BAKIŞ AÇISI
Hafta içinde iki ayrı kanalda açık oturum izliyorum. Mümkün mertebe kaçırmamak için de iki kanal arasında gidip geliyorum. Kendisini aydın ve bilgili zanneden bir kişi (İsmi önemli değil.) bırakın ülke siyasetinde bilgili olmayı, daha giyinmeyi bilmiyor. İnsanların ekonomik durumu uygun olmadığı için pahalı kıyafetler alamayabilir. Buna hiç kimse eleştiri getiremez. Eleştirenler de haksızlık etmiş olur. Ancak televizyonda milyonlarca insanın karşısına çıkarak akıl verecek cesareti gösteren bir insanın ekose desenli gömlek üzerine desenli Kravat takarak çıkılmayacağını da bilmesin beklerim. Kusura bakılmasın ama bu kadar basit bir giyim kuralını beceremeyen insanın ülke siyaseti ile ilgili söylediklerini de hiç ama hiç ciddiye alamam.
İşin en dikkati çekici yanı ve böyle bir yazıyı yazm ak durumunda kalmamın esas nedeni sadece bir konuşmacının kıyafet seçmeyi bilmemesi değil, bazı katılımcıların meselelere bakış açısındaki gariplikler. Adam dün Ergenekon, balyoz vs. gibi davaların kurgu olduğunu iddia edenlere karşı çıkıyordu. Aynı adamlar sınır mahkemelerinin tiyatro olduğunu iddia edenlere karşı çıkıyordu. Her iki kanalda da bir zamanlar, FETÖ nün lideri Gülen’in hükümeti ele geçirmiş devleti ele geçirmeye çalışıyorlar diyenlere karşı çıkan konuşmacıları görüyorum. Bu bakış açısına sahip olanlar FETÖ ile yatıp, FETÖ ile kalktığı için bu birliktelikten sakat bir 15 temmuz çocuğu olmuş, bugün zeytin yağı gibi su üzerine çıkarak, geçmiş dönemde savaşanlara FETÖ cülük yamamaya çalışıyorlar. İşte bu insafsızlıktır. İftiradır. Dini inancı olanlar için de iftira günahtır. İnsan bir şeyi söylerken elini (varsa) vicdanını üzerine koyar ve öyle konuşur.
Bu bakış açısı ile bu ülke bir adım ileri gidemez. Duygusal ve tarafgir bakış açısı ile ülkemizin geleceğine yön veremeyiz. Herkesin attığı adımı bilerek ve hesaplayarak atması gerekir. Bir ülkenin geleceği ve düzeni için basın dördüncü kuvvettir. Yasama, KHK lerle devre dışı bırakılmıştır. Herkes kendinde olmayana imrenir. Yargı da kendinde olmayana kavuşmak için Anayasa değişikliği yapılmış ve yargı için ‘’tarafsız ve bağımsız’’ vasıflandırılması getirilmiştir. Ancak asıl olan uygulama olduğundan yargıya güvede tereddütler vardır. Bütün bu olumsuzlukların yanında 4. Kuvvet basından da bu bakış açısı ile bakılırsa vay halimize demek durumundayız.