Çocuğunuzu Yeniden keşfedin
Albert Einstein’ı bilirsiniz. Hani “dünyanın en zeki adamı olarak kabul edilen ünlü Alman fizikçi.
Einstein çocukluk yıllarında ne öğretmenleri ne de ailesi tarafından yeterince fark edilemez. Öğretmeni Albert’i her defasında babasına şikayet eder. “Oğlunuz öğrenim zorluğu çekiyor. Bu yüzden diğer çocuklara anlatmam gereken konular da aksıyor. “Der. Einstein’ın babası da artık bu baskılarından bunalır. Oğlunu okuldan alır. “Hiç olmazsa bir mesleği olsun.” Diyerek meslek okuluna kaydettirir.
12 yaşına kadar oğlunun eğitim problemleriyle boğuşan baba. Çocuğunun dünyanın en zeki insanı olduğunu fark edemez ne yazık ki. Şayet anlamış olsaydı. Her sinirlendiğinde, “Senin kadar aptal başka bir çocuk dünyaya gelmemiştir.” Diye bağırıp çağırmazdı.
Einstein okulda başarısızdır. Çünkü öğretmenin anlatmaya çalıştığı konular onun ilgisini çekmez. O dönem tarım toplumu olan Almanya’nın okullarında inek sağımı, toprağın nasıl gübreleneceği, ağaçların budanma şekilleri gibi konular anlatılır. Onun içinse bunlar oldukça anlamsız bilgilerdir. O yüzden bir türlü anlatılanlara dikkatini veremez. Çünkü evrendeki ince dengenin nasıl kurulduğunu, maddenin ötesindeki mananın nasıl şekillendiğini merak eder.
Yıllar sonra Einstein’ın farklılığı anlaşılınca bilim dünyası, onun her konuşmasını nefesini tutarak dinlemeye başlar.
Yalnız ne yazık ki her çocuk, Einstein kadar şanslı değildir. Derslerinde başarısızlık yaşayan binlerce şahin çocuğa kanatları koparılarak onu şahin yapan tüm özellikler ortadan kaldırılıyor. Ve daha da acısı, tüm bu yaşananlardan kimsenin haberi bile olmuyor.
Sadece Einstein değildir. Aynı kaderi yaşayan. Mesela Van Gogh. Dünyaca ünlü ressamın tabloları bugün paha biçilemeyecek kadar değerli olsada yaşadığı dönemde kimse dönüp bakmaz yaptığı resimlere. Hatta eşi bir gün ona “Bırak şu gereksiz işleri. Gidip para kazanabileceğin bir işte çalış. Evinin ihtiyaçlarını zamanında karşılar. Mutfakta yemek yapacak erzakımız kalmadı” der. Ünlü ressam duydukları karşısında fazlaca sinirlenir. Ve atölyesindeki onlarca tabloyu sokak ortasında bir parça ekmek karşılığında satar. Dün bir ekmek karşılığında satılan o tablolar, bugün kimin elindeyse dev bir hazinenin sahibi durumunda.