KASIM AYI
Hesaplar açılıyor, hesaplar kapanıyor, belgeler havada uçuşuyor. Kimi tanık oluyor, kimi sanık, kimi itirafçı, kimi iftiracı. Vergiler verilmiyor, alınmıyor, hediyeler alınıp veriliyor.
Ülkeler arasında diplomatik krizler çıkıyor, kiminin parası, kiminin duası misali, büyük meblağlar üzerinden çıkıyor krizler. Büyük büyük bankaların müdürleri, büyük büyük şirketler, büyük büyük adamlar, paylaşıyor, paylaşamıyor.
Gözümüzün önünden dolarlar uçuyor, Eurolar alınıyor, veriliyor, bir bakmışsın saatler, bir bakmışsın kutular dönüyor etrafta.
Aylardan Kasım, yıllardan 2017, televizyonlar canlı yayınlıyor her şeyi, ne oluyorsa anında duyuluyor, anında görülüyor. Bir ülkede olan, başka bir ülkede fırtınalar koparıyor.
Bazen de gözlere perde iniyor da, kimse gözünün önünde olan biteni göremiyor. Kapalı kapılar, kapalı hesaplar, komplolar, en uzak ihtimaller var da, en olağan olan bir türlü çözülemiyor.
Adalar alınıyor, adalar elden çıkıyor, bazı mekanlar birden değerlenirken, bazı mekanların adı sanı esamesi okunmuyor.
Bazı adamlar değer kazanıyor, bazı adamlar ortadan kayboluyor. Birşeyler dönüp dolaşıp, yerini buluyor.
Kimisi sessiz sedası olanı biteni izliyor, kimisi izlediği halde var gücüyle inkar ediyor. Kimisi aklın hayalin almayacağı zenginlikte, kimisi hayalden öteye geçemiyor.
Kimi kaçıyor, kimi dönüyor. Kalan sağlar bizimdir, dönersen ıslık çal misali, ne yarının, ne bugünün soru işaretleri kafamızdan silinmiyor.
Günler ayları, aylar yılları kovalarken, bir bakmışsın elde avuçta hiçbirşey kalmıyor.