YAZI YAZMA ÜZERİNE
Geçen gün beyinci Bülent Erkiye uğradım. Konuşurken bana Beco bir arkadaşım söyledi. Becona söyle artık Kabakdağlıları Gürcüleri yazmasın diye beni uyardı. Bende ona arkadaş yazı yazmak zor iştir ne yazayım Avusturalya’ daki ABORJİN’ lerimi yazayım yoksa NİL nehrindeki timsahlarımı dedim. Ben bu yaşa geldim. Kabakdağında Sülükgölün de Gürcülerin arasında yaşadım. Onu biliyorum onu yazıyorum. Sana öyle diyenlere her hafta al önüne bir A-4 kağıdını yazda göreyim de dedim. Siyaset yazsak tehlike bir takım olayları parlatmaya kalksak oda başka bir tehlike.
Birkaç yıl önce sokakta BADEMBIYIKLI temiz yüzlü güzel giyimli insanları görüp sempati duyardık. Ama 15 Temmuzda yapılanları görünce hep şaşırdık!!! Otuz yıl öncesine gidersek parkalı pos bıyıklı gençler vardı. NE AMERİKA NE RUSYA BAĞIMSIZ TÜRKİYE diyorlardı. Onlara sempati ile baktık ama onları da idam ettiler. Yakın zamanda karşımıza bir REZE ZARRAP çıktı çocuk genç yakışıklı zengin popüler hatta kendisinden hayırsever işadamı diye bahsediliyor. Hepimiz ona sempati duyduk. Onun sayesinde Türkiye Amerika’nın İran ambargosu delmesinden onur duyduk. Birde baktık olay döndü dolaştı Türkiye’nin başına bala oldu. Geçmişte hepimiz Reza gibi olmayı hayal ederken şimdi Reza’nın Amerikan hapishanelerin deki durumunu okuyunca onun gibi zengin olmaktan Allah bizi korumuş diyoruz.
Benim kendi tarzım bizim kuşak arkadaşların veya daha eski insanlara takılmak onların adını gazeteye yazmak şeklinde. Yazılarında daha çok onlarla İRONİ yapmayı severim. Ama bazen haddimizi aşıp başımızı belaya sokuyoruz. Veya yazıyı dizerken satır atlayıp anlamsız bir şeyler ortaya çıkıyor. O zaman arkadaşlarımızı kırdığımız oluyor. Onun için her yazıda çok dikkatli olmalıyım. Söylemek istediğim bu.
GALATASARAY
Sn. Cumhurbaşkanımız aslında FENERBAHÇE taraftarı ama onu devamlı Beşiktaş maçlarını seyrederken görüyorum. Bende doğma büyüme Fenerbahçeliyim ama bu sene GALATASARAY’ın maçlarını seyretmekten zevk alıyorum. Galatasarayla sevinip Galatasarayla üzülüyorum.
Geçen gün Galatasaray Başakşehir de 5 gol yiyince çok moralim bozuldu. Ertesi gün akşam namazını kılmak için camiye gittim. Müezzin mahfelinde İmam Osman Hoca ile Ahmet (Güneş) oturuyor. Osman Hoca çok sıkı bir Galatasaraylıdır. Sert sert yüzüne baktım ve bu akşam namazı Ahmet Hoca kıldırsın diye emreder gibi söyledim. O da itiraz etmedi. Kıldırsın dedi. Ahmet hoca yerinden kalktı cübbeyi giymek için ayrıldı.
Osman Hoca neden der gibi yüzüme baktı bende ona bundan sonra Galatasaraylı bir imamın arkasında namaz kılmayacağım diye çemkirdim. Gülümsedi kulağıma eğildi Abi Ahmet Hoca da Galatasaraylı deyince hepten tersim döndü. Namazın farzını nasıl kıldığımı bilmiyorum ama namazın sünnetini kılarken şaşırdım. SEH-Vİ-SECDE yapıp namazı bitirdim.