelde randevu vermişti. İkimizin de az İngilizcesi ile belli bir noktaya kadar konuştuk. Benden sözleşme hazırlamamı istiyordu. Sözleşmeyi imzalamasına karşın borcunu ödemezse ne yaptırım yazalım dediğimde anlamadı. Değişik kelimelerle aynı şeyi anlatmaya çalıştığım halde anlatamadım. Almanca-Türkçe tercüman çağırdık. Son cümlemi tercüman Almancaya çevirdiğinde adamcağız dakikalarca gümüştü. Çünkü söylediğimi anlamış, ama Onların kültüründe bir yazının altına imza attıktan sonra aksi bir davranış düşünülemeyecek bir şeydi.
Ya bizde: Vatandaşın yaptığı ve yapacağından vazgeçtik. Bizde siyasi iktidarlar dün yaptıklarını yarın değiştirebiliyorlar. Son çıkan KHK bunlardan birisi olacak. Bir bakan çıkıp anlaşılmayan bir husus yok derken aynı hükümetin bir başka bakanı anlaşılmayan bir husus varsa değiştirebiliriz diyebiliyor.
Peki ama değişmesi gereken ifadeler yok mu? Aslında böyle KHK nin olmaması gerektiğini buna bazı ülkelerin güleceğini yukarda belirttik. Düzeltme hususuna gelince: İktidara yaranmak için bütün piyasadaki yağları kullanıp, yağ kıtlığına sebep olan yandaş medyada bile bu KHK nın yeniden gözden geçirilmesini savunanların olduğunu söylersek değerlendirmeyi siz yapın. Çoğu yazımda yazdığım hususu bir kez daha yenilemek istiyorum. Devleti yönetme işi ciddi bir iştir. Yalvarıyorum. Ne olur işi biraz daha ciddiyete alınız! Yurt dışındaki itibarımızı da düşünün. Tek başımıza kalmayalım. Ülkem için, halkımız için rica ediyorum.